Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Kaldığımız evlerin önünde, kumsalın hemen arka tarafında tarihi kalıntılar vardı. Kültür Bakanlığı, bu kalıntıların girişine bir kulübe kondurmuş, ziyaretçi başına 10'ar milyon lira alıyor. Hiçbir hizmet verilmediği ilk bakışta rahatça görülebilen bir yeri ziyaret edenlerden para almanın saçmalığını bir tarafa bırakıyorum... Daha büyük saçmalık, aynı paranın benim gibi sadece denize gitmek isteyenlerden de alınması... Sahile başka bir giriş yeri olmadığı için kalıntıları gezmek istemeseniz, sadece denize gidecek olsanız dahi bu parayı mecburen ödemek zorundasınız. Dahası, bir günde bir defa para alsalar insan ona da razı olacak. Her geçişte ayrı para alıyorlar. Ağaç evlerde konaklayan pek çok turist bu yüzden ya benim gibi gönüllerince denize giremedi ya da orayı terk edip başka bir yere gitti." Hanım okurumuz tatilini Antalya Olimpos'taki ağaç evlerden birinde geçirmiş. Kaldığı yer denize çok yakın olmasına, yüzmeyi de çok sevmesine rağmen gönlünce denize girememiş. Nedenini dün telefonda anlatıyor. Kesilmiyor suyun sesi / Uykunun arasında dinle Durdurulamayışını tohumun toprakta Ve çatlayışını kayanın Yarın genç bir dünya uyanacaktır Devlet internet çağına geçiyor ama... Hayli komiklikler de yapıyor... Sanayi Bakanlığı'na yapılan elektronik başvurunun komediye dönüştüğünü yazdık... Okurumuz Cihan Aydın Adalet Bakanlığı'na yaptığı bir başvurudan söz ediyor. Okurumuz Adalet Bakanlığı'nın sitesinde bulunan "Bilgi Edinme Hakkı Kullanımı" çerçevesinde "Bilgi Edinme Başvuru Formu"nu doldurarak "yeni açılması planlanan noterliklerin hangi merkezleride olacağı"nı soruyor. Birkaç hafta sonra posta kutusunda Adalet Bakanlığı damgalı resmi bir mektup buluyor. İçinde şu not:"Bilgi Edinme Hakkı Kullanımı çerçevesinde yapmış olduğunuz başvurunuz değerlendirilmiştir. Yeni noterliklerin açılacağı doğru olup, nerelerde açılacağı konusunda bilgi verilmemesi uygun bulunmuştur."İnternetten yapılan bir başvurunun, aynı yolla cevaplanması mümkün ve çok kolay iken zor yola gitmek ve bir yığın zahmete katlanarak yazılı cevap vermek akıl kârı mı? E Devlet The Times gazetesi, Müslümanlar arasında İslamcı teröre en uzak duranların Türkler olduğunu yazmış. Doğru... Devlet, Mumcu'yu, Kışlalı'yı, Üçok'u, Aksoy'u, Emeç'i katledenlere karşı her zaman uzak durmuştur. Okurlarımız dünkü yazımızda geçen, "Burası Muş'tur, yolu yokuştur" diye bilinen türkünün aslının "Burası Huş'tur, yolu yokuştur" şeklinde olduğunu anımsattılar. Huş Yemen'de tepede yer alan bir kalenin adı... İkincisi... Almaata dünkü yazımızda Kazakistan'ın başkenti diye geçiyordu. Bu ülkenin başkenti bağımsızlıkla birlikte Astana'ya taşındı. Almaata (Almati) bir ekonomik başkent sayılabilir. Huş'tur Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, adeta düşmandan intikam almış gibi bir üslupla konuşuyor:"Yakında Sümerbank tarihten siliniyor artık, bitirdik. Elinde bir şey kalmadığı gibi ismini de kaldırıyoruz."Neydi Sümerbank'ın suçu?Mağazaları dar gelirli vatandaşların bir nevi sığınağıydı... Bankası esnafın kredi için umut kapısı...İktidardaki kadro, ülkenin değerli kuruluşlarını ya batırıyor ya satıyor.IMF talimatıyla yapılan bu uygulamaları kamuoyuna marifet gibi aktarıyor.Devletin ekonomideki etkinliği azalırsa ekonominin düzeleceği gibi bir ezberimiz var malum.Bu ezbere dayanarak kâr eden veya edecek ne varsa yabancı tekellere hediye ediliyor.Güngör Uras dünkü yazısında, OECD'nin tespitlerini aktarıyordu..."Ekonomik hayatta devletin payı ne kadar? ABD'de yüzde 32, Almanya'da yüzde 49, Avustralya'da yüzde 51, Belçika'da yüzde 54, Fransa'da yüzde 54, İngiltere'de yüzde 41, İtalya'da yüzde 50, Türkiye'de yüzde 26. (OECD Analytical Databank)."Görüldüğü gibi özelleşmede ABD'yi bile sollamışız. Ama durum dünden daha kötü...***Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, geçenlerde Radikal'deki yazısında, özelleştirme yapan ülkeler ile aksine davrananlar arasında bir karşılaştırma yaptı. Japonya'da, 1950 - 2000 yılları arasında kamu kesiminin ağırlığı yüzde 79 azalmış. Kişi başına gelir yüzde 471 artmış. Buna karşılık Portekiz, aynı süreçte, kamu kesiminin ekonomideki ağırlığını yüzde 91 oranında artırmış. Kişi başına gelir azalmış mı? Tam tersine orada da büyük ölçüde, yüzde 619 oranında yükselmiş... Sonuç... Özelleştirme bir ülke için mutlak iyileştirme kaynağı değil... Mahfi Eğilmez yazısını, "Diyebileceğimiz tek şey ülkenin kendi yapısına göre bir yolu tercih etmesi gerektiğidir" diyerek bağlıyor.Uzun lafın kısası... Yabancıların verdiği akılla hareket edenler, elbet sonuçta onların çıkarına çalışacaklardır... m.asik@milliyet.com.tr Ohh... Sümerbank silindi