Yoğun gündem içinde YÖK’ün marifetleri gözden kaçıyor... Kimi tehlikeli girişimler üzerinde yeterince durulmuyor. Profesör Ülkü Azrak, Roma Hukuku’nun Anabilim Dalı olmaktan çıkarılması teşebbüslerinin üzerinde durulması gerektiğini bildiriyor... Diyor ki:
“Cumhuriyet dönemindeki hukuk reformunun bir eseri olan bugünkü medeni hukukumuzun temelinde Roma hukuku vardır.
Roma hukuku, Osmanlı’daki Şeriat hukukunun yerini almıştır.
İlginç olan da şu ki, Almanya’da Hitler’in başkanlığındaki Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi’nin programının 19. maddesinde aynen şu hüküm vardı :
‘Materyalist dünyaya hizmet eden Roma hukukunun yerini Almanların ortak hukuku alacaktır.’
Nitekim öyle oldu ve Almanya’nın Roma hukuku alanındaki en esaslı üç bilim adamı R. Honig, P. Koschaker ve A. Schwarz (benim de hocam olmuştu) üniversitelerden kovuldu. Üçü de Atatürk’ün 1933 üniversite reformu sürecinde Türkiye’ye davet edilerek Ankara ve İstanbul üniversitelerinde görev aldı. Roma hukukunu önemsizleştirmek basit bir olay değildir. Atatürk’ün üniversite reformunu ortadan kaldırma teşebbüsüdür. 1933 öncesi Darülfünun’a dönüşün hazırlığıdır.”
Soru: “Kürt açılımı” süreci iktidardan sonra en çok kime yaramadı?
Yanıt: Serdar Turgut’a...
Haldun Ertem
Altında en az 100 fayın olduğu Tahran bir başka yere taşınacakmış.
Biz böyle durumlarda şehri değil fayı taşıyoruz!
Fahrettin Fidan
* Yalnızca kültürlü insanlar öğrenmeyi sever, cahiller ders vermeyi tercih eder.
Le Berquier
Aşı fiyaskosu!
Domuz gribi geliyor... Binlerce insan bu gripten ölecek... Domuz gribi aşısı ithal edilecek... Sağlık Bakanı, tehlike büyük dedi... Domuz gribinden ilk ölüm... Domuz gribi yayılıyor... Ölü sayısı 9’u buldu... Domuz gribi, domuz gribi, domuz gri...
Çok iyi planlanmış... Ardından medyanın da devreye sokulmasıyla yürürlüğe konmuş bir büyük korku ve panik projesiydi adeta... Her şey aynen planlandığı çerçevede başarıyla yürüyordu ki... Tayyip Erdoğan dün bir anda:
“Domuz gribi konusunda Sağlık Bakanı’mla aynı düşünmüyorum. Ben aşı olmayacağım” deyiverdi..
“Alerjim var...” vs. gibi bir gerekçe de öne sürmedi...
Hemen ardından Deniz Baykal’ın haklı sorusu geldi.
“Başbakan aşı olmayı düşünmüyorsa vatandaş niye düşünsün?”
Bir yandan aşının gerekliliğine halkı inandırmaya çalışan bir yandan da 200 milyon euro’luk aşı bağlantısı yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ ofsaytta kaldı. Aşılar da elde kalacak gibi... Eğer aşılar gerçekten elde kalırsa hesabını kim verecek?
GDO endişesi
Her konuşmasında ailelere 3 çocuk yapmalarını tavsiye eden Başbakan, birkaç gün önce bir yönetmelikle genetiği değiştirilmiş ürünlerin ithalini serbest bıraktı... Bir yandan 3 çocuk... Bir yandan kısırlık yaptığı yolunda yoğun söylenti ve belirtiler olan GDO’ya ithal izni... Metin Yaykınlıoğlu soruyor:
- Acaba Sayın Başbakan hanımlara ‘Yakında kısırlaşacaksınız bir an önce üç çocuk yapın’ diye korumacı mı yaklaşıyor?
TEMA Vakfı bu konuda ufuk açıyor:
“Türkiye, dünyanın çok az yerinde rastlanır bir ekosistem çeşitliliğine ve gıda ile tarım için önemli genetik çeşitliliğe sahiptir. Avrupa kıtasının tümünde bulunan bitki türlerinin sayısı yaklaşık 12.000 iken, sadece Türkiye’de saptanmış bitki türü sayısı 9.000’dir. Bunun yaklaşık yüzde 33’ü yani 3.000 civarındaki kısmı ülkemize özgü endemik türlerdir. Bu rakam Avrupa kıtasının tümünde 2.500’dür. Bu istisnai derecede yüksek endemiklik düzeyi, Türkiye’ye bu türlerin korunması konusunda daha da büyük bir sorumluluk yüklemektedir.”
Ne var ki iktidarda bu konuda bir duyarlık gözlenmiyor. O yüzden TEMA endişe ifade ediyor:
“Bu yaklaşım kısa bir süre sonra GDO’lu ürünlerin ülkemizde ekilmesine de zemin hazırlayacaktır. Böylece GDO işgali, biyolojik çeşitliliğimiz üzerinde tehdit oluşturduğu gibi çiftçimizin tohum ayırma hakkını elinden alacak, çokuluslu şirketlerden tohum almaya mahkûm kılacaktır...”
İyi şeyler de...
İstanbullu Ermeni sanatçı Sarkis’in 50 yıllık sanat yaşamının tüm evrelerini kapsayan sergi İstanbul Modern Müze’de izleniyor...
Şehrin renkleri, sesleri, gizleriyle baş başa kalıyorsunuz sergide...
Hele fotoğraflar var ki...
Asılı olduğu duvarı ortadan kaldırıyor, sizi içine çekiyor... Mutlaka görmeli...