Oktay Ekşi Hürriyet gazetesinin omurgasıydı... 36 yılık başyazarı...
Cumhuriyetin temel ilkelerinin, hukukun, demokrasinin inançlı savunucusu... Gelip giden iktidarların icraatını cumhuriyet ve demokrasi süzgecinden geçirmekte usta bir gazeteci - yazar...
Üstelik gazeteciliğin etik değerlerini savunan Basın Konseyi’nin de 22 yıllık başkanı...
28 Ekim tarihli yazısında akarsuların özelleştirilmesini eleştirirken yazısını “Şimdi, her şeyi satan işte o zihniyetin marifetini görüyoruz” cümlesiyle bitirmiş... Gece yazısını okurken, kendi ifadesiyle, daha vurucu bir cümle aramış, “Her şeyi satan zihniyet” ifadesini değiştirip “analarını bile satan” yapmış...
Oktay Ekşi ertesi günkü yazısında uzun uzun özür diledi..
Ama yararı olmadı... Başbakan silahı çoktan çekmişti:
“Eğer gazetecilik buysa ben bu zihniyetle mücadele etmem, savaşırım. Gereğini yapacağız zaten, göreceksiniz...”
Doğal olarak savaşı Oktay Ekşi kaybetti... Başbakan’ın elinde devletin ipleri, Ekşi’nin elinde ise sadece bir kalem vardı.
Oktay ağabey veda yazısında habbenin (damlacığın) ısrarla kubbe yapıldığını yazdı: “Gerçeği olduğu gibi anlatmam anlamak istemeyenlere yetmedi” dedi.
Eğer kendiliğinden istifa etse mesele yoktu. Öyle uygun görmüş der geçerdik. Ama istifa etmeye mecbur bırakılmıştı. Sarf ettiği iki kelime gerçekten ağırdı. Ancak demokrat bir ülkede bu suçun karşılığı hakaret ve tazminat davası açılmasıdır. Başbakan tarafından işten attırılmak değil. Odatv’nin yorumu isabetliydi:
“Oktay Ekşi yazdığı makalesindeki bir cümleden dolayı kapı önüne konulmadı. Kimse kimseyi kandırmasın:
Oktay Ekşi 58 yıldır savundukları yüzünden kurban edildi.”
Bakalım sırada kim var?
Kahvenin hatırı...
Türk Havayolları’na bağlı Anadolu Jet uçaklarında eğer öğle vakti değilse size birer sandviç ikram ediyorlar... Yanında da çay... O sırada kimi yolcu farklı bir istekde bulunuyor:
- Ben kahve istiyorum..
- Maalesef kahve vermiyoruz efendim...
Neden? Bilinmiyor.. Anlaşılamıyor da... Kahve de yetmez. THY uçaklarında artık ayran da ikram ediliyor. Dahası Süt Üreticileri Birliği geçenlerde sütün de yemek eşliğinde alınabilecek bir içki olduğunu anımsattı. Ayran da süt de olmalı uçaklarda.
İngilizin duyarlığı
Türkiye’de insanlara haftada 80 saat gibi insanlık dışı sürelerde mesai yaptırılması üstelik ek ücret ödenmemesi konusunu yazmaya devam ediyoruz...
Ne bakanlıktan ses var, ne CHP ve diğer muhalefet partilerinden...
Bugün de işkadını Sema Kut Hanım’ın mektubunu birlikte okuyalım:
“İngiltere’deki Arcadia Group Ltd (Burton, Dorothy Perkins, Evans, Miss Selfridge, Top shop Top man, Wallis) markalarını bulunduran, dünyada 1800 üzerinde giyim mağazası bulunan perakende grubu ile 10 yıldan fazladır çalışıyoruz.
Arcadia Group imalatçısı olmanın temel koşulu, kurumsal sosyal sorumluluklara uygun bir firma olduğunuzu denetimlerde kanıtlayabilmektir.
SGS, İntertek, benzeri uluslararası bağımsız denetim firmaların denetçileri geldiklerinde bizleri sadece evrak yönünden değil, işçilerle yüz yüze görüşmek suretiyle de denetlerler. İşçilerin çalıştıkları ülkedeki kanunlara uygun çalıştırılıp çalıştırılmadığını kontrol ederler.
Eğer çalışma saatleri yıllık toplamda fazla mesai dahil 270 saati geçiyorsa, haftalık çalışma saati 45 saatten fazla ise ve gece mesaisi yaptırılıyorsa bunları derhal raporlarında belirtirler ve düzeltilmesini isterler. Düzeltilmezse imalatçıyı devre dışı bırakırlar.
Ayrıca 23 Nisan, 29 Ekim gibi milli bayramlar ve hafta sonlarında fazla mesai yaptırmaya teşebbüs eden imalatçılar ciddi şekilde uyarılır.
Örneğin geçen hafta yoğun siparişimiz vardı ama yine de gecikme pahasına işçilerimizi 29 Ekim’de çalıştırmadık.
Kepesese sınavı
KPSS sınavına ilk kez türbanlı adaylar da alındı. Peki sınava türbanla giren öğrenci eğer öğretmenliğe atanırsa türbanını çıkaracak mı? Hiç sanmıyoruz... Anlaşılıyor ki kamuda türbanın serbest bırakılması için hazırlık yapılıyor. İki öğretmen sendikası türbanla sınavın iptali için Danıştay’a gitti. Ancak ilginçtir. Kamuda türbana sözde karşı olan CHP bu konuda ne tepki gösterdi ne dava açtı. Anlaşılan kamuda türbana da pek karşı değiller. Lise ve ilkokullardaki türbanı da hoş görürlerse AKP’yle tam uyum sağlayacaklar. Ne güzel...
Erdoğan’ın İngiltere Başbakanı Cameron’a hediye ettiği halı açılmadan depoya kaldırılmış.
Hiç kimse bizden Suudi Kralı’na aynı nezaketsizliği yapmamızı beklemiyordur umarız.Haldun Ertem
ABD’de “liberal komedyenler” gövde gösterisi yapmış.
Ne yaparlarsa yapsınlar, bizim “liberal dönmeler”le aşık atamazlar!
Fahrettin Fidan
Numan Kurtulmuş’un kuracağı partinin adı “Halkın Sesi” olacakmış...
Amblemi de fermuar olsun bari...
Gülhan Elmas