Görünen o ki, PKK’nın stratejisi 2004 yılından beri Kürtlerin değil ABD’nin çıkarlarına göre yönlendiriliyor...
PKK, ABD adına vuruyor...
Amaç Türk ordusunu destabilize etmek, halkın gözünden düşürmek ve ulusal siyasetteki ağırlığını ortadan kaldırmaktır.
Böylece ordunun muhalefeti eritilecek, Irak’ın kuzeyi ve Kıbrıs başta olmak üzere kritik konularda ABD isteklerini hayata geçirmek kolaylaşacaktır.
AKP iktidarı bu mücadelede kendi ordusuna karşı ABD’nin yanındadır...
Dinci çevreler bu sürecin sonunda bir din devletinin kurulacağı hesabındadır.
Kimse Silahlı Kuvvetler çökerse ülkenin de çökeceğini, en azından Pakistan veya Afganistan’a döneceğini hesap etmiyor.
Bir diğer vakıa... Medyadaki ABD’nin paralı askerleridir.
Bunlar ABD ve PKK adına TSK ve ulusalcı güçlere karşı psikoljik savaş yürütmektedir. Her türlü dezenformasyon, arkadan vuruş, sırttan hançer bunlarca mübahtır.
Ancak...
Bu psikolojik savaşta kullanılması gereken silah öfke ve baskı değil doğrular ve gerçeklerdir.
Öfke güç kaybettirir, sahibinin haklılığına gölge düşürür.
TSK eleştirilerden kendini sorgulayarak, olumsuzlukları yok ederek kurtulmalıdır. Halkın zihnindeki kuşkular böyle yok edilmelidir.
Medyayla ilişkilerde bir danışman ağı kurulmalıdır.
Komutanlar medyayla son olaydaki gibi muhatap olmamalı, kavga havasına girmemeli, bu tür ilişkileri Genelkurmay’ın basın ve halkla ilişkiler birimlerine bırakmalıdır.
Kimsenin kuşkusu olmasın, doğrular bir gün ağır basacaktır.
Erdoğan, Fatih Üniversitesi’nde fahri doktora cüppesi giymiş.
Cüppeyi giyerken “Keşke sarık da olsaydı” diye düşünmüş olabilir mi?
Haldun Ertem
İmPARAtore!
Malta, Moldova, Makedonya, Finlandiya, Letonya... Bunlar, futbol denince akla bile gelmeyen... Geldiğinde ise dudaklarla müstehzi gülümsemeler yaratan ülkeler. Çoğu için bırakın galibiyeti, beraberlik... Malta gibileri için ise gol atmak, atabilmek bile büyük başarı. Ne acıdır ki... Futbol “İmparator”u Fatih Terim’in teknik direktörlüğündeki Milli Takım’ımız bu ülkelerin tümüne puan kaptırdı... Hatta kimilerine yenildi. Peki, bu gibi durumlarda ülke olarak biz ne yaptık? Ya hakemi ya şanssızlığı ya da bir başka şeyi suçlu ilan ettik... Estonya maçı sonrasında olduğu gibi dövündük...
Günün bizi sevindiren tek haberini dünkü gazetelerden aktaralım:
“Futbol Federasyonu Milli Takımlar Teknik Direktörü’nün maaşını katlayarak 220 bin YTL’ye çıkardı. Terim bugün öğleden sonra sözleşmesini 2012’ye kadar uzatacak imzayı atacak.”
Kaybedilen puan ve puanlar olsun... Yeter ki “İmPARAtor” kaybedilmesin diyor... Bizlere çok şeyleri kaybettirse de bir tek onu “kaybettirmeyen” federasyon yöneticilerini yürekten kutluyoruz!..
Frankfurt’tan...
Kitap fuarında çok ilginç bir durum... Türkiye bölümünde hiç Türk bayrağı yok...
Açık ve okunur şekilde bir Türkiye yazısı da bulunmuyor...
Labirent biçimindeki afişlerde “Turkey” yazıyor ama onu da bir yabancının okuması mümkün değil.. Türkiye pavyonunu bulmak bir mesele, orasının Türkiye pavyonu olduğunu anlamak ayrı mesele ...
Stantlar da hayli sıkışık... 60 yılda bir gelen kısmet hiç iyi değerlendirilmemiş...
Bir sevindirici gelişme... Alman yayınevlerinin stantlarında görülmemiş sayıda Türkçeden çevirme eserin yer alması... Bu kitapların büyük ilgi görmesi, oluyor...
* Milli Takım hocasının maaşı ikiye katlanarak 220 bin YTL’ye çıkarılmış.
Üniversitede hoca olsaydı bunun 220’de birini alırdı...
Akif Kökçe
İntersansür...
Süperpoligon, Richard Dawkins, ‘geocities. com’, ‘wordpress.com’, ‘ekşisözlük’, ‘ateizm.org’, ‘antoloji.com’ “Turandursun.com”... Nedir bunlar? Adnan Hoca namıyla maruf Adnan Oktar’ın kapattırdığı sitelerden bazıları... Son olarak da Vatan gazetesinin internet sitesi kimi okur mektupları yüzünden kapatıldı. Garip bir mekanizma işliyor. Adnan Oktar, bir sitede kendisi hakkında olumsuz satırlar görürse derhal mahkemeye gidiyor ve anında kapattırıyor. Site sahibinin olaydan haberi bile olmuyor. Nasıl oluyorsa sitenin sahibine savunma hakkı da verilmiyor. Adnan Oktar bugüne kadar kendisiyle ilgili haber, forum ve okur yorumları nedeniyle 61 internet sitesine engelleme kararı çıkarmış. Bu kararlardan çoğu Gebze ve Silivri mahkemelerinden çıkmış... Bir gazete hakları ihlal eden bir haber yayımlarsa malumunuz hak sahibinin açıklaması ya da tekzibi yayımlanır. Gazete kapatılmaz. İnternet hukuku konusunda uzman Avukat Başak Purut şöyle diyor:
“Mevcut yasa, içerik nedeniyle hakların ihlal edildiği öne sürüldüğünde, sitenin tümden kapatılmadan, içeriğin yasaklanmasını düzenliyor. Ayrıca görevli mahkeme olarak sulh ceza mahkemelerini gösteriyor. Bu kanunu bilen ya da uygulayan olmadığı için siteler kapatılmaya devam ediyor.”
Anarşist.org sitesi diyor ki:
“5651 Sayılı Kanuna göre internet yayınları ancak intihara yönlendirme, çocuk istismarı, uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar ve Atatürk aleyhine işlenen suçlara ilişkin kanuna aykırılık durumunda erişime kapatılır. Oysa bizimle ilgili verilen yasak kararında bu suçların hiçbiriyle suçlanmış değiliz...”
Türkiye bu kadar yasa cahili bir ülke mi?
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025