Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan Erdoğan, Deniz Baykal’ın “Referandumda evet çıkarsa Türkiye bölünür” sözüne kızmış. Ona karşılık veriyor:
“Bir kasetle duman oldun.”
Başbakan kaset komplosunu düzenleyenlerin bulunup cezalandırılmasından sorumlu olduğunu hiç düşünmüyor.
Aksine hem bu komployu.. Hem son Yargıtay üyelerinin dinleme kayıtları dahil.. Yasadışı dinlemeleri siyasi koz olarak kullanıyor.
İzmir Barosu eski Başkan Noyan Özkan yazıyor:
“Referandum öncesi hükümet tarafından yaratılan hukuksuz ve yargısız infaz ortamında, organize suç örgütleri tarafından Yüksek Mahkemeleri ve HSYK’yı lekelemek ve karalamak için yürütülen kampanya dozunu arttırmıştır. Yıllardır istihbaratın başında bulunan Hanefi Avcı, bu örgüt ve destekçileri hakkında yazdığı kitapla suç duyurusunda bulunmuştur. Ancak, Ankara Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, kitapta açıkça gösterilen delillerin karartılmadan tespiti amacıyla ne bir ‘arama’ ne de ‘gözaltı’ uygulaması olmamıştır.
İdarenin başındaki Başbakan ise anılan organize suç örgütlerinin internet ve yandaş medyaya sızdırdığı izleme ve görüntü kasetlerini referans göstermek suretiyle meydanlarda ‘evet’ propagandası yapmaktadır. Dünyanın hangi uygar ve demokrat ülkesinde bir Başbakan, organize suç örgütlerinin ortalığa saçtığı dinleme ve izleme malzemesine dayanarak demokrasi propagandası yapar?”
Başbakan Erdoğan, Deniz Baykal’ın “Referandumda Evet çıkarsa Türkiye bölünür” sözlerini milli iradeye saygısızlık olarak niteliyor. Ama kendisi “Hayır oyu verenler darbecidir” diyebiliyor. Dilin kemiği yok...

Haberin Devamı

* Mutlu, Neşeli, Tatlı, Şekerli Hayırlı Bayramlar...

Devlet Bakanı Egemen Bağış, “Beni yuhalayanlar da köprüye gelsin, yürüyelim” demiş.
Arkadaş dünyada Bono’yu yuhalatmayı başaran ilk kişi oldu, anlaşılan şimdi de Asya ile Avrupa arasında yuhalanan ilk kişi unvanını almak istiyor.
Fahrettin Fidan

Kılıçdaroğlu iddialı: “Bu Başbakan’ı götüreceğim.”
Bu tür “götürme”nin bir sakıncası olmasa gerek...
Haldun Ertem

Hâkimin yarını...
Dünkü yazımızda “İlk derece mahkemelerinden Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na üye seçilenlerin dört yıllık görev süresi sona erdiğinde atanacakları yerin Bakan tarafından belirleneceğini” yazmıştık.
Adalet Bakanlığı’ndan dün aldığımız açıklamada deniliyor ki:
“10 hâkim ve savcının dört yıllık görev süreleri sona erdiğinde, eğer yeniden seçilemezlerse, ilk derece mahkemelerine geri döneceklerdir. Bu üyelerin atanacağı yer Bakan değil Kurul tarafından belirlenecektir. Bu atamayla ilgili olarak Kurul’un ilgili dairesinin yapacağı toplantıya Bakan katılamayacak ve oy kullanamayacaktır...”
Bizce... Atanacak yerin Kurul tarafından saptanması da üyeyi tam özgürleştirmiyor. HSYK üyesinin atanacağı yeri seçme hakkı bulunmalıydı.

Haberin Devamı

Gemiler Gürcülerde
Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu milli maçta tribünde görmek bizi mutlu etti.
Ancak Sayın Bakanı diğer dış temaslarda da görmek istiyoruz...
Mesela Gürcistan’a şöyle bir uğrasa...
Gürcistan, Abhazya’ya yük götürdüğü iddiasıyla Türk gemilerine Karadeniz’de el koyuyor. Kimi kaynaklara göre 5, kimine göre 10 Türk gemisi şu anda Gürcistan limanlarında rehin... Rehin gemicilerin sayısı ise 21... Gürcistan gemileri vermiyor. Bu ülkenin, el koyduğu gemileri geri vermediği gibi söküp hurdaya çıkardığı biliniyor. Türkiye Abhazya’ya yılda 100 milyon dolarlık ihracat yapıyor. Türk gemileri Trabzon Limanı’ndan Abhazya’nın başkenti Suhumi’ye giderken ya da dönerken güzergâh üzerinde Gürcistan’ın hücum botlarına yakalanıyor.
Son olarak 15 Ağustos gecesi Gürcü hücum botları, Densa şirketine ait Panama bandıralı Buket, 19 Ağustos gecesi Reha Aldin Gemicilik Limited Şirketi’ne ait Afro Star isimli gemiyi Sinop açıklarında durdurup el koydular... Nasıl işse, bu olaylar haber bile olmuyor...

Haberin Devamı

Ponpon hanımlar
Basketbol dünya şampiyonasında Türkiye’nin maçlarında devlet büyükleri görmesin diye ponpon kızların gösterisi kaldırılmıştı.
Eleştiriler üzerine ponpon kızlar Fransa ile oynadığımız son maçta tekrar sahaya çıktılar.
Ama bu defa hayli kapalı şekilde...
Aklımıza şu AKP’yi destekleyen dans sanatçısı hanımlar geldi.
Bir gösterilerine o çok sevdikleri AKP’li siyasetçileri çağırsınlar. Bakalım gelip izleyecekler mi?

Mühür tartışması 3
Referandumda oy pusulasına mühür basmaya gerek var mı, yok mu?
Tartışmaya devam...
Fransa’dan yazan okurumuz diyor ki:
“Burada alıyorsunuz seçim kurulundan mühürlü zarfı, giriyorsunuz kabine, orada yığılı duran evet veya hayır pusulasından bir tane alıp zarfın içine koyuyorsunuz, kabinden çıkıp sandık kurulunun önüne gidip zarfınızı sandığa atıyorsunuz. Seçmen defterine de imza atıp gidiyorsunuz... Mühre gerek yok...”