Greve giderken

Türkiye’de emekçiler bugün genel greve gidiyor...
Özel sektörün baskıları sonucu özel sektör işçilerinin genel greve yoğun biçimde katılması beklenmiyor.
Kamu işçilerinin ne kadar katılacağı da belli değil.
Grev deyince günlük hayatı etkileyen bir eylem akla geliyor...
Batı ülkelerinde demiryolu işçileri, pilotlar vs, grev yaptığında günlük hayat yoğun şekilde etkilenir. O zaman halk o sektördeki işçilerin sorunlarına eğilir. Hükümet işçinin soluğunu ensesinde duyar. Grev hükümetlere en etkili mesajdır.
Bugünkü grev etkili olursa iktidara iyi bir mesaj olacak. Eğer etkisiz kalırsa işçi hareketi biraz daha geriye gidecek.

THY futbolu...
Türk Hava Yolları dünyanın en büyük kulüplerinden Barcelona’yı taşıyor artık... Manchester United’a da sponsor oldu. Bunlar bir havayolu için başarı sayılan atılımlar.
Derken bir futbolcu kardeşimizden aldığımız mektubu buraya iliştirelim...
“Ben THY Spor Kulübü’nde futbol oynuyorum. Takımımız İstanbul Süper Amatör Ligi’nde 5. grupta mücadele ediyor. Futbol dışında masa tenisi ve satranç dışında hiçbir branşımız yok. U 19, U 17, 16, 15, 14, 13 yaş gruplarında da liglere katılıyoruz. Ne var ki bir futbol sahamız yok. Belediyenin halı sahalarında çalışıyoruz. Birinici devre formalarımız kirlenirse ikinci yarıda değiştiremiyoruz. Çünkü genellikle yedek formamız olmuyor. Diyeceğim, THY Barcelona, Manchester United gibi kulüplere yatırdığı paranın binde birini de Türk sporunun ve öncelikle kendi takımının gelişmesine harcasa iyi olacak...”

Erdoğan, TEKEL işçilerini "Yeniçeri"ye benzetmiş.
Orduya yüklenme alışkanlığından geçmişteki ordu da nasibini aldı sonunda...
Haldun Ertem

Cem TV “AKP eleştirilerine karşı” otosansür uygulamaya başlamış.
Alevi açılımı meyvesini vermeye başladı...
Gülhan Elmas

Emanetçi Arınç
Bülent Arınç’ın adının geçmediği, Arınç kaynaklı bir hadisenin patlak vermediği gün görecek miyiz? Sanmıyoruz.. Önceki gün de TBMM’de Başkan Güldal Mumcu’nun odasını basıyor... Dün Mumcu’ya yeniden veryansın ederken Anayasa’nın 94. maddesini anımsatıyor.
Arınç bu maddeye rağmen Güldal Mumcu’nun CHP grup toplantılarına katıldığını söylüyor.
Kendisinin 2007 seçimlerinden önce AKP Kayseri mitingine katılıp konuşma yaptığını unutmuş!
En vahim sözleri ise şunlar:
“Sayın Güldal Mumcu, bize, Türk milletine bir emanettir. Çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın eşidir. Benim de hukuk fakültesinde asistanım olan, daha sonra da gazeteci olduğunda da görüştüğüm bir insanın bize bıraktığı emanete saygısızlık yapmam mümkün değildir...”
Güldal Mumcu’ya en büyük hakaret bu son sözlerdir. Sen kimsin yahu, diye sorduracak sözler...

Kullanma kılavuzu
Nazlı Ilıcak geçen hafta NTV’de Yazıişleri programına çıkıyor... Ruşen Çakır ile Mirgün Cabas’ın sorularını yanıtlarken Balyoz iddiaları hakkında:
- Ruhat Mengi’nin programına da baktım ben dün, diyor, hâlâ bu planları ciddiye almıyorlar. Sen bu planları ciddiye almazsan o zaman benim kafamda da senin işbirlikçi olabileceğin şüphesi doğar...
Nazlı Ilıcak’a göre sadece bir tek gazete tarafından yayımlanan, başka kimselerin görmediği ve şu anda sadece iddiadan ibaret olan birtakım planları ciddi bulmazsanız işbirlikçi oluveriyorsunuz... Yargıyı beklemeye falan gerek yok. Psikolojik savaşın Taraf’a servis ettiği malzemeye gözü kapalı dalacaksınız. Yoksa işbirlikçisiniz!
Ruhat Mengi, Vatan’da geçen pazar ve pazartesi günleri Ilıcak’la ilgili bu sütunda yayımlanmış satırları da zikrederek iki güzel yazı yazdı. Anlaşılan Nazlı Ilıcak’la bundan sonra da yazışacaklar.
Ilıcak “kullanılıyorlar” edebiyatını dün de sürdürmüş...
Aynen Başbakan’ın TEKEL işçilerine bakışı gibi...
Muhteremler işlerine gelmezse karşılarındakilere “kullanılıyor” deyip çıkıyorlar işin içinden.
Yazıişleri programında Nazlı Hanım’ın şu sözü bir itiraftı:
“Bizi de iktidar kullanıyor diyebilirsiniz...”
Kendileri de esas kimin kullanıldığının farkında.
Sütununu iktidar partisine borçlu olmayan, gözünü milletvekili koltuğuna dikmemiş insanların kullanılması için sebep yoktur. Başkalarını suçlarken önce aynaya bakmalı...

AOÇ kimin çiftliği?
Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili, bizzat Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek yeni bir plan yapmış.
Plana göre AOÇ'yi tam ortadan ikiye bölen bol kavşaklı ve 12 km uzunluğunda bir yol öngörülüyormuş!
Ankaralı okur Metin Altay yazıyor:
"Çiftliğin içine bol kavşaklı yol! Sanki babalarının çiftliği. Geçit vermediği düşünülüyor olsa gerek, ikiye bölen bir yol planlanıyor! Asıl ve görünmeyen amaç, böl ve yok et olmasın! Orasından, burasından derken zaten dörtte üçü yok oldu. Tarihi çiftliğin kaderi, belediyeye teslim edildi! Atam sen affet...."
İşin tuhafı... Ankara Belediyesi her türlü işlemde CHP'den de onay alıyor...