Profesör Dinçer, Prof. Tamer Koçelin kitabından ç - alıntı yapmakla suçlanıyordu.Profesör Dinçerin Başbakanlık Müsteşarlığına atanmadan önce görev yaptığı Marmara Üniversitesi, şikâyeti ele aldı. Hukuk fakültesinde oluşturulan komisyon konuyu inceledi, Ömer Dinçerin suçunu sabit buldu.Suç kesin ama zamanaşımına uğramış. Bu yüzden soruşturma açılmıyor. Eğer zamanaşımına uğramasa Prof. Dinçer, üniversite öğretim üyeliği mesleğinden çıkarılacak, profesör unvanı da elinden alınacaktı.Dinçer, kamu kurum ve kuruluşlarında da çalışamayacaktı. Zamanaşımı, cezayı ortadan kaldırır ama suçu ortadan kaldırmaz.Dinçerin bu durumda bürokrasinin en üst noktası olan Başbakanlık Müsteşarlığı görevine devam etmemesi gerekir...Ömer Dinçer, intihal olayı ortaya çıktığında şiddetle reddetmiş:- Beni intihalcilikle suçlayanlar ahlakçılık yapayım derken ahlaksızlık yapıyor, demişti.CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, dünkü basın toplantısında sordu:- Dinçerin göreve devam etmesi ahlaki bir davranış mıdır?İşte size on puanlık bir ahlak sorusu! Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçerin, 1996 yılında Yardımcı Doç. Yahya Fidan ile birlikte yazdığı "İşletme Yönetimi" adlı kitapta intihal (aşırma) yaptığı kesinleşti. İçişleri Bakanlığı, kapkaççılar için "psikiyatri timi" kurmuş. Sorunun uzun vadede çözümü içinse Sağlık Bakanlığının "doğum kontrol timi" kurması şart... İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, "İstanbulda kapkaç bitmez" diyor. Sabahta Balçiçek Pamirle konuşan Cerrah, sebep olarak şunları ekliyor:- Organize suç çeteleri yasal boşluğu çok iyi biliyor. Böylelikle hep 18 yaş altındaki çocukları kullanıyorlar. Yakalıyoruz ama 24 saat sonra serbest kalıyorlar...Saf bir vatandaş olarak merakımızı dile getirelim:- Çocukları kullanan organize suç çetelerinin yakalanması neden düşünülmüyor? Kapkaç bitmez mi? Amerikada yayımlanan Frontpage Magazinede 25 Martta yayımlanan yazının başlığı şöyle: "Turkey: A New Al-Qaeda State?" Yani: Türkiye: Yeni Bir El Kaide Devleti mi? Yazarı Steven Stalinsky: Ortadoğu Medya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı...Yazı, "Bir resim bin sözcüğe değer" cümlesiyle başlıyor. Nedir o resim? 10 Temmuz 2003 tarihli Star gazetesinin birinci sayfasında, Tayyip Erdoğanı Afgan Cihad Lideri Gülbettin Hikmetyarın dizinin dibinde gösteren resim. Hikmetyarın Bin Ladinle yakınlığı hemen ardından anlatılıyor. Yazı Türkiyedeki Amerikan aleyhtarlığı ile devam ediyor gidiyor... Amerikada Türkiyeyi El Kaide ile özdeşleştirme kampanyası sürüyor. Malzeme sıkıntısı da çekmiyorlar! Türkiye ve El Kaide Yandaki çizim Guardian gazetesindeki karikatürden alındı. Karikatürde resmedilen kişi İngiliz Başbakanı Tony Blair... Köpek şeklinde resmedilen Blairin ipi de Bushun elinde görünüyor. Bunlar Batıda olağan. Çünkü onlar demokrasi ve mizah kültüründen nasiplenmiş. Tony Blair... İleri saat uygulamasının ilk başladığı yıllar... 1980ler... Rıfat Ilgaz ileri saat uygulamasına kızmış. "Cart Curt" adlı kitabında diyor ki:- Baylar, neden önce kendinizi bir adım ileri almıyorsunuz? Yıllardan beri çok geri kalmadınız mı? Bırakın saatleri ileri almayı! Yüzyılları ileri almaya çalışın!Bunu başarabilseydik, 21. yüzyılda 18. yüzyıl manzaraları sergiliyor olur muyduk? Saatler CHPden istifa eden 5 milletvekili, bugün SHPye katılacaklarını açıkladılar. Bu olayın SHPye tek faydası Meclise girmesi, orada temsil edilir hale gelmesi mi olacak? Hayır. Belki asıl faydası Hazine yardımı almaya hak kazanması olacak. Çünkü Siyasi Partiler Yasasına göre, asgari 3 milletvekilinin Mecliste temsil edilmeyen bir partiye geçmeleri halinde, o partinin Hazineden en az yardım alan partinin dörtte biri kadar yardım almasını öngörüyor. Buna göre SHPnin alacağı yardım 2.5 trilyon lira civarında hesaplanıyor.CHP Grup Başkan Vvekili Kemal Anadol, bu maddeleri yürürlükten kaldıran yasa tekliflerinin 2003 yılından bu yana bekletildiğini... AKPyle anlaşmaları halinde önümüzdeki günlerde Genel Kurula gelebileceğini söylüyor.Teorik de olsa şimdi akıllara takılan soru mu?- 3 milletvekili aralarında anlaşıp sırayla partiler arasında transfer yaparlarsa gittikleri partilere her defasında Hazine yardımı kazandırırlar mı?Anadola göre kazandırırlarmış, yasal hiçbir engel yokmuş. Eh ne diyelim, iyi iş! Transfer yalnız futbolda değil siyasette de kârlı oluyor. Tabii ki bu transferde fatura spordaki gibi gittiğiniz takıma değil vatandaşa çıkıyor. m.asik@milliyet.com.tr Bunun adı transfer ticareti!
