Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu abukluğu Turgut Özal icat etti... Özal’dan önce devlet adamları dış geziye giderken gazetecilerle dış politika konuşurdu.
Rusya’ya mı gidiliyor? O ülkeyle tarihi bağlar, mevcut ilişkiler, yapılacak görüşmede ele alınacak konular, muhtemel ortak projeler gündeme gelirdi. Böylece kamuoyu bir parça olsun dışa açılır, dış politik gelişmelerden haberdar olurdu.
Turgut Özal cinlik yaptı, yurtdışına çıkınca gündemden düşmemek için başladı dış gezinin ilk gününde bir iç mesele ortaya atmaya... Mesela uçak yola çıkarken bir anayasa değişikliğinden bahis açardı. Ve dış gezi boyunca kamuoyu Özal’ın ortaya attığı naneyi tartışırdı. Vatandaş ne gidilen ülkeden, ne orada yapılan görüşmeden, ne ortak projelerden haberdar olurdu.
Bu çarpıklık sürüyor. Ama işler de bazen karışıyor...
Örneğin Abdullah Gül Hindistan gezisine çıkarken “Anayasa’yı değiştirme fırsatı kaçırıldı” gibi bir laf etti. Gündem karıştı. Ertesi günü o demeci düzelteyim derken başka kuşkuları gündeme soktu.
Oysa Hindistan gezisi boyunca Hindistan konuşulsaydı, gazeteci arkadaşlar bize Hindistan’ı ve o ülkenin son yıllarda gerçekleştirdiği mucizeleri aktarsaydı.. Çok daha iyi olmaz mıydı?
Neyse ki dış geziyi iç gündemle sürdürme abukluğunu Abdullah Gül de fark etmiş. Bazı iç konuları dönüşte konuşmayı önermiş. Bu kadarına da şükür...

Haberin Devamı

Eski Tunceli Valisi beyaz eşyalı seçim kampanyası nedeniyle açılan davada 7 ay hapis cezası almış.
Erdoğan’ın gözüne gireyim derken içeri girecek demek...
Haldun Ertem

Soruyla yıpratma!
“Kemah’ta dokuz askerin şehit edildiği saldırıyı siz mi organize ettiniz?”
Ağır suçlama içeren bu soru halen Erzurum’da tutuklu olan eski Erzincan, şimdiki Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu’na Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruldu. Ne ilginçtir ki, soruşturma gizli olmasına rağmen soru anında medyaya sızdı! Gerçi Albay Gençoğlu, suçlamayı şiddetle reddetmiş, soru sahibi savcıyla sert bir biçimde tartışmıştı ama... Olan olmuş, Gençoğlu’nun şahsında TSK üzerinde yeni bir kuşku daha yaratılmıştı.
Daha önce Erzincan’a giderek oradaki tarikat soruşturmasını izleyen olayları inceleyen CHP Milletvekili Ahmet Ersin dün dedi ki:
- Savcılar, ellerinde ciddi bilgi, belge olmadıkça öyle akıllarına gelen her soruyu soramazlar. Sormamalıdırlar. Ben savcının elinde böyle bir bilgi ve belge olduğunu sanmıyorum. Çünkü olsaydı çoktan gazetelerde okurduk. Kaldı ki, Kemah’taki saldırı faili meçhul değil, PKK’nın resmen üstlendiği bir olay.
- Neden oluyor bütün bunlar?
- Bir süredir TSK’ya yönelik yıpratma savaşı uygulanmıyor mu? Bingöl’de 33 erimizin şehit edilmesi olayını hatırlayın mesela. Daha geçenlerde Reşadiye baskınında aynı şey olmadı mı? Tayyip Erdoğan, Hüseyin Çelik ve AKP’li medya olayın hemen akabinde TSK’yı zan altında bırakacak açıklamalar yapmadılar mı? Maalesef kendi ordusuyla savaşan bir ülkede sonu karanlık bir dönemi yaşıyoruz...

Haberin Devamı

AB
Başbakan AB ülkelerinin büyükelçilerine hitaben konuşurken Avrupa Parlamentosu’nun “Kıbrıs’tan çekilin” çağrısına isyan ediyor:
- Bu AB’nin gözü kör müdür Allah aşkına! Eğer bu adaleti görmezden gelirlerse bu adalet bir gün onlara da lazım olacak...
Aslında AB’nin gözü kör değil... Kıbrıs’tan çekilin, Ermeni soykırımını tanıyın, Ruhban Okulu’nu açın gibi istekler yıllardır her raporlarında yer alıyor.
Onlar kör değil. Ancak bizim gözümüz yeni açılıyor... Bu ani uyanışın sebebi mi?
CHP’li Onur Öymen’e göre:
- AB raporunda iktidarın basın özgürlüğüne müdahalelerinin eleştirilmesi AKP’yi tedirgin etmiş olmalı. Esas öfke onadır. Ayrıca Kıbrıs’ta seçim yaklaşıyor. Kıbrıs’a sahip çıkar görünmek istiyorlar...

Haberin Devamı

Abdullah Gül, “Makam, mevki için ilkelerimden taviz vermem” demiş.
Hmmm... Peki neler için verirsiniz?
Fahrettin Fidan

Değiş
Tetikçi yazar dün söze şöyle başlıyordu:
“Eskiden Türkiye, sorunun ne olduğunu tam olarak bilmiyordu. Şimdi ‘sorunun’ ne olduğu öğrenildi.
Artık ‘ordunun ve yargının’ bu ülkedeki değişimi engellediğini biliyoruz.”
Peki Türkiye hangi yönde değişiyor?
AKP hakkında 1’e karşı 10 oyla alınan Anayasa Mahkemesi kararına bakın değişimin yönünü anlarsınız; ‘laik cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı.’
TSK ve yargı engeli kaldırılırsa.. AKP bu değişimi rahatça gerçekleştirecek.
İran’a ve Suudi Arabistan’a kardeş gelecek... Ne değişim...

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, KCK operasyonlarında gözaltına alınanların 10 aydır yargıya çıkarılmamasını eleştirmiş.
Aynı şey Ergenekon’da yapılınca alkış tutuyorlardı...
Gülhan Elmas

Papaz
Danıştay’ın, YÖK’ün katsayı kararını durdurması, yandaş yazara göre “aydınlanma karşıtı”ymış.
Bunu cumhuriyetin okullarında okutulmuş biri yazıyordu dün.
Peki Fransa, Almanya, Hollanda vs. aydınlanmaya karşı mı?
O ülkelerde papaz - hatip lisesi yok... Daha doğrusu, Fransa’da vardı, 1974’te kapatıldı. Papazlar ancak düz liseyi bitirdikten sonra ilahiyat fakültelerine girerek o mesleğe geçiyorlar. Onlar aydınlanmayı anlamadılar mı? Yoksa aydınlanmanın gereğini mi yerine getiriyorlar?

Konuşurken hiçbir şey öğrenemezsiniz.
L. Johnson