Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"...Biz, 'söylemiyoruz', ama söyleniyoruz. Konuşmuyoruz ama, mırıldanıyoruz. Biz niye böyleyiz? Genelde 'sessiz'leştik.Bizdeki sessizlik, iyi huylu olmaktan mı kaynaklanıyor, yoksa içinden geçeni söylemeye çekinmekten mi?.. Yoksa hiç günah işlenmezse, sevap işlenmese de olur sanmaktan mı? Ya aydın kişi sıfatı yakıştırılanların sessizliği, neden ola ki?Hiç günah işlemeyen, kendisini toplum görevini yapmış sanıyor. Hiç sevap işlememiş olsa bile... Oysa Dante'nin Cehennemi'nde, hiç günah işlemeyen de, cehenneme atılıyor... Hiç sevap işlemedikleri için.Toplumumuzda, 'sıkıntılı insan' oranı yükseliyor. Bu nedenle, konuları daldan dala atlayan kitapları yazmak kolaylaştı, okumak da... Örneği, elinizde..." Haziranda 85. yaşını kutlamaya hazırlanan Aydın Boysan'ın, "Ne Güzel Günlermiş" adlı son kitabı dün elimize ulaştı. Kitabın "Sunuş" yazısında Aydın Ağabey, geçen 85 yılın ardından geldiğimiz noktayı pek güzel anlatıyor: Ankara'ya gelen Irak lideri Caferi'yi, Amerikalılar da korumuş. Böylece Caferi'nin Amerikan çıkarlarını hassasiyetle koruduğunu öğrenmiş bulunuyoruz... TBMM'de çalışırken şişirilmiş sağlık faturalarının üstüne gittiği için başı derde giren... Sonunda çareyi istifa etmekte bulan Dr. Levent Burak Yıldız, o günden beri işsiz. Hangi kapıyı çalsa birden görünmeyen bir el devreye giriyor ve mesleğini yapması engelleniyor. Ama bu arada bir yeteneğini keşfetti: yazarlık. Yıldız, "Bir Cezaevi Doktorunun Anıları"ndan sonra şimdi ikinci kitabı "Talanya"yla karşımızda... Meclis'te 9 yıl doktorluk yapan Levent Burak Yıldız, inanılmaz ama gerçek öyküler aktarıyor bize... Özel hastanelerin Talanya parlamentosunu soyuşları... Talanya milletvekili ve bakanlarının pavyon ve aşk hikâyeleri... Muayeneye külotsuz gelen milletvekili eşi... Eşiyle ilgilenmediği için Yıldız'ı fırçalayan milletvekili... İnanılmaz olaylar kitabı bir solukta bitirmenizi sağlıyor. Okurlardan gelen övgü dolu sözlerin yanında Levent'i bu kitabıyla ilgili en çok mutlandıran olay, Cumhurbaşkanı Sezer'in kendisini araması... Kitapla ilgili son derece yüreklendirici sözler söylemesi oldu. İşte Talanya... Bugünkü köşemiz kitap ağırlıklı oldu... Ama sanırız okurlarımız bundan şikâyetçi olmayacaktır. İşte Kozmik Yayınları'nın bir kitabı: "Mevlana'dan Altın Öğütler"Ve kitaptan birkaç özlü söz:Yüce mevkiler elde etsen bile gene kaybetmek korkusundan can çekişirsin.Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan ha bire, aptes alıp durmaktan fayda bekleme.Aşk hiçbir faleketten ders almaz.Oltaya et takanlar, bunu cömertlikten değil balık avlamak için yaparlar. Mevlana'dan... Ercan Akyol, sütunumuzda 2004 yılı boyunca çizdiği karikatürlerden bir derleme yaptı... Bileşim Yayınları, bu derlemeyi "Çiziyorum" adı altında hoş bir albüme dönüştürdü... Sütunumuzda Ercan'a hak ettiği yeri ayıramıyoruz. O yüzden albüm karikatürlerin güzelliğini daha iyi ortaya çıkarıyor.Ercan'la birlikteliğimiz 20 yılı geçti... O ilk günkü gibi duyarlı çizgisini sürdürüyor. Bir röportajda siyasi karikatürün geldiği noktayı şöyle tanımlıyordu:- Basın nasıl muhalif görevini yerine getiremiyorsa, karikatürcü de o bağlamda bundan etkileniyor. Daha uzlaşmaya dönük yapıyor eleştirilerini. Artık basın karikatürleri ılımlı!.. Günümüzde medya, askeri yönetim dönemi yaşıyor gibi... Gücü elinde tutanları eleştirmekten kaçınmak adeta refleks haline geldi... Çizerler de bu havaya uyuyor. Ercan ve onun gibi az sayıda çizer hariç. Kutluyoruz kendisini. İncecik yorumlar Bu tabela Bursa'nın Nilüfer ilçesinde Gümüştepe Parkı'nda... Halk her söylenenin tersini yapınca Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Söylenenin tersini yaparlar da parkı temiz tutarlar" diye böyle bir yola başvurmuş. Evrensel gazetesinin mizah sayfasında, bugünkü Fenerbahçe - Galatasaray derbisi ertesinde kimin ne yazacağı tahmin ediliyor. Hoş yorumlar var. İşte Hıncal Uluç'un maç ertesi muhtemel yorumu:(FB kazanırsa) Hani nerede Hagi'ye övgüler düzenler? Galatasaray staj yeri değildir dediğimde, kimse çıkıp da staj yeridir demedi. Buradan üstüne basa basa tekrar ediyorum, bu maçı Fener almadı, Hagi verdi. Bundan önceki maçları da Hagi kazanmamıştı, rakip takımlar kaybetmişti. (GS kazanırsa) Bu maçı Hagi almadı, Daum verdi. Evet, üstüne basa basa tekrarlıyorum: Fenerbahçe'yi Kadıköy'de yenerken zorlanıyorsan ben sana hoca falan demem. Ne yaptı? İki sıfır galipsin ve Fenerbahçe kalesine korner atıyorsun, kaleci Mondragon'u kendi kalende tutuyorsun. Gönder onu da hücuma katılsın! Fark üç olsun. Ama adam korkak. Hagi'nin antrenörlük bilgisi bu kadar. m.asik@milliyet.com.tr Derbi