Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Çevre suçlarına verilen cezalar caydırıcı olmaktan uzaktır. Ama Meclis'e sunacağımız yeni Çevre Yasa Tasarısı bu konuda ağır cezalar öngörüyor."Pepe'nin sözünü ettiği tasarı geçen hafta yasalaştı. Peki yasalaştı da ne oldu? Hiç...Örneğin 8. maddede çevre sorunlarına yol açabilecek özel, resmi bütün kurum ve kuruluşlara atık su arıtma ve katı atık bertaraf tesisleri kurma zorunluluğu getiriliyor. Geçici 4. maddede bu tesisleri yapmayanlara verilecek cezalar sıralanıyor. Ama aynı maddenin bir başka fıkrasında ertelemeye tabi kurumlar ve erteleme süreleri sayılmaya başlanıyor; organize sanayi bölgeleriyle bunların dışında kalan endüstri tesislerinde ve atık su üreten her türlü tesislerde 2 yıl... Belediyelerde ise nüfuslarına göre 2 yıldan 10 yıla kadar...10. maddede petrol, jeotermal kaynaklar ve maden arama faaliyetleri Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışındadır deniliyor. Yani bu işletmelere, çevreyi istedikleri kadar kirletme özgürlüğü tanınıyor.Söylediklerinin tersini yapan Çevre Bakanı görevinden istifa etmeyi düşünüyor mu? Artık kimse sözüne güvenmez de... Tuzla'daki zehirli varil olayı ortaya çıktığında ne demişti Çevre Bakanı Osman Pepe? Soru: Süleyman Demirel ilerici mi oldu? Yanıt: Hayır, memleket geriye gittiği için öyle görünüyor... Ordulu Şair Ali, ekranlardaki gıda reklamlarına, özellikle sucuk reklamlarına takılmış... Duygularını güzel kalemiyle şöyle ifade etmiş: Bir reklam ki sucuklar kızarmakta nar gibi Sanırsınki bedava ne kaparsan kâr gibi Reklamını gördüğü o nar gibi sucuğu Rüyasında yer ancak fukaranın çocuğu Babası nasıl alsın kimse de etmez ikram Yazıktır beyler yazık, yapmayın böyle reklam Reklamlar... Sultanbeyli Belediyesi cemevi inşaatını durdurmuş! Neden acaba? Yoksa bölgedeki uygulamanın tersine "yasal" inşaat mı yapıyorlardı? Profesör Faik Somer Anadolu Lisesi öğrencileri gazetemizdeydi. Her biri dünyaya gözlerini yeni açmış civcivler gibi sevimli ve öğrenme iştahı içinde... Zeki, sevecen, meraklı çocuklar. Binamızı gezdiler. Gezinti sonrasında, "Kim gazeteci olmak istiyor?" diye sorulunca bütün eller havaya kalktı. Gazetemizi çok beğenmişler, hemen gazeteci olmaya karar vermişler... Sorular sordular. İki soruyu tüm meslektaşlara iletiyorum:- Gazeteler neden magazine çok yer veriyor? - Gazetelerde neden bir Atatürk köşesi yok? Faik Somer'liler... Didim'de yayımlanan Mavi Didim gazetesinde 20 Nisan'da şu ilan yayımlandı:"20 Nisan 2006 tarihinden itibaren, İlçemiz'de görev yapan Sayın Kaymakamımız ve yakın akrabaları, Sayın Emniyet Müdürümüz ve yakın akrabaları, Sayın Belediye Başkanımız ve yakın akrabaları, Sayın Hâkim, Savcılarımız ve yakın akrabaları otelimizde ücretsiz konaklayabileceklerdir... Bir telefon yeterlidir... Otel Lamirage, Enver HAYRİ"Didimli okurumuz Aydın Dilmaç, ilanı "Rüşvetin belgesi olmaz" yargısı tarihe karışıyor diye göndermiş...Nedir bu iş, diyerek Enver Hayri Bey'i aradık. Hayri Bey dedi ki:- Böyle bir kampanya düşündük. Fakat Emniyet Müdürü'müz telefon ederek bu kampanyanın yanlış anlaşılabileceğini söyledi. Onun tavsiyesi üzerine kampanyayı iptal ettik...İsabet olmuş... Didim'de ikram... Profesör Emre Kongar'ın "Tarihle Yüzleşmek" adlı kitabı piyasaya çıkar çıkmaz kimi köşe yazarları peşin tahminde bulundular: "Kitap tartışma yaratmadı, satmaz..."Meraklanıp dün satışını sorduk... Emre Kongar dedi ki:- Piyasaya çıkalı henüz 12 gün oldu, 12 baskı yaptı...Emre Hoca, kitabı 2 yıllık bir çalışma sonucu hazırlamış. En çok yararlandığı kaynak İslam Ansiklopedisi olmuş... Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir İslam Ansiklopedisi var. Ondan söz etmiyor Hoca... Halen piyasada bulunmayan (ancak sahaflarda tesadüf edilen) Leiden baskısı bir ansiklopedi var... Kongar Hoca, en donanımlı tarih kitabının o İslam Ansiklopedisi olduğunu söylüyor... Bilal Şimşir'in kitaplarından da yararlanmış... Tarihi yalanlarla uyutulmaktan sıkıldınız mı? Bu kitabı mutlaka okumalısınız... Ayrıca öğrenciler de bir yardımcı kitap olarak mutlaka okumalılar... m.asik@milliyet.com.tr Kongar'ın kitabı