Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eski ekip tamamen görevden çekilirken Merkez Bankası'nı nasıl bir geleceğin beklediğini dün CHP Milletvekili Mustafa Özyürek şöyle anlatıyordu:- Artık bağımsız ve özerk bir Merkez Bankası'ndan söz etmek mümkün değildir. Bundan böyle karşımızda iktidar ne isterse onu yapan bir Merkez Bankası göreceğiz. Bir süre sonra da dış dünyada ağırlığını ve saygınlığını kaybetmiş bir Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'na tanık olacağız...İnsanın aklına ilk gelen soru: - Bu iktidar böylesine kritik görevlere işi bilen değil, kendisine yakın olan isimleri getirirken işleri berbat etmekten çekinmiyor mu?Sanırız hayır... Çünkü işler batınca da bir şey olmuyor. Örneğin tarım battı, sanayi battı, kim oralı? İstiklal Caddesi'ni ve yan sokakların ihalesini yandaş firmaya verdiler. 8 aydır yollar kazılı duruyor. Kimin sesi çıkıyor? Kıbrıs politikası sarpa sardı. Kim hesap soruyor? İktidar cesur. Bu cesaret kuşkusuz en başta halkın "kuzuların sessizliği"ni oynamasından kaynaklanıyor... Günlük iç politika tartışmalarının ve iktidarın güdümü dışında kalabilmeyi başarmış ender kurumlarımızdan biri Merkez Bankası'ydı... AKP iktidarı orasını da ele geçirmek için hareketlenince bu hassas kurum dedikoduların odağı oldu. Kamuoyu bir haftadır Banka'nın başına getirilmek istenen Erdem Başçı ile türbanlı eşini konuşuyordu ki... Şimdi buna Başkan Yardımcılığı'na atanan İbrahim Turhan eklendi. Turhan, türbanlı olan eşi kadar daha önce dile getirdiği görüşleriyle de tartışılıyor. Kıdemli Başkan Yardımcısı Şükrü Binay ise yeni görev bölümünde dışlandığı gerekçesiyle emekliliğini istedi. TV izlemede dünya dördüncüsü olmuşuz. Siz buna "Dünyada en fazla boş vakti olan dördüncü ülkeyiz" de diyebilirsiniz... Kahramanmaraş Belediyesi'nin kente bir de İngilizce The Herocity adını yakıştırdığını yazmıştık. Okurumuz Ali Akademir diyor ki:- 'Herocity' diye bir kelime İngilizcede de yok. Ayrı yazılması gerekir. Bu arada... 2. Dünya Savaşı'nda gösterdikleri kahramanlıktan dolayı 12 Rus şehrine "Hero city" adı verilmiştir...Bugün 18 Mart... Çanakkale Zaferi'nin 91. yılı... 91 yılın özeti mi? Gemileriyle, toplarıyla, tüfekleriyle Çanakkale'den geçemediler... Bond çantalarıyla Ankara'ya inerek ülkeyi içeriden ele geçirdiler. Yine Herocity... İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Nazır Şentürk'ün "Kırmızı Karıncanın Anıları" isimli öykü kitabından UNICEF Türkiye Komitesi'ne 3. 500 YTL gelir sağlandı. Bu gelir, "Haydi Kızlar Okula" kampanyasına harcanacak. Nazır Şentürk'ü kutluyoruz... Genç kız annesine sorar:- Anne aşk nasıl bir şey?- Aşk mı? Şey... Aşk şöyle bir şeydir kızım... Hani mesela çok zengin ve yakışıklı bir adama rastlarsın, seni Venedik'e götürür, mehtapta gondolla gezersiniz, sonra San Marco Meydanı'nda güzel bir restoranda harika bir yemek yersiniz, müzik falan ve arkasından lüks bir otelde sana şahane bir gece yaşatır. Sonra da, ne bileyim işte, sana güzel bir araba alır, bir daire alır, elmas gerdanlıklar, altın yüzükler hediye eder, mutluluktan uçarsın adeta, işte aşk böyle bir şeydir kızım...- Ama anne, peki o heyecanlar, güzel duygular, kalbin küt küt çarpması, ilk buluşma, ilk öpücük... Bunlar yok mu ?- Ha onlar mı? Kızım onlar bedava hatun götürmek için meteliksiz komünistlerin uydurduğu şeylerdir, aldanma... Komünist aşkı... Çocuklarını özel okullarda okutanlara çocuk başına her yıl 1000 YTL yardım... Özel okulların kredi faizlerinin yarısının devlet tarafından ödenmesi... Devlet okullarındaki öğretmenlere özel okullarda da ders verme izni...Hükümetin Meclis'e sunduğu, temelde bu düzenlemeleri öngören Özel Okullar Yasa Tasarısı'nı CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı'ya soruyoruz. Yanıt:-Bir devlet düşünün ki, kendi okullarının en temel ihtiyaçlarını karşılamıyor. 60 bin dolayındaki ilk ve ortaöğretim okulunun 17 bininde birleştirilmiş eğitim yapılıyor. Öğretmen açığı had safhada... Öğretmenlerini açlık ücretiyle çalıştırıyor. Okulların elektrik, su paralarını ödemiyor. Manzara buyken aynı devlet şimdi kalkıyor, kendi okullarından esirgediği parayı özel okullara dağıtmaya hazırlanıyor. Oysa özel okullar için öğrenci başına vermeye hazırlandığı 1000 YTL'yi kendi okullarına, hem de öğrenci başına değil, okul başına verse en azından bazı sorunlar halledilmiş olacak.-O zaman bu tasarı niçin hazırlandı?- Özel okulları destekleyerek eğitimi özelleştirmeyi planlıyorlar. Aynen sağlıkta olduğu gibi, özel eğitimi güçlendirip sonra da yabancılara açacaklar. Sonuçta eğitimin ulusallık niteliği de ortadan kalkacak. Bu arada sıkıntıda olan 100 dolayındaki tarikat okuluna da can suyu vermeyi planlıyorlar. Paralı tezgâh! Kübalılar 2006'yı "İyi gidiyoruz (Vamos bien)" sloganıyla karşıladılar... Ankara ve İstanbul'da faaliyet gösteren Jose Marti Küba Dostluk Derneği de bu sloganla bir "Küba ve Latin Amerika Halklarıyla Dayanışma Haftası" düzenliyor...20 Mart Pazartesi günü Kadıköy'deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenecek basın toplantısı ve sergi açılışıyla başlayacak hafta, film gösterimleri, paneller ve atölye çalışmalarıyla devam edecek. Etkinlikler 26 Mart Pazar akşamı Yeni Melek'te düzenlenecek Dayanışma Gecesi'yle son bulacak. Bilgi: "www.kubadostluk.org" Tel: 0212 244 35 09... m.asik@milliyet.com.tr Vamos Bien!