- Fransa'da türbanın yasaklanmasıyla ilgili olarak okullarda başlatılan süreç, olayları fitilledi... Dün gece Fransa Başbakanı De Villepin, TF 1 televizyonunda konuşurken Erdoğan'ın yorumu kendisine aktarılıyor. Villepin'in yanıtı:- C'est sant rapport... Yani: "İlgisi yok"...Villepin, bu sorunun geçen yıl çözümlendiğini ekliyor. Nitekim geçen yıl liselerde türban takmak isteyen 426 öğrencinin yüzde 98'i ikna edilerek türbanı çıkarılmış ve sorun çözümlenmiştir...Bir başbakan başka bir ülkenin içişleri hakkında bilgi sahibi olmadan konuşur mu? Bizimki konuşur.Bir başbakan başka ülkedeki olayları işine geldiği gibi yorumlayarak kendi ülkesinde türbanın fitilini ateşlemeye çalışır mı? Bizimki çalışıyor...Bir başka inci de Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'dan:- Ziyaret ettiğim kuruluşların hepsinde en az dörder muhbirim var. Onlardan kurumla ilgili bilgiler alıyorum...Devlet kurumlarını hukuk yoluyla yönetmeyi becerememek... Çocukları küçük yaştan ihbarcılığa alıştırmak. Gerçekten komik oluyorlar... Başbakan Erdoğan, Almanya yolunda çevresine topladığı gazetecilere Fransa'daki gelişmeleri yorumluyor: Başbakan Erdoğan, Paris'teki şiddet olaylarının sebeplerinden birinin, okullardaki türban yasağı olduğunu söylemiş. Başbakan, böylece Fransızlara türbanın "ortalık karıştırıcı" bir özelliği olduğunu anlatmış oluyor. TRT'de pazartesi akşamları Kerem Öncel'in sunduğu Futbol Vizyon programında Tanju Çolak'ın yanında bir konuk yorumcu belirdi. Arada bir lafa karışıyor. "Bu konuda spor medyası suçlu" gibi iddialı ifadeler bile kullanıyor. Kerem ile Tanju, adamın varlığından sıkılıyor havasındalar...Kim bu nevzuhur yorumcu? İster inanın ister inanmayın... Orhan Yılmaz adlı bu kişi Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın torpiliyle oraya oturtulmuş. Biz inanmadık!.. Yine de Sayın Arınç'tan bu iddiayı yalanlayan bir açıklama bekliyoruz... Döktürü - yorum Sivas Valiliği'nin internet sitesini gözden geçiren Salih Armağan, Sivas'ın yetiştirdiği değerli kişiler sayfasında (http://www.sivas.gov.tr/kultur/kisiler.htm), Âşık Veysel ve Pir Sultan Abdal'ın adlarını göremeyince haklı olarak şaşırmış. Valilik anlaşılan Sivas'ın yetiştirdiği değerlerin değerini pek anlayabilmiş değil... Diyarbakır'da Atatürk posterlerinin indirilmesi konusunda bize açıklama gönderen Diyarbakır Valisi Efkan Ala, olayı tamamen uydurma ve iftira olarak nitelemişti.Atatürkçü Düşünce Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Rıza Gül ise, olayın yüzlerce insanın gözü önünde cereyan ettiğini söyleyerek diyor ki: - Sayın Vali, önce Atatürk'ün posterlerinin indirilmesi emrini kendisinin vermediğini söylüyordu. Şimdi, "Böyle bir olay hiç yaşanmadı" demektedir. Evet, konu ciddi bir soruşturmayı gerektiriyor... Yine Diyarbakır AB'nin 9 Kasım'da açıklayacağı Katılım Ortaklığı Belgesi'nde nelerin yer alacağı az çok belli olmaya başladı. Bizden istenenler yine malum şeyler:Rumlara limanlarınızı açın... Güney Kıbrıs'la ilişkilerinizi normalleştirin (yani tanıyın)... Yunanistan'la sorunlarınızı çözün (yani ne istiyorlarsa kabul edin)... Sivil ve asker kesimleri arasındaki ilişkileri AB ülkeleri düzeyine getirin...vs...Öteki istekleri geçelim, kimi demokratlarca! Türkiye'de de seslendirilen şu son isteğe gelelim...Evet, bugün Türkiye'de gerçek anlamda demokrasiden söz etmek mümkün değil. İyi de bunun sorumlusu asker mi? Örneğin, yüzde 25 oyla Meclis'in yüzde 65'ini kapatmaya olanak tanıyan Seçim Yasası'nı asker mi çıkardı? AKP yasayı değiştirmek için bir girişimde bulundu da asker mi engel oldu?Ya parti içi demokrasiyi yok eden... Milletvekillerini kapıkulu konumuna sokan... Sonuçta TBMM'yi iktidar partisinin adeta bir organına dönüştüren Siyasi Partiler Yasası kimin eseri? Bu yasayı partiler düzeltmek istiyor da asker mi düzeltmiyor? AB'nin hangi ülkesinde bizdeki gibi dokunulmazlıklar var? Seçim öncesinde söz vermesine karşın iktidar olunca bu konuyu gündeminden çıkaran kim? Asker mi?Ve son bir soru... Demokrasinin önündeki asıl engel olan yukarıdaki yasaları hiç dile getirmeyip, baş sorun olarak askeri gösterenlerin Türkiye'de gerçekten demokrasi istediğine inanmak mümkün mü? Gel de inan! İstanbul'a 17 yeni ilçe kurulması öngörülüyor. Rant ocağı İstanbul'a kurulacak yeni ilçelere konacak adlar için Akif Kökçe'nin önerileri:Rantaltı, Rantbey, Rantbeyli, Rantburgaz, Rantçıbaşı, Rantçıköy, Rantçılar, Rantçızade, Ranteli, Rantgören, Ranthisarı, Rantıbitmez, Rantiyeköy, Rantıyer, Rantkapı, Rantlıca, Rantlıtarla, Rantlıtaş, Rantmaniye, Ranttepe, Rantyemez... m.asik@milliyet.com.tr Yeni ilçeler