Kadın erkek eşitliğinde Türkiye’nin 134 dünya ülkesi arasında 129’uncu sırada yer aldığına inanır mısınız?
İnanması zor ama gerçek...
Dünya Eknomik Forumu tarafından hazırlanan “The Global Gender Gap 2009” başlıklı raporda bu sonuç vurgulanıyor. Türkiye kadın - erkek eşitliğinde sadece Çad, Suudi Arabistan, Benin, Pakistan ve Yemen’i geride bırakabiliyor. İran ve Mısır ile Botsvana, Zaire, Angola gibi Afrika ülkeleri dahil 128 dünya ülkesi bizden daha iyi durumda...
Üzerinde durulması gereken bir nokta da ülkemizin yıllar içinde giderek daha kötü duruma düşmesi...
Örneğin 2006’da 105. sıradaymışız, 2007’de 121, 2008’de 123’üncü sırada... Hep geriliyoruz.
* * *
Bu ne biçim araştırma, hangi kalemleri kapsıyor diye merak ederseniz...
Esas alınan kriterlerden bazıları şöyle sıralanabilir:
- Kadın işgücünün erkekle kıyaslanması
- Kadın erkek ücret eşitliği
- Kadın gelirinin erkekle kıyaslaması
- Kadın milletvekili, yönetici, yüksek memur oranı
- Kadın okuryazarlığı
- Kadınların okullaşma durumu
- Kadınların siyasetteki yeri
- Kadınların parlamentodaki sandalye sayısı... vs..vs...
* * *
Oturdukları yerden Türkiye değişiyor, demokrasi standartları yükseliyor, birinci sınıf demokrasi geliyor diye ellerini ovuşturanların bu tabloya dikkatle bakması gerekir.
Kadın - erkek eşitsizliği demokrasi fakirliğinin en net göstergelerinden biridir...
* “Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer” Tevfik Fikret’in Atatürk tarafından en beğenilen dizesi...
Taraf hukuku
Ahmet Altan Taraf’ta sık sık mahkemeye çağırılmaktan yakınıyor ve:
“Bizimle ilgili davaların ana konusu ‘askeri ve yargıyı’ eleştirmek... Medyanın baskı altında olduğunu iddia eden ‘medya mensuplarının’ sanırım çok ilgisini çekmiyor Kadıköy Adliyesi’nin bizimle ilgili yüzlerce dava açması...”
Diyerek bizim gruptaki gazete ve yazarları duyarsızlıkla suçluyor.
Basın özgürlüğü konusunda elbet duyarlıyız...
Ne var ki, Taraf gazetesi sadece eleştirmiyor...
Masumiyet karinesine ve soruşturmanın gizliliğine aykırı yayın da yapıyor, kişileri ihbar ediyor, kaynağı belirsiz haberlerle yargısız infazlara gidiyor...
Bizim Açık Pencere’de yayımlanan Ercan’ın bir karikatürünü bile manşetten verip Ergenekon savcılarına ihbar ettiler...
Son olarak Kafes iddialarıyla kimi denizci subayların tutuklanmasını sağladılar.
Kafes soruşturmasının daha iddianamesi bile hazırlanmadı oysa...
Haklarındaki soruşturmalar daha çok hukuk ihlalleri ile ilgili olsa gerek...
Başkalarını yargıya ihbar ediyor, hapse attırıyorlar ama kendileri bir zahmet mahkemeye kadar gidip ifade vermeyi mağduriyet sayıyorlar... Biraz fazla bir ayrıcalık arayışı olmuyor mu bu?
İtfaiyeci mimar!
Belediyelerin inşaat mühendisi, makine mühendisi, bilgisayar mühendisi gibi meslek sahibi kişileri işe itfaiyeci sınavıyla aldığını biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız birazdan öğreneceksiniz...
İnternette görebileceğiniz üzere... Bandırma ve Çorum belediyeleri verdikleri ilanlarda itfaiye eri olarak işe alınacaklarda şu nitelikleri arıyorlar:
“Mimarlık, inşaat mühendisliği, ziraat mühendisliği, şehir planlama, tarih vb. fakültesi mezunu olmaları...”
Nedir bu komedi derseniz...
Belediyeler ihtiyaç duydukları teknik elemanları Devlet Personel Müdürlüğü’nden istemek durumundalar... Onlar da belediyelere KPSS barajını aşmış kişileri gönderirler. Ancak belediyeler merkezden yapılan atamalardan hoşnut değil. Alacakları teknik elemanları kendileri belirlemek istiyor. Ancak bu elemanlar için sınav açamıyorlar. Ne yapsınlar? Belediyelerin sadece itfaiyeci alırken mülakat yapma hakları var. Bu da eski bir yönetmeliğe dayanıyor. Belediyeler bu yönetmelikten istifade ediyor. İhtiyaç duydukları teknik elemanları itfaiye eri olarak işe alıyorlar... Oradan bir iki yıl içinde yatay geçişle teknik kadrolara aktarıyorlar.
Bu sistemin de komiklikleri var tabii. Mesela erkeklerde itfaiye eri olmak için asgari boy 1 m 67 cm... Kadınlarda 1 m 60 cm... Eğer bir bilgisayar mühendisi daha kısa boyluysa işe alınamıyor. Gelelim en ince noktaya: Sistem belediyelere kendi elemanlarını bizzat seçme olanağı verirken kadrolaşma arzularını da tam anlamıyla doyuruyor. Doya doya kadrolaşıyorlar.
Arap dünyası Kurtlar Vadisi’ni çok sevmiş.
Kültür yapısı benzer ülkelerde zevklerin uyuşması normaldir...
Haldun Ertem
Ertuğrul Günay gazetecileri görünce şarap kadehini saklamaya çalışmış.
Yazık! Yandaş medya mensupları “bakanlarda bile” Gestapo etkisi yaratmaya başladı!
Gülhan Elmas
İnsan hakları için “süper” kurul oluşturulacakmış.
“Normal”inin bir faydasını görmedik, “süper”ininkini görürürüz inşallah!
Fahrettin Fidan
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025