Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Sermaye ırkçılığı var...Kime bu sataşma? İstanbul'un Arap ve İsraillilere altın tepside sunulmasına itiraz edenlere... Başbakan'ın grupta konuştuğu gün Deniz Baykal da ona şu yanıtı veriyordu:- Başbakan diyor ki, İsrail sermayesi getiriyoruz beğenmiyorsun, Arap getiriyoruz beğenmiyorsun... Biz de diyoruz ki; sen projeyi hazırla, aradan çekil, ihale edilsin, kim alırsa alsın başımızla beraber... Ama yapılacak nedir, niçin yapılacak, nasıl yapılacak, kaça yapılacak bilelim... Hukuki altyapıyı hazırlayın, ihaleyi açın, en iyi teklifi veren ihaleyi alsın. İhaleye Türkler de girebilsin... Başımızla beraber... Haydarpaşa'yı, Galata'yı, Zeytinburnu'nu, Kartal'ı, Gayrettepe'yi İsrailli veya Arap işadamlarına sunuyorsun... Peki İstanbullu nerede nefes alacak, işine nasıl gidip gelecek, denizi nasıl görecek? Projeniz nerede? Bu alanların mülkiyet sorunu, hukuk sorunu, plan sorunu ne zaman nasıl çözüldü? H H HAB konusunda olsun, özelleştirmeler konusunda olsun, sorulan bu tür makul sorulara cevap veremeyenler derhal işi cazgırlığa, gürültüye, demagojiye vuruyor. Halk adına sorulan makul sorular, "ulusalcı, statükocu, devletçi, sermaye ırkçısı" gibi ucuz sloganlarla gürültüye getiriliyor. Halk bunları bugün yese de, yarın yemez... Başbakan Erdoğan grup konuşmasında okkalı laf etmiş: Eski TKP Genel Sekreteri Nabi Yağcı (Haydar Kutlu), AB ile müzakerelerin başlamasına çok sevinmiş, "Çünkü değişeceğiz" demiş. Zaten değişmediniz mi? Kutlu iken Yağcı oldunuz... Akıl almaz işler oluyor... Yarım yüzyıldır üyesi olduğumuz NATO'nun Parlamenter Asamblesi, Ermenistan'ın başkenti Erivan'da geçen cumartesi günü bir seminer düzenliyor. Konu; soykırım... Türk parlamenterler "Ermenistan'la ilişkilerin kesik olması, ulaşım zorluğu" vs. gibi nedenlerle bu toplantıya gitmiyor. Toplantıya Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Halil Berktay katılıyor. Ve 1915'te Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığını anlatıyor. NATO Parlamenter Asamblesi Başkan Yardımcısı Vahit Erdem, dün yaptığı basın toplantısında, NATO'nun oraya Berktay'ı çağırdığını bilmediğini söylüyor; "Bilsek biz de Türk tezini savunacak birini gönderirdik" diyor. Nereden baksanız hayret verici bir olay... Birincisi NATO'nun üyesi olmayan Ermenistan'da Türkiye karşıtı seminer düzenlemesi... Oraya Türkiye'den yalnızca soykırım tezini savunan Halil Berktay'ı davet etmesi. Türk parlamenterlerin bu seminere itiraz etmemesi... Türkiye'nin yarım yüzyıldır omuz verdiği NATO tarafından sırtından hançerlenmesi... Ve olayın Ankara'da bir basın toplantısı ve hafif protestoyla geçiştirilmesi... İnanılır gibi değil... NATO'nun hançeri Memleketimizde hiç beklenmedik bir gelişme oldu; Sakal-ı Şerif de siyasete girdi... Televizyon kanalları önceki akşam Attilâ İlhan'la doluydu... Bu eşsiz düşünür ve edebiyat adamını en güzel anlatan ise TRT 2'de Nedret Çatay'ın hazırladığı belgeseldi. İlk kez 2002'de yayımlanmış olan bu belgeselden dolayı Nedret Çatay'ı kutladık dün... Attilâ İlhan da çok beğenmiş ilk izlediğinde: "Siz bana hayatımın hediyesini verdiniz" demiş... Ölüm ne ifade ediyor Attilâ İlhan için? Bir gün Sadri Alışık'la sohbet ederken onun ölümden korktuğunu görünce şu teselliyi vermiş:- Bir an elektrikler kesilecek, hepsi o kadar...Nedret Çatay: "Televizyonlar dün gece hep onun şair yönünü öne çıkardılar oysa o zamanımızın en büyük Atatürk ve Cumhuriyet araştırmacısıydı" dedi... Ahmet Oktay'ın belgeseldeki şu sözleri de hafızamıza asıldı kaldı:- Kimse Attilâ İlhan'la hesaplaşmadan (tartıya çıkmadan) dünyadaki yerini belirleyemez... TV'de Attilâ İlhan Altıncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ü (1903 - 1987), dün Moda'da çocuk parkı içindeki büstü önünde andık. Moda'da ve İstanbul'da ilk kez düzenlenen bu anma törenine eşi Emel Korutürk ile Kadıköy Belediye Başkanı, Kaymakamı, Birinci Ordu Temsilcisi de katıldılar. Töreni düzenleyen KASDAV Moda Gönüllüleri İkinci Başkanı Muzaffer Ayhan Kara, Korutürk'ü anlatırken soyadını Ankara'da bir karşılaşmada Atatürk'ün verdiğini anımsattı. * * *Ayaküstü sohbet sırasında Kadıköy Kaymakamı Kasım Esen, bir başka önemli konuya değindi... Yeni CMK'ye göre hırsızlık ve benzeri suçları işleyenler tutuksuz yargılanıyor. Kaymakam Esen dedi ki:- Tutuksuz yargılanan sanığı bir daha bulmak mesele oluyor. Batı ülkelerinde sanık adresinde bulunmazsa cezası ikiye katlanıyor. Bizde ise böyle bir ceza artırımı yok. O zaman sanık kaçmakta bir sakınca görmüyor... Yurt çapında hırsızlıkla mücadele için mutlaka bir yeni yasa çıkarılmalı... m.asik@milliyet.com.tr Moda'da bir anma