Haydi istifa...

Kemal Kılıçdaroğlu - Dengir Mir Mehmet Fırat tartışmasında ana nokta neydi? Hayali ihracat suçlaması... Kılıçdaroğlu sormuştu:
- Dengir Fırat’ın en büyük ortağı olduğu MENAS’ın ürünlerini yurtdışına götüren TIR’da 89 kilo eroin yakalandı mı? Menas şirketi hayali ihracat yaptı mı?”
Fırat bu sorulara şu yanıtı vermişti:
- Sayın Kılıçdaroğlu benimle ilgili şüphe uyandıracak bir delil sunarsa milletimin önünde milletvekilliğimden istifa edeceğim. Kendisinin milletvekilliğinden istifa etmesine gerek yoktur. Sadece üç kere ben müfteriyim, ben müfteriyim, ben müfteriyim, desin kendisini affedeceğim...
Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün ekranda hayali ihracatın belgelerini gösterdi. Dün bu belgelerin tarih ve numaralarını aldık...
Hazine Müsteşarlığı’nın hayali ihracat yapıldığını kesinleştiren raporu 14 Ekim 2000 tarihi taşıyor...
Hazine ödediği vergi iadesini geri almış. MENAS dava açmış. Bu süreç Danıştay’ın 21.3.2006 tarihli kararıyla kesinleşmiş...
Danıştay 10. Daire Hazine’yi haklı bulmuş, paranın iadesi talebini kabul etmemiş.
Ceza davası ise zamanaşımına girmiş...
Yukarıda sözü edilen hayali ihracat hangi tarihte yapılıyor...
1994 tarihinde..
O tarihte Dengir Fırat, MENAS şirketinin Yönetim Kurulu ikinci başkanı...  Ve şirketin yüzde 30 ortağı...
Hayali ihracattan bire bir sorumlu...
Fırat: “ Kılıçdaroğlu benimle ilgili şüphe uyandıracak bir delil sunarsa istifa edeceğim” demişti...
Ortaya konulan belge şüphe uyandıracak değil, bizatihi hayali ihracatı ispatlayan bir belge...
Dengir Bey için istifanın tam sırası...

Soru: Bugün dünyada yaşanan ekonomik krizinsorumlusu kimlerdir?
Yanıt: Sosyalistler... 
Giderayak mutlaka beddua ettiler ki kapitalizm de çatırdamaya başladı...
Haldun Ertem

Bravo!
Her şey ikiye bölünürken... Sonunda dini bayramı da ikiye bölmeyi başardık; Şeker - Ramazan...  Bir okur şu kutlamayı göndermiş: “İnadına Şeker Bayramınız kutlu olsun”... Bir başka okurumuz, Altay Atalay da, Ercan Akyol’un yaklaşık 15 yıl önce DYP - SHP koalisyonu döneminde çizdiği bir karikatürü anımsatıyor... Karikatürde Erdal İnönü, Süleyman Demirel’e “Ramazan Bayramınız mübarek olsun” diyor, Demirel de İnönü’ye “Şeker Bayramınız kutlu olsun “ diye karşılık veriyor....

Örgüt
Mersin’de bir lise... Ders yılının ilk günü... Öğrenciler heyecanla sıralarda yerlerini alıyor... İlk ders demokrasi ve insan hakları.. Böyle bir dersin olması ne güzel! Biraz sonra müdür yardımcısı sınıfa giriyor... İki öğrenciyi odasına çağırıyor.. Orada ellerine 1 Mayıs 2008 İşçi Bayramı’na katıldıkları için haklarında soruşturma açıldığı yazısı tutuşturuluyor. Suçları yasadışı pankart açmak ve örgüt üyeliği.. Gösterilen fotoğrafta öğrencinin elinde “Parasız eğitim istiyoruz” yazılı döviz bulunuyor. Çocuklar sınıfa dönüyor. Demokrasi dersi devam
ediyor...

Pamuk
Nobelli yazarımız Orhan Pamuk, Uluslararası Yazarlar Birliği PEN’in konferansında Myanmar hükümetinin sansürünü kınayan bir konuşma yapmış... Kendisine bizim Başbakan’ın medya boykotu da  sorulmuş. Cevap:
- Bu konuda konuşmak istemiyorum...
13 Mayıs 2003 tarihinde NPQ dergisine şöyle demişti Orhan Pamuk:
- Tayyip Erdoğan başarılı olsun istiyorum ve ordu siyasetin dışında kalsın istiyorum. Erdoğan şimdi bu doğrultuda bir patika açıyor. Eğer bu patikadan dikkatlice geçilirse, Türkiye ister istemez daha açık, daha liberal bir toplum haline gelir...
O şimdi bizim liberalizme vardığımızı sanıyor!

TV’de düelloya çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu Baykal tebrik etmiş
Peki Dengir Mir Mehmet
Fırat’ı da Tayyip Erodğan tebrik etti mi?
Hayır...
Düellonun galibi buradan da belliolmuyor mu?
* * *
Türkiye’de adalet nasıl çalışıyor?
Ergenekon, Fenere konma!
Gülhan Elmas

Hak ettiler mi?
Kuddusi Okkır hapiste öldü... Ferit İlsever hasta çıktı... Asuman Özdemir öyle... İlhan Selçuk 4 gün kaldı içerde çıktıktan sonra ağır bir ameliyat geçirdi. Şener Paşa’nın  felç olduğu söyleniyor... Bu arada Hurşit Tolon’un tahliyesi gündeme geldi.. Bazı gazeteler vicdanların yerde süründüğü manşetler atıyor; “Hapisten çıkmak için hastalanıyorlar” mış... Dinci tabir edilen basın, onurlu bir hayat geçirmiş, emeklilik çağına gelmiş yaşlı başlı insanların hapiste öldürülmesinden adeta zevk alıyor... Oysa Tolon ve Eruygur paşalar hakkında bir iddianame dahi yok ortada... Hapisle cezalandırılmasını ne adına savunabilirsiniz? Düzmece darbe günlükleri adına mı? Yoksa cumhuriyet mitinglerinin intikamı peşinde misiniz?
Ergenekon davasının Konya’da sahnelenen 7. perdesinde sorgulanan ve serbest bırakılan Prof. Dr. Uçkun Geray’ın bir öğrencisi mektup yazmış. Diyor ki:
“Hocamız 10-12 yıl kadar önce baypas ameliyatı geçirmişti. Ayrıca yüksek tansiyonu vardı. Adana’dan döndükten sonra, yüksek tansiyon kontrolden çıktı. Uzun süre yoğun bakımda kaldı (Florance Nightingale Hastanesi’nde). Damarların hasar görmesi sonucu, oluşan pıhtılar böbreklere giden ana damarı tıkadığı için böbrekler hasar gördü. Sol böbrek gitti, sağ böbrek de ağır hasarlı. Muhtemelen, Hocamız bundan sonra yaşamını diyalize bağımlı olarak sürdürecek...”
Bu insanlar bu cezaları hak ettiler mi? Üstelik daha suçlarının ne olduğu bile bilinmiyorken...