Emekli General İrfan Öztürk, şu noktalara dikkati çekiyordu dün notunda:- Polise saldırmayan, yaralanıp yerde yatan, yakalanmış kişilere uygulanan şiddetin hiçbir mazereti yoktur.Evet, evi soyulan, arabası çalınan vatandaşların aradığı devlet, kadınların bir masum yürüyüşünde bütün şiddetiyle kendini gösterdi...O kadar ki AB Troykası da hayretle izlemiş görüntüleri. Dün Brükselde basın mensuplarına dağıtılan yazılı açıklamada, "İstanbuldaki gösteriler sırasında kadınlara ve gençlere vuran polis görüntülerinden şoke olduk" deniliyordu.Meclisten birkaç yasa çıkarmakla veya "Değiştim" demekle değişim mümkün olmuyor. Mevcut iktidar demokrasi konusunda iyi niyetli ve istekli değil. Bunu artık daha açıkça ifade ediyorlar.Başbakanın bütün Avrupaya komik olduğumuz halde bir karikatür için açtığı davayı geri almaması da esas enerjinin anti demokrasi yolunda kullanıldığını gösteriyor.Ülkede demokrasiden sadece iktidarın yandaşları yararlanıyor. Onun dışında geçen iktidarlardan bu yana değişen bir şey yok.Almanyadan Seda Türköz şöyle diyor:- AKP iktidarında farklılık görenler, demokratik uygulayış hayal edenler, bence AKPye hak etmediği misyonları yükleyerek keselerini doldurma derdindeler ve demokrasinin Dsinden de haberleri yok... Dünya Kadınlar Günü İstanbulda bir gün önceden kutlandı. Kadına yönelik şiddeti protesto eden kadınlar, emniyet güçleri tarafından gazlandılar, coplandılar, gözaltında toplandılar. Başbakan Erdoğan artık gazeteleri okumuyormuş. Harika... Artık gazetelere tazminat davası açmayacak demektir... Kültür Sanat- Sen Genel Başkanı Bilal Şimşir, dün sabah Çankaya Emniyet Amirliğinde 4 saat gözaltında tutuldu. Sebebini anlatıyor:- Geçen yıl sendikamız soyuldu. Polis gelip parmak izi aldı. Ve benim çalışma masamda benim parmak izlerim bulunduğu gerekçesiyle hırsızlık sanığı olarak beni savcılığa sevk etti. Tabii durum gülünçtü, ilk celsede beraat ettim. Ama dün pasaport alımı için Emniyet Amirliğine gittiğimde "Hırsızlıktan arandığım" gerekçesiyle gözaltına aldılar. 4 saat tuttular... Hırsızın parmak izi Washington Post gazetesi, son yüzyılda işlenen suçlar listesinin başına Ermeni Soykırımını koymuş.Ne Yahudi soykırımı, ne Kızılderili katliamı, ne Vietnam, ne Hiroşima, ne Nagazaki... Soykırım veya katliam denince Batılıların aklına Türkler geliyor.Ve bizi soykırımcı ilan edenler, şu sırada Irakta tarihin en büyük katliamını gerçekleştiriyor. Bir ülke halkıyla birlikte hem tarihten hem coğrafyadan siliniyor. Kimi AB ülkeleri de ABDye destek veriyor. Acaba bizi soykırımcı ilan ederek kendilerini unutturduklarını mı sanıyorlar? Soykırımcılar... Ankara Anlaşmasının 10 ülkeye genişletilmesini öngören protokolü, AB paraf edilmesi için Ankaraya gönderdi. Ankara protokolü sakladı, ortaya çıkarmıyor. Çünkü protokol, paraf edilmesi halinde, Kıbrısı tanımak anlamına geliyor. Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu da işte bunu söylüyor:- Türkiyenin bu protokolü imzalaması, bizi tanıması anlamına gelir. Türkiye, protokole rezerv dahi koyamaz. Ancak bir deklarasyon yayımlayabilir, o da sadece kendini bağlar. Bizim taraf, iki uluslararası hukukçu ile anlaşmış. Protokolü inceletiyormuş. Hukukçulardan, atılacak parafın Kıbrısı tanımak anlamına gelmeyeceği konusunda mütalaa alacaklar. Ve bir deklarasyon yayımlayarak parafı basacaklar. İşler böylece yoluna girecek mi? CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen diyor ki:- Hukukçulardan alınacak mütalaa sadece iç kamuoyunu teskin etmeye yarar. Başka işe yaramaz. Geçmişte Rumların ABye üyeliği konusunda mütalaa alındı, hiçbir işe yaramadı. Onur Öymen, protokolün kabulüyle birlikte Güney Kıbrısa diğer üye ülkelerle eşit haklar tanıyacağımızı anımsatıyor. Bir süre sonra Rumlar gemilerini, uçaklarını liman ve havaalanlarımıza gönderecekler. Ama aynı hakkı Kıbrıs Türklerine tanımayacaklar. Hükümet ve Türkiye, 17 Aralıkta neye imza atıp neyi kabul ettiğini ya bilmiyor ya da bilmezden geliyor ama yakında öğrenecek. Korkulu protokol İstanbuldaki Elit Gençler Koleji, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde kadın öğretmenlere izin veriyor. Bugün erkek öğretmenler kadın öğretmenler yerine derse girecek, kadın hocalar da öğretmenevinde kadın velilerle bir araya gelerek kutlama yapacaklar. Bir de şiir eklemiş Elit Koleji gönderdiği mesaja:Kadın; Sazın telinde ses, Âşığın dilinde sevgili, Çocuğun dilinde ana, Torunun dilinde nine, Emeğin dilinde çile, Erkeğin eşidir, Eşitidir... Ve kadın; var oluşun sebebi, Yaradanın güzelliğinin yeryüzündeki yansımasıdır. m.asik@milliyet.com.tr Kadın öğretmenler