Poyrazköy’de bulunan silahlarla korkunç suikastlar yapacaklardı...
Haliç’teki denizaltıyı içinde çocuklar gezerken uçuracaklardı...
Adalar’da bombalar patlatılacak, azınlık haklarını savunan kişilere suikast düzenlenecek, böylece AKP iktidarı zor durumda bırakılacaktı...
ÇYDD’den burs alan kız öğrencileri genç teğmenlerle irtibata geçirerek teğmenleri Ergenekon terör örgütü adına kullanıyorlardı.. Bazıları komutanlarına suikast hazırlığı içinde bulunuyordu...
Bu haberler “Korkunç Kafes Planı” adı altında geçen yıl kasım ayından itibaren başta Taraf gazetesi olmak üzere yandaş medyada günlerce işlendi.
Ortada daha iddianame bile yoktu. İddianame dört ay sonra, Mart 2010’da kabul edildi...
* * *
Bu hafta başında Kafes Eylem Planı davasının baş sanığı Levent Bektaş’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz bir basın toplantısı yaptılar.
Suç içerdiği öne sürülen CD ve DVD Amerika’da uzman bir kuruluşa incelettirilmiş, CD ve DVD’nin içinde Levent Bektaş’ın sadece özel fotoğraflarının bulunduğu saptanmış, diğer plan ve şemaların sonradan eklendiği kanısına varılmıştır. Beş uzmanın on gün süreyle yaptıkları inceleme sonucu vardıkları sonuç; “Kanıtlar düzmece”dir... Raporda TÜBİTAK ve Emniyet de suçlanıyor...
Çok ilginç olan mı? Yılın başında korkunç planlar diye ortalığı birbirine katan yandaş medyanın sözü geçen rapordan bu hafta “iddia” olarak dahi söz etmemesidir... Yaptıkları iş gazetecilik olsaydı bu rapordan okurlarını haberdar etmezler miydi?
Beşir Atalay, “AKP Türkiye’nin çimentosudur” demiş.
Bina bu yüzden çatırdıyor olmasın...
Fahrettin Fidan
AYM Başkanı Kılıç Anayasa’daki “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti maddelerine de dokunulabilir” diyor.
Öyleyse geriye dokunulmayacak bir tek “milletvekili dokunulmazlığı” maddesi kalıyor...
Haldun Ertem
Sandıktaki sisler!
Referandumda hangi sandıktan ne sonuç çıktı? YSK sonuçları vermiyor. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, referandum sonrası Yüksek Seçim Kurulu’na iki kez başvurdu. Denetlenebilir olması açısından sonuçların sandık bazında yayımlanmasını istedi. YSK, önceki seçimlerde sonuçları yayımlamıştı. Ancak her nedense bu defa benzer isteği kabul etmedi. Kart, konuyu yargıya götürüyor.
Berna niye hapis?
Berna Yılmaz’ın 6.5 aydır hapiste olduğunu, hakkında 15 yıl istendiğini, suçunun “Roman Çalıştayı”nda bir arkadaşıyla birlikte “Parasız Eğitim Hakkı İstiyoruz” yazılı pankart açmak olduğunu yazmıştık... Emniyet kaynakları yaptıkları açıklamada Berna’nın gizli örgüt üyesi olmaktan da yargılandığını istenen cezanın bu suçla ilgili olduğunu belirttiler. Bu arada Berna önceki gün yargıç önüne çıktı... Ama tahliye edilmedi.
Eskişehir notu
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde öğrenciler bir yıl hazırlık sınıfı okuyarak İngilizce öğreniyorlar. Ne var ki bu İngilizce eğitimi bir eğitim katliamı halini almış durumda... Anadolu Üniversitesi yüksek puanla girilen, zeki öğrencilerin toplandığı bir eğitim kuruluşu. Ancak öğrenciler hazırlık sınıfında sapır sapır dökülüyor...
Örneğin bu yıl 1500 dolayında öğrenci hazırlık sınıfını yeniden okuyacak...
İletişim bölümlerinde okuyan 345 dolayında öğrenciden 315’i hazırlıktan birinci sınıfa geçemedi.
Gazetecilik bölümü öğrencilerinden sadece 6’sı hazırlıktan geçebildi. Sınıf bu yıl 10 kişi...
Hazırlık sınıfında iki yıl üst üste kalan öğrencinin okulla ilişiği kesiliyor... Pek çok öğrenci bu durumda... Kendilerine şu anda aynı düzeyde başka okul arıyorlar...
Ülkenin iyi öğrencilerinin devam ettiği bir üniversitede bu denli başarısızlık olağan sayılabilir mi?
Bu tablo öğrencilerden çok öğretmenlerin başarısızlığını düşündürüyor...
Bize başvuran öğrenciler okul dışı ek ders aldıkları halde sınavlarda başarısız kaldıklarını anlatıyorlar.
Üniversite yönetimi ve dekanların da bu durumdan şikâyetçi oldukları ancak sonucu değiştiremedikleri anlatılıyor. Hazırlık sınıflarının bağlı olduğu Yabancı Diller Yüksek Okulu tüm üniversiteyi kilitliyor.
İşin içine bazı kaprislerin girdiği söyleniyor.
Rektörlük ve YÖK bu duruma çözüm düşünmelidir.
Lisede türban...
Antalya Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’la sohbet ederken söz CHP’nin türban açılımına geliyor... Prof. Mustafa Akaydın rektörlüğü ve Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı sırasında türbana karşı tavizsiz davrandı. Yasaların emrini uyguladı. Kılıçdaroğlu’nun türban açılımını o yüzden gözü kapalı kabullenemiyor... Önemli bir hatırlatmada bulunuyor:
- Türban sorununun ‘hizmet veren hizmet alan’ ekseninde çözülmesi düşünülüyor. Liselerdeki kız öğrenciler pekâlâ bu haktan yararlanmak isteyebilirler. Emsal davası açarak bu hakkı alabilirler. Çünkü onlar da hizmet alan durumunda...
