Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TSK’nın en hassas birimlerinden Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda birkaç gündür arama yapılıyor. Birimin özelliğinden dolayı aramaya polis dahil edilmiyor. Sadece bir hâkim yapıyor. Buna rağmen gazetelerde aramaya ilişkin çarşaf çarşaf haberler okuyoruz. Mesela;
“Hâkim 170 sayfa not tuttu. İncelemelerde sonradan düzenlenmiş eski belgeler bulundu.”
“Hâkim, şüpheli 8 askerle ilgili belgeleri kopyalıyor, diğer belgeleri ise not alıyor. Hâkimin her adımı askerlerce tutanağa geçiriliyor.”
“Şok gelişme; bilgiler silindi.”
Bu bilgiler doğru mu? Doğru ise bunları kim sızdırıyor?
Ya bundan sonra? Kozmik kasadan çıkan sırlar işportaya düşer mi?
“Kozmik kasadan çıkan sır” diye masa başında yazılan birtakım komplo senaryoları malum basının sayfalarında yerini alır mı?
Askeri konularda uzman gazeteci Mehmet Ali Kışlalı, dünkü Akşam’da
“Aramada ele geçen bilgiler medyaya, özellikle iktidar yandaşı medyaya sızacaktır” diyordu.
Umarız bu tahmin yanlış çıkar. Elbette o kasalarda suikast iddialarını aydınlatacak bilgiler varsa yargı görevini yapacaktır... Ama bir yargısız infaz kampanyasına da izin verilmemelidir...

Haberin Devamı

Soru: TSK’yla ilgili son gelişmeler bize neyi öğretti?
Yanıt: Dış saldırılara karşı her zaman hazırlıklı olan ordumuzun iç saldırılara karşı hazırlıksız olduğunu...
Haldun Ertem

İlaç tezgâhı...
Başbakan bir konuşmasında araya “İlaçları marketlerde satacağız” diye laf sokuşturunca gündem biraz da ilaçlar üzerine kaydı.
Eczacılar sık sık mevcut iktidar tarafından cezalandırılıyor...
Neden mi? Sanırız bunun konuşulmayan ama önemli bir sebebi eczacıların cumhuriyetçi - ilerici bir kitle oluşturmasıdır... Eczacılar genelde kendi çıkarlarından önce ulusal çıkarları savunurlar.
Bize göre sık sık ceza görmeleri o yüzdendir. Gelelim diğer sebeplere...
DP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Başbakan’ın markette ilaç satacağız derken OTC (over the counter) yani tezgâh üstü ilaçları kastettiğini söylüyor. Şöyle devam ediyor:
“- Bir ilaç marketlerde satılmak üzere OTC (Tezgâh Üstü) ilan edildiği anda, SGK bu ilaçlar için ödeme yapmayacak ve vatandaşlarımız bu ilaçların parasını ceplerinden ödeyeceklerdir.
- Bu durumda vatandaşlarımız cepten ödeyeceği ilâçlara anti-allerjikleri; Aspirin, Vermidon, Brufen gibi ateş düşürücü ve ağrı kesicileri; mide ile ilgili ilaçları, ishal ilaçlarını, öksürük ilaçlarını, parazit ilaçlarını, burun tıkanıklığı gidericileri ve vitaminleri örnek verebiliriz.
- Bu sistemin gelmesi ile birlikte eczaneler kapanmak zorunda kalacak, Amerika’daki (DUANE READE) gibi tekeller olacaktır.
- Güçlü sermayesi ve politik gücü olan bazı ecza depoları şimdiden kendilerine ‘hedef’ olarak eczane zincirleri oluşturmayı seçmişlerdir.
Eczacılar monopol şirketlerin çalışanı olmak zorunda kalacaklardır.”

Haberin Devamı

Arhınç
Bülent Arınç, Genelkurmay’daki arama için:
- Arı kovanına çomak soktuk, diyor.
Demek TSK arı kovanı, yargı ellerinde çomak...
Demek TSK iktidarın gözünde kendilerine karşı bir tehlike... İki kurum arasında güvensizlik ve kuşku dorukta. Bu çatışma yalnızca TSK’yı değil, giderek ülkeyi hatta AKP’yi de zayıflatır.
Bir ajan gazeteci dün, muhbirlik görevlerini de ihmal etmeden, iktidarın TSK’ya güvenmemek-te çok haklı olduğunu savunuyordu.
Acaba iktidar daha mı güvenilir? O zaman neden anketlerde halkın TSK’ya güveni hep AKP’nin üzerinde çıkıyor?

Haberin Devamı

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz” demiş.
Ne geçicisi beyefendi, ne geçicisi... Tam yedi yıl oldu!
Fahrettin Fidan

Alka
Kütahya’da belediyenin temizlik işini ihaleyle alan Alka adlı şirketin işçileri aradı. Maaşları 15 gün gecikmiş. Zaten hep gecikiyormuş. Belediye ödemeyi zamanında yapıyor ama şirket parayı aktarmıyormuş. İşçiler “Belediye suçsuz” diyor. Bizce tam da öyle değil. Belediye ihaleyi verirken işçilerin maaşlarını garanti etmeli, zamanında ödenmesini şart olarak sözleşmeye koydurmalıydı. Burada belediye de sorumludur.

Etik
Dünkü “Etik ve tetik” başlıklı kısa yazımızda Akşam gazetesinden şu haberi aktarmıştık:
“Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e ilginç hediye. Coşkun Sucukları’nın ortaklarından işadamı Şamil Coşkun, kendisine ait 5 bin TL değerindeki Smith Wesson tabancayı Savcı Öz’e ‘hibe’ yoluyla devretti.”
Akşam gazetesinde dün Şamil Coşkun’un açıklaması yayımlandı. Onu da özetleyerek aktaralım:
“Savcı Öz’le geçmişe dayalı hiçbir tanışıklığım ve dostluğum yoktur. Silahın değeri 5 bin lira değil, sadece 800 liradır. Adıma kayıtlı SW marka tabancamın taşıma ruhsatı süresi dolup, 6 aylık yenileme süresi geçtiği için ruhsat yenilemesi için birine satış yoluyla hibe yapılması gerekti. Polis memuru bir dostuma durumu anlattım. Kendisinden yardımcı olmasını istedim. Savcı Bey’in bu tip bir silah istediğini söyledi. Bu silahı ‘satış yolu’ ile hibe ettim.”