"Sınıf öğretmenliği ile kariyerine başlayan sayın İbrahim Şahin, bu uzun dönem içinde 11 yıl Ovacık İlçesi Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile 5 yıl boyunca Ovacık İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü'ne vekâlet görevlerini yürütmüştür.Sayın Şahin'in Karabük Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'ne getirilmesi ise, 2451 sayılı - Bakanlar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun - kapsamında müşterek kararname ile yapılmıştır. Kararnamenin altında Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer'in de imzası bulunmaktadır..."Soru: Eğer Mehmet Ali Şahin bakan olmasaydı, Ovacık ilçesinde çok çok Milli Eğitim Müdürü'ne vekâlet etmiş öğretmen kardeşi İbrahim Bey, İl Kültür Müdürlüğü'ne atanacak mıydı? Hangi sebeple? Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in Karabük'ün Ovacık ilçesinde öğretmen olarak görevli kardeşi İbrahim Şahin'in, Karabük İl Kültür Müdürlüğü'ne getirildiğini, o görevdeki Serdar Üstelci'nin, Ankara'da bir göreve atama vaadiyle kızağa çekildiğini yazmıştık. Şahin'in basın müşavirliğinden bir açıklama aldık bu konuda. Açıklamada, İbrahim Şahin'in 19 yıl devlet memurluğu geçmişine sahip olduğu belirtiliyor ve şöyle deniyor: Almanya'nın Focus dergisi, Türkiye'yi "Gülümsemenin ülkesi" olarak tanıtmış. Tanıtımda, "acı acı" bölümü eksik kalmış... Orhan Çekin, daha hesaplı olur diye yavru vatan Kıbrıs'a deniz otobüsüyle gitmeye kalkışıyor. Taşucu'ndan bilet alıyor; gidiş dönüş 99 milyon, 1 milyon da Taşucu Eğitim Vakfı'na mecburi bağış, ediyor 100 milyon. Taşucu Belediyesi'ne liman hizmetleri için 10 milyon toka ediliyor, ediyor 110 milyon... Dönüşte Girne Limanı'nda önce 16 milyon lira "KKTC liman çıkış hizmet ücreti" kesiliyor. Biraz ileride bir kuyruk daha; 3.5 milyon lira da oraya, "Girne Belediyesi liman hizmetleri ücreti" ödüyor. İyice hafifleyip dönüyor. Kıbrıs kesintisi Lise bitirme sınavı da geliyormuş... Liseye giriş, üniversiteye giriş kurslarından sonra yeni kurs konusu da böylece bulunmuş oldu: Liseden çıkış kursu! Alanya'da 3 Alman turist hanım, İlse Robin (68), Erica Robin (71) ve Barbara Thiel (54), yaya yolundan karşıya geçerken araçların Almanya'daki gibi duracağını sanmışlar. Yola doğru birkaç adım atınca hızla gelen bir Mercedes kadınları ezip öldürmüş. Avrupa'da yola adımınızı atınca araçlar durur. Bizde sürücü frene basacağı yerde gaza basar, yayayı öldürür. İnsana saygı ve direksiyon kültürü maalesef bu düzeydedir. Bu medeniyet farkına rağmen gözümüz AB üyeliğindedir... Medeniyet farkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Apo konusunda yeniden yargılama isterse ne yapacağımızı Adalet Bakanı Cemil Çiçek açıkladı:"Yeniden yargılayın derlerse yargılarız. Sonuçta aynı karar çıkacağına göre ne değişir ki?"Acaba olay bu kadar basit mi? CHP Milletvekili Onur Öymen'i dinliyoruz:- Hükümet, AİHM'nin yeniden yargılama kararını kesin karar zannediyor ve peşinen uymak eğiliminde görünüyor. Oysa gerçek bu değil. Mahkemenin kararı Avrupa Bakanlar Komitesi'ne gidecek. Orada siyasi açıdan değerlendirilecek. Hükümete asıl görev ise burada düşecek. Bakanlar Komitesi'nde Apo kararının gerekçelerini en iyi şekilde anlatmak ve oradan çıkacak kararı etkilemek hükümetin elinde. Ama bu yönde bir çalışma göremiyorum...- Bakanlar Komitesi'nin vereceği karara uymazsak ne olur?- Kararlı duruş sergilerseniz, hiçbir şey olmaz. Bunun örneğini de geçmişte Loizidou davasında yaşamıştık. Geçmiş hükümetlerin hepsi, bu davayla ilgili kararı tanımadıklarını ilan ettiler ve sonuçta hiçbir bedel ödemedik. AKP hükümeti ise, işbaşına gelir gelmez o kararı kabul etti...- Apo'yu yeniden yargılarsak sonuç değişmez, deniyor. Sizce de öyle mi?- Ben pek öyle görmüyorum. Yeniden yargılama yapılırsa dünyanın dört bir tarafından gözlemciler duruşmaları izleyecek, mahkemeyi büyük baskı altına alacaklar. Amerika geçenlerde PKK için, "demokratik ve özgür bir devlet için mücadele eden örgüt" tanımlaması yapmadı mı? Ülke içinde doğacak gerginlikler de cabası... m.asik@milliyet.com.tr Apo kaosu!
