E mekli Orgeneral Çetin Doğan başta olmak üzere 196 kişinin sanık olduğu Balyoz davasında generaller, amiraller, albaylar yargılanıyor. Askeri Şûra toplantısı sırasında bu general ve amirallerden bazıları için yakalama kararı çıkarılarak terfileri önlendi. Birçok subay hapis yattı.
Balyoz davası belgelerinin içeriği açıklanmıyordu.
İddianame mahkemeye teslim edilince belgeler de geçen ay incelemeye açıldı.
Avukat Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz dün bu belgeler üzerinde yapılan incelemelerin sonuçlarını açıkladılar.
Balyoz planı ile ilgili tüm suçlayıcı belgeler 11 no’lu CD içinde toplanıyor...
Balyoz Güvenlik Harekât Planı, Oraj ve Suga Harekât Planları, Çarşaf ve Sakal eylem planları, kontrole alınacak hastaneler, ilaç depoları, kapatılacak dernekler, tutuklanacak gazeteciler vs...
Bu CD’nin dikkatle incelenmesi sonucu sahte olduğu anlaşılıyor...
2003’te değil, 2008’de hazırlandığı yolunda bulgular ortaya çıkıyor.
Mesela... Bir ilaç firmasından “Yeni Recordati İlaç” diye söz ediliyor ki... Bu firmanın adı bu şekle 2008’de girmiş. Planda adı geçen Medical Park Sultangazi adlı hastane bu adı 2008’de, dernekler arasında adı geçen “Liberal Avrupa Derneği” bu adı 2006 yılında almış.
Verilen diğer örnekler de CD’nin 2008’den sonra hazırlandığı savını güçlendiriyor.
Çetin Doğan’ın avukatları Ülgen ve Ersöz, Taraf gazetesi yazarları Yasemin Çongar, Mehmet Baransu ve Yıldıray Oğur’a çağrı yapıyor.
- Bu belgeleri aldığınız kişiyi açıklayın... Çünkü bu kişi bir haber kaynağı değil “suçlunun kendisi” ya da suç ortağıdır.
Bakalım çağrı nasıl karşılık bulacak?
Kadıköy trafiği
Kadıköy’de otobüs ve minibüs duraklarının bulunduğu sahil bandında hafta sonları düzenlenen mitinglerin ilçede hayatı felç ettiğini anlatmıştık... Bir de kuşkuyu dile getirmiştik; acaba ilçe CHP’li olduğu için mi cezalandırılıyor?
Toplumsal olaylarla ilgili Emniyet Müdürü Yardımcısı Mehmet Altınok, yazının çıktığı gün telefonla aradı... Metro çalışmaları nedeniyle mitinglerin mecburen otobüs duraklarına kaydırıldığını, siyasi bir kastın söz konusu olamayacağını, durumdan kendilerinin de şikâyetçi olduklarını bildirdi. Kadıköy Belediyesi’nden alternatif yer teklifi almadıklarını ekledi. Bir de müjde verdi:
“Mitingleri Deniz Otübüsü İskelesi yanındaki İspark’a kaydırmak üzere çalışmalarımız sürüyor. Bu geniş alan kullanıldığı takdirde büyük ferahlama olacağını tahmin ediyoruz.”
İspark’ın daha uygun bir miting alanı olacağını umuyoruz. En azından otobüs durakları trafiğe açılacaktır. Gösterilen ilgiye teşekkürle...
Diziler şahane...
Yeni diziler birer ikişer ekranlardaki yerlerini alıyor; Kılıç Günü, Yer Gök Aşk, Keskin Bıçak, Dürüyemin Güğümleri, Öyle Bir Geçer Zaman Ki, Fatmagül’ün Suçu Ne, Umut Yolcuları, Lale Devri, Bitmeyen Şarkı vs... Eski diziler tarihe karışıyor... Türkiye’nin başarılı hatta çok başarılı olduğu alanlardan biri kuşkusuz dizi sektörü. Genç yapımcı, yönetmen ve oyuncularımız yıllar önce Arjantin ve Brezilya dizilerini ülkeden kovdular. Yerine kendileri geçtiler... Sektör genç sanatçılara müthiş bir iş alanı sağladı. Onlar da bu şansı iyi kullandı. Son yıllarda milyonları ekrana bağladıkları yetmez gibi.. Komşu ülkeleri de fethediyorlar. Arap halklarının Türk dizilerine ilgisini zaman zaman gazetelerde okuyoruz... Yaz aylarında Makedonya’da dostlarla konuşuyorduk. Türkler bütün Türk kanallarını zaten izleyebiliyordu. Ancak dahası vardı. Dediler ki:
- Bazı diziler Makedoncaya çevriliyor Makedon kanallarında gösteriliyor. Çok ilgi görüyor. Ülkenin reklamı oluyor. Buradaki Türklerin imajına büyük katkı yapıyor. Dizilerdeki Türkiye’yi Makedonlar merak ve ilgiyle izliyor.
Kısa süre önce Kurtlar Vadisi’nin aktörü Polat Alemdar gelmiş Makedonya’ya.. Binlerce kişi tarafından başbakan gibi karşılanmış... Diziler Türkiye’ye umulmadık bir tanıtım sağladığı gibi... Diğer ülkelerle bir sempati, duygu ve kültür köprüsü de oluşturuyor... Deriz ki... Dizi sektörünü (özellikle iyilerini tabii) destekleyelim... Dizi ihracını kolaylaştırıcı önlemler üzerinde durulsun... Bu şansı geliştirelim...
Hata düzeltildi
Almanya’daki kızına 17 bin 600 Euro göndermek isteyen okurumuzdan İş Bankası Başkent Şubesi’nde 970 lira havale bedeli istendiğini geçen hafta yazmış, rakamın fahişliğine dikkat çekmiştik. Banka, yazımız üzerine konuyu araştırmış. Bize verdikleri bilgi özetle şöyle;
“Hata, görevli elemanımızın bir anlık dalgınlık sonucu yanlış yüzde hesabı yapmasından kaynaklanmıştır. Bu tür işlemlerde havale bedeli, gönderilecek dövizin TL karşılığının binde beşi... Bu olayda yaklaşık olarak 70 liradır.
Hatamızdan dolayı özür dileriz.”
BDP “devleti boykot etmek” için çocukları okula göndermiyormuş.
Cesaretleri varsa “PKK terörünü boykot etmek” için de bir haftalığına “taş atmaya” göndermesinler...
Araştırmacı Tarhan Erdem’e göre referandumda
“hayır” oyu verenler “kararlı korkaklar”mış.
Doğru... Cumhuriyet’in elden gideceğinden korkuyorlar...
H. Ertem
16 milyon öğrenci “ders başı” yapmış.
Demek ki en az o kadar veli “çile başı” yaptı!
Fahrettin Fidan
Birinci sınıf demokrasi nedir?
Görünen o ki köşe yazarlarının hükümetçe yönetildiği bir demokrasi çeşididir.