Evine ziyaretine gittiğim arkadaşımın İran kedisini kucağıma almış seviyordum. Fark ettim ki kedinin bıyıkları kısa. Meğer arkadaşımın babası, "Dişi kedinin bıyıkları mı olur?" diye bıyıkları kesmiş!Günahlarımdan kurtulmak için otobüsün önündeki koltuklardan birine oturup yaşlılara yer vererek sevap kazanıyorum. Belki faydası olur.İnternette sohbet ederken asıldığım 44 yaşındaki bayanın tepkisi şu oldu:- Git başımdan ufaklık. Benim senden yaşlı iç çamaşırım var.İlkokuldayken andımızı dua sanırdım. Bir gün öğretmen andımızı tüm okulun önünde okutmak için beni seçti. Andımızı bir güzel okuduktan sonra "Amin" dedim ve bu yüzden öğretmenimden dayak yedim.Nişanlımın annesi, kızı ile sadece 15 günde bir görüşmemize izin veriyor. Onu da burnumuzdan getirmek için elinden geleni yapıyor. Fakat şunu unutuyor. Bugün benimle görüşmek için ondan izin almak zorunda olan biricik aşkım, evlendikten sonra annesiyle görüşmek için benden izin almak zorunda kalacak. İşte o günü heyecanla bekliyorum.Zıpkınla avladığımı söylediğim mezgitleri Migros'tan almıştım. Gerçekçi olsun diye her birini zıpkınla birer kez ateş edip deldim, herkese yalan söyledim. Annemin yüzündeki gurur ifadesi görülmeye değerdi. 'itiraf.com" adlı sitede her zaman hoş itiraflar yer alıyor, insan davranışlarından ilginç örnekler sergileniyor... Mesela: "Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği" sempozyumuna ABD de katılınca insan ister istemez küresel terör yapmak için mi işbirliği yapılıyor diye düşünüyor!.. Emekli diplomat, bir büyükelçilikte verilen kokteylde kırmızı tuvaletli bir bayana yaklaşmış:- Bu valsi bana lütfeder misiniz?Kalın bir ses:- Kesinlikle hayır, demiş...- Neden?- Birincisi sarhoşsunuz... İkincisi bu çalan vals değil Venezüella Milli Marşı... Üçüncüsü ben bayan değilim, Vatikan Papalık Temsilcisiyim... Vatikan Yaz saati uygulaması nedeniyle bu gece saatler bir saat ileri alınacak. Kafalar geriye, saatler ileriye! 'Cumhuriyet Dönemi Şair Kaymakamlar'ın şiirlerini Karaköy Rotary Kulübü kitaplaştırmış. Kaymakamlarımız arasında gerçekten iyi şairler var. Ülkenin en ücra köşelerinde halkla ve duygularıyla baş başa kalan bu insanlar şair olmayacak da kim olacak? Mesela Tamer Çağdaş'ın içten dizeleri:Ulu dağlar, zirvesi karlı dağlarHiç canınız sıkılmaz mı?Akan sular, uçan kuşlarArkadaşlarınız mı?* * *Batan güneşinDoğan ayın canyoldaşı dağlarHiç oldu mu beni düşündüğünüz?Vardı mı ruhumun ürpertileri,Yaban çiçeği kokan yamaçlarınıza?* * *Hiç âşık oldunuz mu yandaki dağlara,Benim âşık olduğum gibi komşu kıza.Gözyaşlarınız mı yoksa,Yamaçlarınızdan vadiye süzülen çaylar.* * *Dağlar dağlar Dağlar İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İkram Çınar'ın ANI Yayıncılıktan çıkan kitabı "Mankurtlaştırma Süreci" adını taşıyor. Ne demek "Mankurtlaştırmak"?.. Cengiz Aytmatov'un "Gün Olur Asra Bedel" adlı yapıtında anlattığı Mankurt Efsanesi'ne göre, juan juan adlı barbar bir toplum, tutsak ettiği kişileri nitelikli köleler haline getirmek için onların belleklerini silermiş. Bunun için acılı bir süreçten geçirirmiş onları. Saçlarını kazır, kafalarını deve derisiyle sarar, aç susuz bırakır, dayanılmaz acılardan geçen insan artık ölünceye kadar geçmişini anımsamayan bir "mankurt" olurmuş... İkram Çınar efsaneyi günümüze bağlıyor:"Bugün Türk toplumu mankurtlaştırılıyor. Ulusal kimliği, kişiliği, onuru dejenere ediliyor, aşağılanıyor. Geçmişimiz ve kim olduğumuz bize unutturuluyor..."Peki sonuç? Laik Çağdaş Cumhuriyet bugün nerededir?"Türkiye tarihsel misyonunu unuttuğu için kendisine vizyon oluşturamayan, başka toplumların misyonunda araç olarak kullanılmak üzere kendisine misyon ve vizyon empoze edilen sahipsiz, kimsesiz bir ülke durumuna düşürülmüştür. Kendi misyonu olmayan toplumlar misyonu olanların projelerine araçlık ederler." Çınar, kitabında, artık birer Truva Atı niteliği alan sivil toplum kuruluşlarına da değiniyor."Demokrasiyi geliştirme adı altında emperyalist ülkelerce kurulan / kurdurulan birçok vakıf, sivil toplum örgütü, egemen güçlerden aldıkları paralarla ulus devletlerin dayandığı temel değerleri tahrip ya da tahrif etmektedir..."Nasıl bir eğitim? Eğitimde hangi öncelik? Atatürk yolu gösteriyor:"Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, en önce ve her şeyden önce Türkiye'nin bağımsızlığına, kendi benliğine ve ulusal geleneklerine düşman olan bütün varlıklarla savaşmak gereği öğretilmelidir." m.asik@milliyet.com.tr Mankurtlaştırma süreci