Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Avrupalılar Türkiye'yi istemiyor. Sizi AB'ye alammak için ellerinden geleni yapacaklar...- Peki ABD, Türkiye'nin AB üyeliğini neden destekliyor?- AB'yi güçsüzleştirmek için...Oyuna bakın.. Peki Türkiye ne yapmalı? Huntington yol gösteriyor:- İslam'ın liderliği rolü herkesten çok Türkiye'ye yakışmaktadır. Ancak bu da iki soruna neden olmaktadır. Bunlardan birincisi Atatürk'ün ilkeleri, Türkiye'yi modern laik Batılı bir ülke olarak tanımlıyor. Bu öğretilerin üzerinde biraz düşünülmesi, değiştirilip düzeltilmesi zamanı muhakkak ki gelmiştir.AKP iktidarı ne yapıyor? Emin adımlarla Huntington'ın çizdiği yoldan ilerliyor.AB'ye giriş teşebbüsleri göstermeliktir. Esas tutulan yol Huntington'ın çizdiğidir. Dinci kadrolaşma, Ceza Yasası, Milli Eğitim politikası... Nereye baksanız gidiş Avrupa'ya değil şeriat devletine doğru... Üstelik bu yolun ucunda liderlik falan yok. Ayrıca olsa ne olur? İslam ülkelerinin liderini kim takar? Kaç yazar? Medeniyetler Çatışması kitabıyla tanınan Amerikalı Profesör Samuel Huntington açık konuşuyor: Huntington diyor ki: "Atatürk ilkeleri 70 yıl geride kaldı" Devamı bizden: "Ve biz o ilkelere sadık kalamadığımız için böyle geri kaldık." Tarihine saygılı bir toplum, tarihi eserleri, üzerine afişler, tabelalar vs. asarak kapatmaz. Şeklini değiştirmez. Ne var ki, İstanbul'da tarihi eserlere bakınca böyle bir saygının olmadığını görürsünüz. Büfeye dönüştürülmüş veya dispanser, dernek, vakıf olarak kullanılan tarihi binalar, koca koca tabelalarla kapatılmıştır. Bunlara cehalet deyip geçerken... Dün baktık Tophane-i Amire'nin duvarına kocaman harflerle "Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Kültür Merkezi" yazılmış. Artık diyecek bir şey kalmadı! Tophane-i Amire Başbakan Erdoğan, başmüzakereci olarak neden Ali Babacan'ı seçti? "Hiçbir şeyimiz uymuyor, hiç değilse başmüzakerecinin baş harfleri AB'ye uysun" diye herhalde... Şampiyonlar Ligi final maçı için İstanbul'a gelen binlerce Liverpool ve Milan taraftarına hediyelik eşya satılabileceğini, ancak bizim girişimcilerin bu işte yaya kaldıklarını yazmıştık.Meğer bir girişimci üzerinde Liverpool yazan ve İngiltere haritası olan 15 bin tişörtü satışa sunmuş. Ancak Liverpool haritada çok kuzeyde, adeta İskoçya'da görünüyormuş. O yüzden beğenilmemiş. Demek ki böyle işlerde önce haritada Liverpool'un yerini bulmak gerekiyor. Liverpool hatırası AKP hükümeti, ilk yılında 1 milyon yoksul yaratmış. Kızmayalım... Sayısı bilinmiyor ama mutlaka zengin de yaratmıştır... Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen Ermeni Konferansı, rektörlüğün kararıyla ertelendi. Neden? Adalet Bakanı Cemil Çiçek, TBMM'de "Milleti arkadan hançerliyorlar" diye konuştuğu için... Hayli komik bir durum. Devletin "Ermeni soykırımı" ile ilgili resmi görüşünü sorgulamak için "Vicdani sorumluluk, demokrasi, bilimsel sorumluluk" gibi büyük iddialar taşıyan konferans düzenliyor, meydan okuyorsunuz. Bir hükümet yetkilisi öfkelendi diye vazgeçiyorsunuz. Siz devleti, devletin (ya da hükümetin) izniyle mi sorgulayacaktınız? Ayrıca... Boğaziçi Üniversitesi izin vermedi diyelim... Gerçekten bilimsel sorumluluk taşıyor ve yaptığınız işin doğruluğuna inanıyorsanız, neden toplantıyı bir başka mekâna, örneğin diğer girişimci üniversiteler olan Bilgi veya Sabancı'ya aktarmadınız? Kamuya ve karşı görüşe kapalı bu konferansın gerçek amacı neydi? Bizce şu:"Soykırım konusunda kararsız akademisyen ve gazetecileri, soykırım tezi çevresinde birleştirmek. Türkiye içindeki karşı görüşü güçlendirmek"...Kimin yararına? Doğal olarak Ermeni diasporası ve konuyu Türkiye'yi sıkıştırmak için kullanan dış güçlerin...Türkiye'de soykırımı savunmak serbesttir.. Örneğin Halil Berktay'ın görüşleri geçenlerde Milliyet'te tam sayfa yayımlandı. Devlet televizyonu TRT bile karşı görüşü ekrana çıkarıyor.Eğer Boğaziçi'ne karşı görüşü temsil eden 1 - 2 tarihçi çağrılsa mesele kalmayacaktı. Ama bu kadarına bile yanaşmayınca Şükrü Elekdağ'ın deyimiyle, "Bilimsellik kisvesi altında diaspora propagandası" yapar duruma düştüler. Devlet üniversitesi de bu kadarına izin vermedi. "Efendim demokrasi büyük yara aldı" mavallarına gelince... İsviçre veya Fransa, "Soykırım olmadı" diyeni tutuklayınca demokrasi yara almıyor da, devlet üniversitesi, devlete saldıranlara salon vermeyince yara alıyor öyle mi? Hadi canım... m.asik@milliyet.com.tr Boğaziçi hüsranı