Örneğin "katil" ile "ulusalcı" kavramını yan yana getirmek için yoğun bir çaba var.Faşistlerin adamı ya da emperyalistlerin maşası olan katil ulusalcı olabilir mi? Nedir ulusalcılık? Mandacılığın tam tersi...Ulusalcılık dediğiniz; cumhuriyetçilik, laiklik, Atatürkçülük, bağımsızlıkçılıktır... Anti-emperyalist bir tavırdır.Ulusun zenginliklerinin ulus tarafından paylaşılmasını savunmaktır.Faşistin ve katilin ulusalcı olması ne alaka? ***Cinayet sonrası sloganlarda devlete özenle vuruluyor... İktidar partisi özenle korunuyor...Peki o meşum 301. madde kimin eseri? AKP'nin değil mi?Trabzon'daki linç olaylarına ve terör bataklığına göz yumanlar kimlerdir?İktidarın atadığı valiler ve emniyet müdürleri değil mi?İrticayı geliştirerek dinci faşizmi büyüten ve ırkçı faşizme kardeş üreten kimler?Ulusalcılar, Atatürkçüler mi? Yoksa iktidarda oturanlar mı?***İkinci cumhuriyetçi (işbirlikçi) aydın, ABD'nin çizdiği yolda cumhuriyet, laiklik ve Atatürkçülüğe karşı savaşıyor.Bu değerleri yok etmek için AKP ile işbirliği yapıyor...Dolayısıyla irtica ve dinci faşizmin gelişmesine katkıda bulunuyor...Sonra da kalkıp faşizmden yakınıyor. Laiklik ve cumhuriyet aşındıkça demokrasi de aşınır...Faşizmin her türlüsü bu ortamda hayat bulur...Türkiye'de olan budur... Hrant Dink cinayetinden istifade bir kavram karıştırma ve yandan vurma kampanyası sürdürülüyor. Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir de kervana katıldı: "Amatörce işlenmiş bir cinayet. Arkasında ideolojik örgüt yok." Kimi köşe yazarları da cinayeti bireysel gösterme çabasında. Neden bu telaş? Neden iddianemenin tamamlanması beklenmiyor? Bolu Tüneli'nde yangına karşı önlemlerin tamamlanmadığı iddialarına karşı Karayolları Genel Müdürlüğü bir açıklama yaparak dedi ki:"... tünellerde güvenliğin en önemli kısmını teşkil eden yangın sistemi tamamen bitirilmiş, hatta sisteme su verilerek testleri yapılmıştır. Bunun yanında tünelin aydınlatma, havalandırma sistemleri, radyo sistemi ve acil haberleşme sistemleri tamamlanmıştır. Kamera montajı bitirilmiş, tünelin her karesi izlenir duruma gelmiştir..." Bolu Tüneli... Türkiye OECD'de 15-19 yaş arası işsiz ve okulda okumayan nüfusa sahip birinci ülke olmuş. İşte size Ogün'lerin bugünlere gelme nedeni... Hrant Dink 'in cenaze töreni için İstanbul'a gelen Ermenistan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Kirakosyan, "Türkiye ile önkoşulsuz olarak diplomatik ilişki kurmaya hazırız" dedi... Basınımız haberi adeta karşı taraf bir taviz vermiş ya da barışa yanaşmış havada yayımladı. Acaba öyle mi? Hayır... Türkiye ile Ermenistan arasında başlıca üç sorun var: Birincisi... Ermenistan, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tanımıyor, böylece ileride Türkiye'den toprak talep etme hakkını elde tutuyor...İkincisi... Türkiye'ye karşı soykırım iddiaları ileri sürüyor. Diaspora'nın Türkiye'den olası tazminat taleplerini destekliyor...Üçüncüsü... Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde yirmisini işgal ettiğinden Türkiye tepki olarak Ermenistan sınır kapısını kapatmış durumda. Türk hükümetleri 1991'den bu yana yukarıdaki üç sorunun peşinen çözülmesini talep ediyor... Kirakosyan'ın "Önkoşulsuz diplomatik ilişki" önerisi ise "Siz şu üç sorunun çözülmesini koşul olmaktan çıkarın, ilişki kuralım" anlamına geliyor...Emekli Büyükelçi Ömer Lütem diyor ki:- Türkiye, önkoşulsuz diplomatik ilişki kurduğu ve sınırlarını açtığı takdirde karşı tarafın üç ana sorunu çözmek yolunda adım atması için hiçbir neden kalmıyor...Ermenileri yumuşatmışız da tavize zorlamışız havasında yansıtılan öneri aslında Türkiye'yi köşeye sıkıştırmayı, anlaşmazlığın suçunu Ankara'nın üzerine atmayı amaçlıyor... Uyuyoruz... Ermeni önerisi... CHP Milletvekili Tacidar Seyhan'ın "Yeni Petrol Yasası'nda devlet payı kaldırılıyor" sözlerine itirazlar geldi. Kaldırılmamış. Tacidar Seyhan cevaben dedi ki:"Eski yasada devlet payı yüzde 12,5 idi. Yeni yasa, petrol üretimini kademe kademe günlük 500 varilden 10 binin üzerine kadar bölümlere ayırıyor ve bunlardan alınacak devlet payını yüzde 2'den başlayarak yüzde 12,5'a kadar artırıyor. Doğalgazda da durum öyle. Bu arada bir yığın ek indirim öngörüyor. Ülkemizde üretim zayıf olduğundan devlet payı yüzde 4'ün hatta 2'nin altına düşüyor. Kaldırılıyor dediğim buydu." m.asik@milliyet.com.tr Petrole devam...