Ek Protokol'ü TBMM'den bir an önce geçirin, demeye.. Yoksa müzakereler başlamayacak... CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, "Ne olur ne olmaz ben şu Ek Protokol'ü bir okuyayım" diye düşünmüş. Günlerdir arıyormuş. Dün:"Çok uğraşmama rağmen Ek Protokolu hâlâ bulup okuyabilmiş değilim. Günlerdir hem AB'nin hem bizim sitelerimize giriyorum, hiçbirinde yok" diyordu...Aranıp da bulunmayan sadece Ek Protokol değildir... Türkiye'nin geleceğini kayıt altına alan ilerleme raporlarının, Avrupa Parlamentosu kararlarının, geçen nisanda yayımlanan Ortak Tutum Belgesi'nin falan da resmi çevirisi yoktur. İyi derecede İngilizce bilmeyen Türk yurttaşları AB'ye ne verdiğimizi, ne aldığımızı kesinlikle öğrenemez. Bu bilgiler halktan saklanmaktadır...* * *Başbakan Erdoğan, Olli Rehn'in ardından adeta meydan okudu:- KKTC üzerinden tecridi kaldırsınlar, biz de limanları açalım...Onur Öymen bu çıkışa küçük bir soru iliştiriyor:- Böyle bir talebiniz vardı ise neden yazılı belgelere koydurmadınız?Limanların açılmasını Rumlar AB belgelerine koydurdular. KKTC üzerindeki tecridin kaldırılması ise hiçbir belgede geçmiyor... AB Komiseri Olli Rehn Ankara'ya neden geldi? Etkili olamıyorsan Her şey ruhsuz kalıyorsa Kendini üzme Bataklığa düşen bir taş, Halkalar oluşturmaz Başbakanlık muhabirlerinin 1 Kasım'da kartları yenilenecek. Başbakanlık Basın Merkezi, gazetelere faks geçerek akreditasyon koşullarını haber veriyor. Başbakanlık muhabirlerine konulan kurallardan biri de şu:"Çalışma usul ve koşullarına uymayan, haberlerinde gazetecilik ilkelerine riayet etmeyen muhabirlerin kimlik kartları iptal edilecek ve kendilerine yeni kimlik kartı verilmeyecek..."Yani... Aykırı sorular soran ya da yaptığı haberler beğenilmeyen gazetecinin kartı iptal...Basın ve ifade özgürlüğüne saygı diye buna denir. Başbakanlık kartı Erdoğan sormuş: "Kardeşim, Yahudi sermayesi geliyor düşmansın, Arap sermayesi geliyor düşmansın. Sen kime dostsun?" Yanıt: Öz kaynaklara ve ihale şeffaflığına... Değerli edebiyat adamı Tahsin Yücel, Müdafaa-i Hukuk dergisinin ekim sayısında, Başbakan'ı ziyaret eden aydınlar heyetini irdeliyor... Bakınız ne diyor:"...gerçek aydınlar önem verdikleri toplumsal bir sorunun çözülmesi için kapalı kapılar ardında başbakanlarla görüşmeye kalkmaz, savaşımlarını yazılarıyla, bildirileriyle, eylemleriyle verirlerdi... Emile Zola, Alfred Dreyfus'ün uğradığı büyük haksızlığa son verilmesi için Cumhurbaşkanı Felix Faure'la görüşme yollarını aramamış, kendisi de hapsi boylamayı göze alarak Suçluyorum'u yayımlamıştı... Aydın dediğin... Cumhurbaşkanı Fahri S. Korutürk, ölümünün 18. yıldönümünde Moda'daki evinin yanındaki, (çocuk parkında)büstünün önünde anılacak. KASDAV Moda Gönüllüleri tarafından düzenlenen tören, bugün 10.30'da... Meslektaşımız yaklaşık 20 yıldır TRT'de çalışıyor. Son zamanlarda nasıl, hangi koşullarda çalıştıklarını ibret-i âlem için anlatıyor."Genel Müdürlük, geçenlerde çok ilginç bir tasarruf genelgesi yayımladı. Akıl almaz tedbirler koydu. Eskiden de çok kısıtlı maddi olanaklarla çalışıyorduk ama bu kadar değildi. Programlarımıza Ankara dışından konuk davet edemiyoruz, çünkü ödeyeceğimiz yol paramız yok. Ankara dışına, örneğin İstanbul'a geçici görevle gittiğimizde kurumun anlaşmalı otellerinden Star'da kalır, 50 milyon liralık oda ücretinin üçte ikisini kurum öder, kalanı, günlük ortalama 25 - 30 milyon lira olan harcırahımızdan kesilirdi. Tasarruf nedeniyle otellerle anlaşma yenilenmedi, şimdi paranın tamamını biz ödüyoruz. En trajikomiği ise, Sabah Haberleri bölümü dışında Kurum'un gazete alımını tamamen kesmesi oldu. Haber üreten en önemli birim Haber Merkezi'ne bile gazete alınmıyor. Habere çıkacak muhabir arkadaşlarımız günlük gelişmelerden bihaber olarak göreve gidiyor. Ankara Radyosu'nda cumartesi ve pazar sabahları yayımlanan Tatil Günleri adlı bir program... O programın içinde de günlük gazetelerin okunduğu 'Gazete Başlıklarından' diye bir bölüm var. Bu program için bile gazete alınmıyor. Programı yapan arkadaşlar gazeteleri kendi ceplerinden para ödeyerek alıyorlar..."Kendi elemanlarının yapabileceği programları sırf birilerine kıyak olsun diye dışarıya yaptır... Paraları har vurup harman savur... Sonunda gel şapa otur... Faturayı kurumun çalışanlarına çıkart... Ayıkla pirincin taşını... BiHaber Merkezi! ANISINA... "görünmez bir mezarlıktır zaman şairler dolaşır saf saf tenhalarında şiir söyleyerek kim duysa korkudan ölür -tahrip gücü yüksek- saatlı bir bombadır patlar an gelir Attilâ İlhan ölür" m.asik@milliyet.com.tr