"Sayın Bakanım'a bir tay hediye ettik etmesine ama bunun bir de yüzgörümlüğü var. Kesintilerle ilgili kanun tasarısını bu taya karşılık yüzgörümlüğü olarak sayın Başbakan Yardımcım'dan istiyorum."Bakan Mehmet Ali Şahin, kürsüden şöyle diyor:"Kesintilerle ilgili sorununuzu çözmek artık boynumuzun borcu oldu."Bakanlar 2 milyar liradan fazla hediye kabul edemedikleri için 5'er milyar liralık satış faturaları düzenleniyor. Birer sütçü beygiri parası... Konuyu gündeme taşıyan Radikal gazetesine göre atların değeri 100'er milyar liradır... Şener, olay ayyuka çıkınca atı iade edeceğini bildiriyor. Şahin ise atları vermiyor. Gelirlerini özürlülere bağışlayacağını söylüyor. Dini bütün bakan, gelirini almasa da at yarıştıracak, bahis oynatacak... Ne hoş... Bakan Şener fatura düzenlenmesine rağmen henüz atın satış bedelini ödemediğini söyledi. Peki Şahin Parayı ödedi mi? Dekontunu ibraz edebilir mi? Bir başka merak... 2 milyardan fazla hediye alamayan bir bakan, 100 milyarlık tayı 5 milyara alabilir mi? Türkiye Yarış Atı Sahipleri Derneği'nin 25 Şubat gecesi düzenlediği yemekte, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e 2, Abdüllatif Şener'e bir tay hediye ediliyor. Hediyenin amacını kendisi de at sahibi olan AKP Milletvekili İnci Özdemir kürsüde hayli açık anlatıyor: Başbakan Erdoğan, laikliğe yeni yorum istemiş. "Ilımlı İslam" deyip duruyoruz ya işte... Son günlerin bir çarpıcı haberi de, AKP milletvekilinin eşini dövmesiydi... Başbakan bu sırada Endonezya gezisinde... 15 saat gidiş, 15 saat geliş, havada 30 saat kalıyor. Gazeteciler onunla bol bol konuşma ve soru sorma fırsatı buluyor. Gelin görün ki bu eş dövme olayı (ve benzer kritik sorular) Başbakan'a bir kez olsun sorulmuyor. Başbakan Erdogan'ın son 2 yurtdışı gezisine çağrılan gazetecilerin kompozisyonunu dünkü Milliyet'te okumuş olmalısınız... Milliyet ve Cumhuriyet yok. "Seçim"de özel beğeni rol oynamış. Öyle olunca böyle oluyor... Refakat koşulları "Karısını döven milletvekilinin ilişki kurduğu kadının başörtülü olup olmadığını merak ediyorum." Sarıyer - Kireçburnu semtinde ünlü börek fırınının karşısında küçük bir meydan, meydanda bir Atatürk büstü vardı. Geçen kış Sarıyer veya Büyükşehir Belediyesi tarafından meydan bakıma alındı. Zemin, mutaden granitlendi. Atatürk'ün büstü boyandı, kaidesi küçültüldü ve yan tarafa çekildi. Meydanın ortasına ise tam boy bir Haydar Aliyev heykeli dikildi. Alana ve caddeye de adı verildi. Okurumuz Nusret Selen merakla soruyor: "Acaba, Haydar Aliyev'in ülkemize, İstanbul'a ve Sarıyer'e ne gibi bir hizmeti oldu da bu jest yapıldı?" Sarıyer'de Aliyev! ABD'de oynanan LA Clippers - Phoenix basketbol maçını NTV'de canlı yayında anlatan Murat Murathanoğlu, Maggettee adlı oyuncu elindeki topu iki defa kaçırınca espriyi patlattı: "Maggettee öğle yemeğinde zeytinyağlı dolma yemiş galiba?" Güvendiğimiz yazar arkadaşlarımızdan Yiğit Bulut, sütununda AKP iktidara gelmeden önce ve sonraki durumu kıyaslıyor... Mesela... 1 - 1999 - 2002 arasına baktığımızda yüzde 6 civarında seyreden işsizlik, 2002 sonrası ilk etapta yüzde 10'a, sonrasında yüzde 11.2'ye yükseldi.2 - 2002 yılında 1.5 milyar dolar olan cari açık, 20 milyar doların üstüne çıktı, 2006 sonunda 30 milyar doları geçecek...3 - 2000 ile 2002 arasında 47 ile 89 milyar dolar arasında değişen iç borç stokumuz, 2005 sonunda 180 milyar doların üstüne çıktı...4 - Sıcak paraya sağlanan rant sonucu sıcak paracılar 2002 - 2006 döneminde dolar bazında yüzde 100 ila yüzde 6 bin 500 oranında paralar kazandı.Türk halkı dün olduğundan daha yoğun şekilde yabancı para babalarına çalışıyor. Emek ve alın teri, dışarda alınan koltuk desteği karşılığında dışarıya akıtılıyor. Böyle bir ekonomi ve toplum dikiş tutar mı? Ekonomi tıkır!.. Denizli'de Yusuf Batur isimli Atatürkçü, laik ve demokrat bir öğretmen, 2000 yılı 30 Mayıs'ında şeriatçı bir öğrenci tarafından vurularak öldürülmüştü. Olayın gerçek yüzü örtbas edilip sıradan bir cinayet davası olarak karara bağlandı. Bu acı olay üzerine Denizli'de bazı vatandaşlar, dernekler imza kampanyası başlattı... Şehit Yusuf Batur'un adı görev yaptığı okula ve oturduğu caddeye verildi... Yıllar geçti. AKP'li Belediye Başkanı Nihat Zeybekci ve meclis üyeleri birden caddenin ismini değiştirmeye karar verdiler ve 10 Mayıs 2006 tarihinde apar topar değiştirdiler de. Caddenin yeni adı Meclis Caddesi oldu... Şehit Atatürkçü öğretmenin adı belediyeyi rahatsız etti anlaşılan... Öğretmenin ailesi yargıya gidiyor şimdi... Umarız hak yerini bulacaktır... m.asik@milliyet.com.tr Denizli'de cadde!