Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan'dan tüm siyasi partilere gül göndermesini istiyor. Ona diyor ki:- Bir ricam daha var. Bu gül demetinden, kendilerine görüşmemek üzere ambargo koyduğunuz partiyi (DTP) de ihmal etmeyin. Haklı olsanız bile onlara da gönderin. Siyaseten ambargolar konulabilir, şartlar konabilir. Ama eminim, onlar da peygamber sevgisi dendiği zaman Diyarbakır halklarından farklı değiller. İhtiraslarımızı, hırsımızı, kavgalarımızı, Resulullah aşkı için bir kenara koyalım."Meclis Başkanı bu sözlerle siyasete din karıştırıyor. Laikliği ve yetkilerini unutarak Başbakan'a akıl öğretiyor.Bülent Arınç Bosna'ya giden Cumhurbaşkanı Sezer'e de gül verip "O gülü Merhum Aliya İzzetbegoviç'in kabrine Türk milleti adına koyun'" diyecekmiş. Ama dememiş. "Cahil kafam" diye hayıflanıyor. Hayır... Doğrusunu yapmış aslında... Sayın Sezer kalkıp:- Ben nereye ne koyacağımı sizden mi öğreneceğim, dese ne yanıt verecekti...Meclis Başkanı büyük hırsızlıklara perde görevi yapan dokunulmazlıkları kaldırmaya çalışsa daha yararlı olmaz mı? Kutlu Doğum Haftası nedeniyle dinsel etkinlikler sürerken kimileri de haftayı kendi geleceğine dönük siyaset malzemesi yapıyor. Kutsallığın arkasına sığınarak siyasi mesajlar veriyor... Ege ve Akdeniz'deki bakir koylara inşaat izni veren Turizm Bakanı Koç, "Arkadaşlarım beni yanıltmış olabilir" demiş. Arkadaşlarınız yemlenmiş olabilir mi? Cadde kenarlarına park eden otomobiller, park görevlisi tarafından çalındığı takdirde sigortadan hak talep edilemeyeceğine ilişkin Yargıtay kararını duyurmuştuk. Ahmet Orhan ilginç bir konuya değiniyor:- Otomobil hırsızlığı teknik olarak yeryüzünden silinebilir. Bunun için her araca sadece fabrikasınca bilinecek bir çip takılması yeterlidir. Ancak hırsızlık olayı, kârını sigortacılar ve araç üreticilerinin de paylaştığı başlı başına bir sektör yaratmıştır. O yüzden oto hırsızlığı önlenmemektedir. Oto hırsızlama... Atatürk Havalimanı'na gelen yolcu, pasaport kontrolünden geçtikten sonra 1 euro ödeyerek bagaj arabası alıyor. Terminalden çıkıyor, bagajlarını arabaya yüklüyor, bagaj arabasını bırakıp 1 euroyu geri alacak. Ne var ki bagaj arabasının istasyonu hayli uzakta. Oraya kadar gitmek yerine 1 eurodan vazgeçip arabayı bırakıyor. Bir başkası arabayı istasyona götürüp 1 euroyu alıyor. Konuyu anlatan okurumuz Mehmet Kaynak gülüyor:- Bu arabaları toplayan uyanık günde 100 euroya para demez... Uyanıklara iş... Balıkesir'in Sındırgı ilçesi köylerinden 50 kadar vatandaşımız... Doluşmuşlar bir otobüse, sorunlarını anlatmak üzere Ankara'ya gelmişler... Dün Meclis'te Tayyip Erdoğan ile ayaküstü görüşebildiler. Ardından arkadaşımız Fahrettin Fidan'a hallerini anlattılar:- 4 beldesi, 66 köyü olan ilçemizde Köy Hizmetleri'nin sadece iki aracı var. O yüzden hiçbir işe yetişemiyor. TEDAŞ'ın bir aracı var, o da öyle. Elektrik direğimiz yıkıldı mı eskiden köyün gençlerine yaptırırdık. Hemen hepsi şehirlere göçtüğünden artık parayla yaptırmak zorundayız. Artık köylüde para da kalmadığından genellikle karanlıktayız.- Köylüde neden para yok!- Domatesimizi alacak olan TUKAŞ'la şu sıralar geçen yılki fiyattan sözleşme yapıyoruz. Ama bu bir yıl içinde tohum da, ilaç da inanılmaz ölçüde zam gördü. Kaldı ki domatesin parasını da aylar sonra alabileceğiz. Tabii o da alabilirsek. Çünkü daha geçen yılki domatesin parasını alamayanlar var. Buğdayımızı geçen yıl 230 kuruşa bile satamadık.- Başbakan, paranın satın alma gücünü artırdık diyor.- Köylünün parası yok ki? Olmayan paranın satın alma gücü artsa ne olur... Sındırgı'nın hali... Almanya'dan sonra Hollanda, oturma izni isteyen yabancılara "uyum testi" uygulamaya başladı. Test sırasında başvuru sahiplerine Hollanda'daki yaşamı anlatan bir DVD izlettiriliyor. Bir bölümde göğüsleri çıplak bir bayan sörf yaparken izleniyor... Başka bir sahnede iki erkek hararetle ve uzun uzun öpüşürken görülüyor... Hollanda'dan yazan okurumuz diyor ki:- Gösterilen sahneler özellikle Müslümanların tepki göstereceği cinsten şeyler... Hollanda ve Avrupa, bizimle arasına duvar örüyor... Müslümanlara "Bu hayat tarzını kabul etmezseniz gelmeyin" diyor. Bizi itiyor...Avrupa, Müslümanlar için giderek daha zor bir yaşam alanı oluyor... Uyum... Hamas'ın Ankara'ya daveti üzerine gürültü kopunca Başbakan ve Dışişleri Bakanı ABD ile İsrail'in bu durumdan haberli olduğunu söylemişlerdi. Gelişmeler bunun doğru olmadığını gösteriyor.Peki Hamas'ın Ankara'ya daveti kime yaradı? Yine ABD'ye! Ne zaman PKK'dan söz etsek hemen Hamas'ı öne sürüyorlar... Böylece PKK'ya göz yummanın mazeretini buldular. Daha doğrusu o mazereti ellerine bizim hükümetin kerameti kendinden menkul dış politikası verdi. Bravo doğrusu... m.asik@milliyet.com.tr Hamas