Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan bayram namazından çıkarken bile halka siyasi propaganda yapmayı gerekli görüyorsa... Bunun için seçim otobüsü önceden Sultanbeyli’ye getiriliyor, alanda ses düzeni kuruluyorsa... Başbakan bayram namazından çıkan halka atacağı nutkun getirisinden fayda umuyorsa. Referandumun sonucu konusunda hâlâ emin değil demektir. Dağ taş “Evet” afişleriyle dolu. “Hayır” diyen dayak yiyor. Devletin bütün imkânları “Evet” yönüne akıtılıyor. TRT hâlâ yüzsüz bir şekilde evet propagandası yapıyor... Birileri Türkiye - Slovenya maçında “Türkiye şampiyon olacak mııı?” diye bütün salona abuk bir soru sorup “Eveeeeeet” yanıtı alıyor ve bundan da medet umuyor... Bütün bu irili ufaklı ama tek yanlı propagandaya rağmen hâlâ evet ve hayırların şansları eşitse, halkın bu direncinden en başta AKP ders çıkarmak zorundadır...
* * *
Yaşadığımız döneme uygun bir nükte...
Hayat kadınına sormuşlar:
- Bu işi neden yapıyorsun
- Namusumla yaşamak için, demiş.
Siyasetçiye sormuşlar:
- Referandum kampanyasında neden faşizm uyguluyorsunuz?
Cevap:
- Demokrasiyi genişletmek için...
* * *
AKP’nin propaganda ekseni “12 Eylül’ü tarihe gömmek, darbecilerle hesaplaşmak”... Hafızanız güçlü mü? Öyleyse anımsayınız... AKP anayasa değişikliği hazırlığı yaparken aklında ne 12 Eylül, ne darbelerle hesaplaşmak vardı. Bu konuyu ortaya Deniz Baykal attı. Gelin 15. maddeyi kaldıralım diyen Deniz Baykal’dı. Erdoğan’ın bu öneriye ilk tepkisi “Güldürmeyin beni” olmuştu. Sonra CHP’nin gerisinde kalmamak için darbe konusunu sahiplendiler. Bugün CHP dahil herkesi darbecilikle suçluyorlar!

Haberin Devamı

Mezardaki seçmen!
Önce Sözcü gazetesinin haberi... Ankara’da oturan Rüştü Karaca’nın kızı Selda 14 yıl önce vefat ediyor. Baba nüfusta kızının kaydını düşürüyor. Ancak YSK 14 yıl önce ölen Selda için seçmen kartı gönderiyor...
Olur böyle tek tük olaylar diyeceksiniz. Ama tek tük değil. Üstelik yanlışlıkla izah edilemeyecek başka örnekler var. Sıkı durun...
Elimizdeki seçmen kimlik kartına göre seçmenin adı Sazer Nilgün. Soyadı: Hanlı. Doğum tarihi: 28.06.1950. T.C kimlik numarası: 54448309232. Baba adı: İbrahim Hayrettin, ana adı: Vahide. Nüfusa kayıtlı olduğu il Ankara, ilçe Keçiören.
Pazar günü yapılacak referandumda oy vereceği yer: Rauf Denktaş Lisesi. Sandık no: 1313.
Seçmen kimlik bilgileri bu olan Sazer Nilgün, pazar günü sandığa gitmeyecek. Çünkü kendisi yaşamıyor. Doğduktan bir yıl sonra, küçücük bir bebek iken öldü. Yani hiçbir zaman seçmen olmadı. Hayatta olduğu bir yıl içinde Türkiye’de “T.C Kimlik Numarası” diye bir uygulama yoktu. Dolayısıyla ona ait olduğu belirtilen numaranın doğru olması mümkün değil.
Böyle bir kartın “yanlışlık”la izah edilmesi de mümkün değil.
Bu seçmen kimlik kartı bizim elimize geçmeseydi acaba ne olacaktı? Büyük olasılıkla bu kartla bir başkası oy kullanacaktı. Parmak boyası olmadığı için isteyen istediği kadar oy kullanabilir bu referandumda. Böyle kaç sahte seçmen kartı düzenlendiğini elbet bilmiyoruz. Ama “Mezardakiler bile oy kullansın” talimatının pek de espriden ibaret kalmadığını gözlemliyoruz...

Haberin Devamı

Bayram
Eskiler, geçen bayramları özlemle anar... Sık sık iç çeker:
- Nerdeee o eski bayramlar?
Dün sabah baktık televizyonda yaşı taş çatlasa 40 olan bir zat konuşuyor.. O da iç çekiyor:
- Nerdeee o eski bayramlar..
Geçenlerde Ahmet Rasim’in bir yazısını okuyorduk...1920’lerde yazılmış... Ahmet Rasim de aynen öyle diyor:
- Nerdeee o eski bayramlar...
Emin olun bundan 40 yıl sonra da bugünün gençleri ekrana çıkıp:
- Nerdee o eski bayramlar, diyecek...
İnsan yaşlandıkça güzellikleri görme yetisi azalır... Eskinin her şeyi gözüne daha güzel görünür. Yeni tatlar zihinde kalan eski tatların yerini tutmaz. O yüzden bazen de soruyu şöyle sormalı:
- Nerdeee o eski ben!

Haberin Devamı

Soru: Sandıktan “hayır” çıkarsa kazanan kim olur?
Yanıt: AKP... Yani, “Aldatmacaya Kanmayanlar Partisi”...
Haldun Ertem

Statüko
Statükonun devamını isteyenler “Hayır” diyecekmiş...
Statükonun değişmesini isteyenler “Evet” diyeceklermiş.
Anayasaya evet çıkarsa statüko değişecekmiş.
Böyle diyor muhterem...
Peki nedir statüko?
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre ‘sürer durum’ demektir.
Sistemin temelleri demektir.
Statüko, ABD, AB, IMF, NATO, Dünya Bankası’dır.
Statüko Adnan Menderes’tir, Süleyman Demirel’dir, Turgut Özal’dır.. Bugün de Tayyip Erdoğan’dır... Tarikatlar ve cemaatlerdir.
Statüko sömürü düzenidir. O düzenin değiştirilemez ayaklarıdır.
Bu anayasa değişikliği sömürü düzenini değiştiriyor mu?
Yoksa tam tersine sermayeyi temsil eden AKP’nin yerini mi sağlamlaştırıyor?
Karar sizin...

Basket
Basketbol Milli Takımımız gerçekten de olağanüstü bir başarı sergiliyor... Dünyanın en büyüklerini 20 - 30 sayı farkla götürerek rüyalarımızda bile göremeyeceğimiz sonuçlar alıyor. Oyuncu ve antrenörlerini candan kutluyoruz.
Bu arada bir kutlama da spikerlere... İhsan Bayülken hem güzel yorumlar yapıyor hem bizleri bilgilendiriyor. Murat Murathanoğlu (hakem kararlarını eleştirmesi hariç) işini gayet iyi yapıyor. Espriyi de ihmal etmiyor...
Örneğin önceki gece maç 58 - 30 iken İhsan Bayülken yorum yapıyor:
- 2 sayı da atarsak fark 30’a çıkacak.
Murat arkadaşına iltifat ediyor:
- Senin matematiğin de bayağı iyiymiş.