Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Referandum kampanyasında CHP eski lideri Deniz Baykal arka planda kalmayı tercih etti. Cumhuriyet’te Utku Çakırözer oylamaya az kala Baykal’la konuşmuş. Baykal “evet” ve “hayır” çıkması sonucu oluşacak tabloları çiziyor. Sözlerini kayda geçirelim:
- Bu referandumda ‘hayır’ çıkarsa Başbakan’ın siyasi hayatı bitecek. Bunu bildiği için rahatsız oluyor. Şimdi çıkacak bir ‘hayır’ önümüzdeki seçimde kesin iktidar değişimi demek. Parlamento çoğunluğunu yitirince Başbakan ağır sorumluluklarla karşı karşıya kalır.
Peki ya ‘evet’ çıkarsa? Deniz Baykal onu da şu sözlerle anlatıyor:
- Evet çıkarsa imzasız ihbar mektupları ile işadamları, aydınlar, gazeteciler, esnaf, inançlarının gereğini yüksek sesle söyleme alışkanlığına sahip herkes tehlike altında olacak. Herkesin başına çorap örülecek. Ergenekon düzeni yaygınlaşacak....
Baykal bugün “evet” diyenlerin gelecekte pişman olacağını ekliyor.

Haberin Devamı

Diyanet “Boykot caiz değil ” açıklaması yapmış.
Dinden sonra din adamları da siyasete alet olmaya başladı...
H. Ertem

Medya dolma...
Dünkü yandaş gazetelerden birinde haber başlığı;
“Kenan Evren oyunu açıkladı: HAYIR”
Başlığı geçip haberi sonuna kadar okuyoruz...
Kenan Evren’in ağzından hayır oyu vereceğine ilişkin tek sözcük yok.
Yandaş medya bir etik ve kalite derneği kurmuştu.
Ne oldu o dernek acaba?
* * *
Ünlü bir yazar dostumuzun sütununda dün “Rahatsızlığı nedeniyle bugünkü yazısını yazamamıştır” ibaresi vardı. Sorup soruşturduk...
Söylentiye göre, hafta sonuna kadar hastalanması salık verilmiş. Demokrasi ve özgürlüğün yaklaştığını buradan da anlayabilirsiniz!

“Dünya Rekabet Ligi”nde 61.’ymişiz.
Neyse ki, “Dünya Rezalet Ligi” diye bir lig yok!
Fahrettin Fidan

Gürcistan notu...
Gürcistan’ın Karadeniz’de uluslarararası sularda gemilerimize el koyup kendi limanlarına çektiğini ve rehin tuttuğunu yazmıştık.
CHP Milletvekili Onur Öymen bu soruyu Dışişleri Bakanı’na sorduğunu bildirdi, aldığı yanıtı gönderdi...
Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre, Halen Gürcistan’da Türkiye bağlantılı (5) gemi bulunmakta olup, bu olaylarla irtibatlı tutuklu gemici kalmamış.
Rehin gemiler: Med K, Densa Demet, New Star-1, Buket ve Afrostar... Mürettebatı para cezası karşılığı salıveren Gürcistan, bu gemileri 2 yıldır geri vermiyor... İsrail tarafından el konulan Mavi Marmara ve diğer gemiler için ağırlığını koyan Türk Hükümeti, yukarıda adı geçen gemilerin geri alınması için aynı çabayı göstermiyor. Gerçi Başbakan ve Dışişleri Bakanı konuyla ilgili Gürcü yetkilileri aramışlar ama karşı taraf oralı olmamış... Bizim taraftan da etkili bir ses çıkmıyor. Nerede bizim “güçlü dış politika”?

Haberin Devamı

227 sayfalı kitap
Murathan Mungan’ın bu yılın baharında elimize geçen kitabı “227 sayfa”yı karıştırmak yeni kısmet oldu... Kitap adından da anlaşıldığı gibi tam 227 sayfa.. İçinde hayatın çizgilerine ait güzel satırlar var...
“Yaşamak beş duyunun hakkını vermektir. Görmenin, duymanın, tatmanın, koklamanın, dokunmanın... Bunları ölene kadar dolu dolu yaşamak isterim. Yaşamıma hepsinden çeşit çeşit gelsinler isterim.
Mevlana’nın Kur’an’a gönderme yapan ünlü sözünde dediği gibi her canlı bir gün ölümü tadacaktır ama hayatı tatmayı kaç kişi başarır?
Bu cümlede kullanılan tatmak sözü diğer dördünü de kapsayan bir varoluş eğretilemesi değil midir?”
* * *
İki beddua... Çinliler birine kızdıklarında :
“Geçiş dönemlerinde yaşayasın” diye beddua ederlermiş..
Osmanlı birine kızdığında ise:
“İnşallah evine usta girer” dermiş...
Murathan Mungan beddular için “Dilde saklı hayatlardır onlar” diyor!
* * *
Bazı özlü sözlerin içimizi nasıl durulttuğu, olaylar ve durumlar karşısında yaşamı bizim için ne denli ısıtıp kolaylaştırdığı bilinmez değildir, diyen Murathan Mungan kimi beğendiği sözleri de sıralıyor... Bazıları:
- Simone de Beauvoir: Yıllar bütün omuzlara aynı ağırlıkta çökmez.
- Oscar Wilde: Gerçek yaşını söyleyen bir kadına asla inanmayın. Yaşını saklamayan bir kadından her şey beklenir.
- Max Frisch: Herhangi bir gelecek her zaman bulunur.
- Picasso: Ben başkalarını değil kendimi kopya etmekten korkarım
* * *
Reklamcılık en güvenilmez mesleklerden biri sayılır... Luke Sullivan, Satan Reklam Yaratmak adlı kitabında, ofis panosunda bulduğu bir notu aktarıyor:
“İki erkek kardeşim var. Biri reklamcı, diğeri cinayet suçundan ölüme mahkûm edildi. Annem ben üç yaşındayken cinnet geçirerek ölmüş. İki kız kardeşim fahişelik yapıyor ve babam okul çocuklarına uyuşturucu satıyor. Geçenlerde köpeğini çekiçle öldürmüş islahevinden çıkmış bir kızla tanıştım. Onunla evlenmek istiyorum. Sorunum şu; ona reklamcı kardeşimden söz etmeli miyim?”