Bir başka dava haberi ulaştı elimize...Başbakan Erdoğanın 1985 yılında yaptığı meşhur Ümraniye konuşması 2001 yılında Kanal Dde yayınlanmıştı. Bu konuşmada Erdoğan eski Maliye Bakanı Vural Arıkanla ilgili olarak:- O da zil zurna serhoş, ayakta duramıyor... Sözlerini sarf ediyordu... Merhum Vural Arıkanın kardeşi Türkan Arıkan vekili Avukat Turgut Kazan tarafından açılan dava 2004 yılı ocak ayında tamamlandı. Mahkemenin 2 milyar tazminat talebini Yargıtay onayladı.Başbakan Erdoğan masraflarıyla birlikte 5 milyar 800 milyon lira ödeyecek.Türkan Arıkan bu paranın yarısını Türk Eğitim Vakfına, yarısını Mehmetçik Vakfına verecek...Avukat Turgut Kazan dün paranın alınmasıyla ilgili icra takibi başlattıklarını söyledi...Başbakan Erdoğan "serhoş", lafını hakaret amacıyla sık kullanıyor. Hatırlarsanız, geçen yılbaşı gecesi Safranboluda ziyaret ettiği huzurevi sakinlerinin rahatsız olduğunu söyleyen gazeteciye de "Sen serhoşsun serhoş kafayla soruyorsun" diye hitap etmişti...Sonuç: Vakıflara anlamlı bir yardım geliyor. Başbakan Erdoğanın "Bu arkadaş dört dörtlük cahil" sözü yüzünden Mehmet Bölüke 700 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm olduğunu dün yazmıştık... Evetçi Kıbrıslı Türkler "Yes be annem" diye pankart açmışlar. Hayırcılar da "No be Annan" diye pankart açarlar artık... Haldun Ertem Dikkat buyrun barış ödüllerini hep savaşlarla dünyanın anasını ağlatmış ülkeler veriyor Akif Kökçe Doktoru vücudunda kızarıklık beliren bir dostumuzdan bazı tahliller istemiş... LDL kolesterol, HDL kolesterol, trigliserid, GOT, GPT, GGT falan... 6 kalem kan tahlili için dostumuz bir özel laboratuvara tam 108 milyon lira ödemiş... Bir sohbette durumu Almanyada Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Yaşar Bilgine aktardık:- Korkunç bir soygun, dedi...Ve bize Almanyadan özel laboratuvar fiyatlarını gönderdi... Yukarıdaki tahlillerin her biri 0,25 euro (400 bin TL)... 6 tahlilin bedeli 2 milyon 400 bin lira... Türkiyedeki fiyatın neredeyse 50de 1i... Üstelik Almanyada bir laborant 4 bin euro alıyor. Laboratuvar kazığı Rauf Denktaş dün TBMMde etkili bir konuşma yaptı. Öte yandan, medyanın Genelkurmay Başkanının konuşmasını hükümeti destekler bir biçime sokma çabalarına rağmen... Özkökün konuşması ordunun Annan Planına karşı olduğuna ilişkin net çizgiler taşıyordu. Cumhurbaşkanı aynı görüşte. Muhalefet partileri Annan Planına karşı. AKP yalnızlaşıyor. İktidar partisi dua etsin de Rumlar "hayır" desin... Annan Planı yürürlüğe girerse AKP geleceğin altında ezilir... AKP yalnızlaştı... "Şeyini şey ettiğimin şeyi!" Meclis Başkanı Bülent Arınçın kendini tutamayıp ağzından dökülmesine engel olamadığı bu sözler hangi psikolojinin ifadesi? Yani:- Neyini ney ettiğinin neyi?Psikolog Prof. Atalay Yörükoğlu bu sorumuza diyor ki:"Hatırlarsınız, Sayın Arınç Meclis Başkanı olur olmaz bir tabuyu, kamu alanlarındaki türban yasağını yıkmak istedi ancak başaramadı. Öyle anlaşılıyor ki bu olay onun içinde ukte, tatmin olmamış duygu olarak kalmış. Bütün bunları nasıl açıklar insan? Ya bütün bunlardan sorumlu tuttuğu kişilere ağzına geleni söyler ya da onu yapamayınca isyanını bu şekilde ortaya koyar. Şeyini şey ettiğimin şeyi, öyle yüklü bir şifre ki, onun içine hemen hemen her şey yerleştirilebilir; o sözlerde hayal kırıklığı var, öfke var, çaresizlik var, isyan var... Ettiği bu laf Sayın Arınçı büyük sıkıntıya soktu ama aynı zamanda aklına gelebilecek en şiddetli, çok daha vahim sonuçlar doğurabilecek türden bir tepkiyi vermekten kurtardı."Peki bu tür ruh hallerinin tedavisi var mıdır, varsa nedir? Söz yine Yörükoğlunun;"Tutucu, olaylardan kendisini değil karşı tarafı sorumlu tutar. O yüzden istekli olsalar bile tutuculuğun tedavisi çok zordur." Şeyin şey şifresi!.. Diyarbakır 500 Evler Lisesi Müdürü Tolga Bileyzik yazıyor..."Okulumuz 2002 / 2003 eğitim öğretim yılında açıldı. Devlet imkânları ile yaptırılmış 21 derslikli fiziki şartları iyi olan bir okul. Öğretmen sıkıntımız yok, çünkü Valiliğimiz ve Milli Eğitim Müdürlüğümüz bu konuda hassaslar. Bizim sıkıntımız bilgiye ulaşamamak. Bırakın interneti daha bilgisayarın nereden açılıp kapanacağını bilmeyen öğrencilerimiz var. Mektup uzayıp gidiyor... Tolga Bileyzikle konuşmak ve Diyarbakıra bilgisayar gönderme gücüne sahip olanlar için tel: 0 533 723 40 44. m.asik@milliyet.com.tr Müdürün mektubu