Normalleşiyoruz...

Gazetevatan’ın Yayın Müdürü Aylin Duruoğlu 10 ay hapis yattıktan sonra ancak yargıç karşısına çıktı ve tahliye oldu... Aylin Duruoğlu’nun adını bile bilmediği bir örgütün mensubu olduğu suçlamasıyla hapis yatmasından daha vahim olan nedir?
Tutukluluğunun ancak 10’uncu ayında yargıç karşısına çıkabilmesi...
Türkiye normalleşiyor... Askeri vesayet bitiyor. Demokrasi geliyor. Hukukun üstünlüğü hayata geçiriliyor...
Sonuç yukarda...
Yalnızca Aylin değil...
Türkiye’de şu anda binlerce insan ne hapis yatmalarının sebebini biliyor, ne yargıç karşısına çıkacakları zamanı... Böyle demokrasi mi olur?
Aylin’in anlattığına göre iddianamede kendisine yönelik suçlamalardan biri de şuymuş:
“Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan şahıslarla dolaylı telefon irtibatı olması”
Diyelim Aylin bir gün gazete arkadaşı Necati Doğru’yu aradı... O da ertesi gün İlhan Selçuk’la konuştu. İlhan ağabey Ergenekon sanığı malum. Bu durumda Aylin suç işlemiş sayılıyor.
Normalleşiyormuşuz... Doğru... Hem de anormal bir şekilde normalleşiyoruz!
* * *
Konu fıkraya gelmez ama... Durumu daha iyi anlatmak da başka türlü mümkün değil...
Maymun ormanda son sürat kaçıyormuş... Ne bu halin, diye sormuşlar. Filleri yakalayıp içeri atıyorlar, demiş.. İyi ama, demişler, sen fil değilsin ki... Fil olmadığımı anlatana kadar en az 8 - 10 ay hapis yatarım, demiş... Bu fıkra yaşanıyor şu anda...

TSK’nın yapacağı...
General, amiral ve albaylar dahil muvazzafı ve emeklisiyle 50 subayın bir günde gözaltına alınması kimsenin rüyasında görmeyeceği bir olaydı. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in durumları ise özellikle konuşuldu.
2006 yılında çıkarılan yönetmelik uyarınca kuvvet komutanlarının ifadesi ancak savcılar tarafından alınabiliyor. Avukatları dün bu duruma dikkati çektiler. İki kuvvet komutanının Emniyet Müdürlüğü’nde üç gün bekletilmesine kesinlikle sebep bulunmadığını kaydettiler. Her iki komutan zaten iki ay önce davet üzerine gelip mahkemede ifade vermişlerdi. Kaçmaları söz konusu olamazdı. Ama durum değişmedi. O arada Genelkurmay ne yaptı? Orgeneral ve oramiralleri toplantıya çağırdı. Bundan belki de bir gövde gösterisi etkisi umdu. Ne var ki AKP ve yandaş medya bu toplantıyı “yargı sürecine müdahale” diye nitelemekte gecikmedi. Acaba, böyle görünüşte fiyakalı ama sonuçsuz bir toplantı yerine Genelkurmay Adli Müşavirliği bir açıklama yapsa... Gözaltına alınan TSK mensuplarının hukukunu savunsa... Onlara Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün’e sahip çıktığı kadar sahip çıksa... Subayların ifade vermekten kaçınmayacağını, davet yoluyla ifadelerinin alınabileceğini, hele kuvvet komutanlarının emniyette bekletilmesine hiç gerek olmadığını anlatsaydı... Bunda sanırız hiç kimse gariplik görmezdi.

Hey gidi günler.. Eskiden basın bazen hükümet değiştirirdi, şimdi rejim değiştiriyor.
Akif Kökçe

Hes
Erzurum’un Karadeniz bölgesine yakın kesimlerinde dereler üzerine yaptırılacak 100 Hidroelektrik Santral (HES) için DSİ Tortum’da bir toplantı düzenlemişti.
Toplantıda söz alan TEMA İl Temsilcisi Işıl Bedirhanoğlu, şimdiye kadar 30 kadar HES yapıldığına dikkati çekti:
“Su kaynakları vatandaşın haberi olmadan satıldı. Bu su öncelikle burada yaşayanlara ait. Sonra bizlere ve kentlerdekilere ait. Elbette enerji üretilmeli. Ancak, yanlış ÇED raporlarıyla çevreye zarar veriyorsunuz. İnsanların göç etmesine neden oluyorsunuz.”
Bu sözler üzerine Vali Sebahattin Öztürk mikrofonu Işıl Hanım’ın elinden kaptı; “HES’lerle ilgili olarak buraya gelenlere yardımcı olunuz. Yoksa canınız yanar” diye toplantıya katılanları tehdit etti.
İzmirli hukukçu Noyan Özkan da Vali Öztürk’ü İçişleri Bakanlığına şikâyet etti.

Türkiye’deki AB elçileri:” Her darbenin mutlaka askerce yapılacağı düşünülemez” diyormuş...
Şuna açıkça: “Türkiye’de şu sırada bir sivil darbe yaşanıyor” deseler ya...
Haldun Ertem

Uzaylılar
Hangi rüzgâr attı sizi
uzaylılar hoş geldiniz
kurcalardı zihnimizi
uzaylılar hoş geldiniz

ne durumda sizin devlet
liderlerde var mı hiddet
zor mu kurulur hükümet
uzaylılar hoş geldiniz

sizde kalp kırmak var mıdır
adam kayırmak var mıdır
sağ sol ayırmak var mıdır
uzaylılar hoş geldiniz

sizin ora kış mı kar mı
bütçeniz geniş mi dar mı
petrol sıkıntınız var mı,
uzaylılar hoş geldiniz

sizin orda nasıl geçim
demokrasiniz ne biçim
var mıdır kavgalı şeçim
uzaylılar hoş geldiniz

belediye var mı sizde
hamdolsun yoktur bizde
elektrik su krizde
uzaylılar hoş geldiniz

sizin çöpçü çöp alır mı
telefon açan bulur mu
vergi kaçıran olur mu
uzaylılar hoş geldiniz

ayda var mıdır boş arsa
rüşvet ile karaborsa
bizde gelek beleş varsa
uzaylılar hoş geldiniz

der şemsi yastıman
size öğüt görev bize
hemen dönün memleketinize,
uzaylılar hoş geldiniz
Şemsi Yastıman 1970

Terör örgütleri ve cemaatler “açılım” adı altında yasallaştırılıyor.
Normaldir!
AKP’nin “Çetelerle mücadele ediyoruz” propagandası altından da “TSK ile mücadele” çıkıyor.
Gülhan Elmas