Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Yasa yapılırken aklınız neredeydi, neden itiraz etmediniz, diye savunuyor.Oysa Gazeteciler Cemiyeti, Ankarada hem kendisiyle yüz yüze görüşme yapmış hem Adalet Komisyonuna etraflı bir dosya göndermiş.Bunlar hatırlatıldığında ve "Daha ne yapalım?" diye sorulduğunda ise Cemil Çiçek, meslektaşımız Mustafa Mutluya şöyle diyor:- Kadın kuruluşları 26 defa geldiler kapıma; kapımın önünde yattılar ve istedikleri değişiklikler yapıldı; siz uyudunuz!Evet, hatamız Cemil Beyin ayaklarına kapanmamakmış!* * *Tarihten yaprak... Demokrat Parti döneminde, Ulus, gazetesi Başyazarı Hüseyin Cahit Yalçın, bir yazısından dolayı yargılanıyor ve 1954 yılında 26 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Tam 80 yaşında olan Hüseyin Bey, hapishaneye giderken şunları söylüyor:- Korkarım, ben hapisten çıkarken siz giriyor olacaksınız...* * *Bekir Coşkun, dün basının nefesini kesecek yeni Ceza Yasası ile ilgili:- Nedir bu tepkisizlik, neden bütün gazeteler bir günlüğüne siyah başlıklarla çıkmıyor, diye soruyordu. Ali Sirmen ise, medyanın protesto olarak yeni yasayı aynı gün hep birlikte ihlal etmesini öneriyor, Türk medyası bunu yapmazsa özgürlüğü hak etmiyor demektir, diye ekliyordu. Katılıyoruz. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, sanki mazeretmiş gibi yeni Ceza Yasasını: Çeşitli nedenlerden dolayı hapse giren kişilere "kader kurbanı" deriz. 1 Nisandan sonra hapse girecek gazetecilere ise "haber kurbanı" diyeceğiz... Ersin Kaletaş, dün saat 17.00 sıralarında Alem FMi dinlerken bir dinleyici sorusuna kulak misafiri oluyor: "Çanakkalede düşmanı yendik, peki nasıl oldu da İstanbul İngilizler tarafından işgal edildi?"Sunucunun yanıtı:- Zafer kazandık havasına girdik, çalışmadık, o yüzden oldu.Sunucunun Osmanlının savaşı kaybettiğinden, Mondros Mütarekesinden falan haberi yok. Sallıyor... Neyse ki bu yıl Çanakkale Zaferi geçen yıllara oranla daha canlı kutlanıyor. Halk daha çok aydınlanıyor. Bilgiç sunucu... Kibrit çakıyorsun karanlıktabadem çiçeklerini görmek içinVe mart denizlerinde tedirgin bir çiftsarnıç gemisi gözlerinBir iş açacaksın sen başımızayangın mı olur artık, bahar mı? Karanlıkta... Sabah gazetesinin spor sayfalarından bir başlık: "Trabzonspor - Beşiktaş derbisinin hakemi Dereli" İki ayrı şehrin takımının maçı derbi olmaz. Bilindiği gibi "derbi" İngilizce bir sözcük ve sporda "aynı bölgenin iki takımı arasında karşılaşma" anlamına geliyor. Örneğin İngilterede Manchester United ile Manchester Citynin maçı "Manchester derbisi", Liverpool ile Evertonın maçı "Merseyside derbisi" olarak geçer. Trabzon - Beşiktaş maçı derbi olmaz... Böyle derbi olmaz Devlet hastanesinde görevli hekim okurumuz isyanlarda:- Sağlık Bakanlığında toplantıya çağrıldık, diyor, bundan sonra CE sertifikasına sahip ithal malzeme kullanmamız şart koşuldu. Oysa şimdiye dek kullandığımız malzemenin yarısı yerli malıydı. Avrupa bize kapılarını açmıyor ama sanayimizi öldürüyor, hızla pazarlaştırıyor...Bunları anlatan hekim hastanenin tüp bebek servisinde görevli. Doğum kontrolü için gerekli cihaz ve malzemede de CE damgası (AB standardı) arandığını öğreniyoruz.Danıştığımız bir hekim dostumuz:- Ben bu karardan memnunum, diyor, zaman zaman özellikle Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden ithal edilen ucuz malzemeler kötü çıkıyordu. CE sertifikası almak için ise belli bir standardı yakalamak zorundasınız. Yerli firmalarımız bu kararla zorlanacak ama zaten Avrupa standardına yetişmek zorundalar...Söz sırası Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygünde: - Yerli malzemelerin standardı düşük, bu tamam... AB standartlarında malzeme üretelim, bu da tamam... Ama sorun CE belgesi almakta. Bu belgeyi verme yetkisi Avrupada... Her malzeme için ayrı ayrı başvurmanız gerekiyor. Tabii bu da ayrı bir masraf gerektirdiğinden fiyat yükseliyor. Sorun, Türkiyede CE belgesi verecek bir birimin olmamasından kaynaklanıyor. Neden yok? Çünkü Avrupalılar buna izin vermiyor. İlle de gelip bizden alacaksınız, diyorlar. Sonuç... AB üyeliğimize daha yıllar var (üstelik tam üyelik çok zayıf ihtimal) ama tıbbi malzeme üreticileri şimdiden saf dışı bırakılıyor. "Onlar ortak, biz pazar olacağız" sloganına uygun adım bir gidiş gözleniyor. m.asik@milliyet.com.tr CE sertifikası