Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin: "Tesettürlü yarışlara girmeyiz" diyor verdiği demeçlerde... Eh, doğrusu yürek ferahlatan çağdaş bir tavır... Ancak tutarlı mı?AKP ülke içinde türbanı ve tesettürü teşvik ediyor... Türbanlı gençlerin sırtından siyaset yapıyor.Ancak tesettürlü yarışlara sokmuyor kadın sporcuları...Şeytanın sor dediği soruya geliyoruz:Peki sizin tesettüre zorladığınız kız çocukları hangi olimpiyata girecek? Nerede spor yapacak, nerede yarışacaklar? Onları türban ve tesettüre zorlarken yalnız üniversite ve devlet hizmeti değil spor alanlarından da uzaklaştırdığınızı fark ettiniz mi?***Tayyip Erdoğan Parise giderken programda olduğu halde eşini götürmedi.Bu durum Fransanın kamusal alan hassasiyetine bağlandı.Fransa Meclisi okullarda türban konusunda silme olumsuz oy kullanmışken türbanlı eşlerle ziyaret olumsuz bir hava doğuracaktı. Basiretli davranıldı.Türban din ticaretinde ve dinci siyasette işe yarıyordu...AKP, içeride "devlet" le, dışarıda Avrupayla türban yüzünden toslaşıyor şimdi...İktidara gelirken yelken olarak kullandıkları türban, bugün rüzgârlarını kesiyor. Ayaklarına dolaşıyor... Hatalarını fark ediyorlar mı? Suudi Arabistanda 2005te yapılacak ve kadın sporcuların tesettürle katılacağı İslam olimpiyatlarına bizim sporcularımız da katılacaklar mı? Fransızların Tayyip Erdoğana mesajı: Tüm Fransa kamusal alandır. Bu sütunda iki hafta önce Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın uzun bir tekzibi yayımlandı. Konu Binali Yıldırımın oğlunun gemi işletmeciliği, Sancak Line ve Santourla ilişkileri üzerineydi. Tekzip iyi niyetli değildi. Zira bizim yazımız 1800 vuruş uzunluğunda iken Bakan 4 bin vuruş uzunluğunda bir metin yollamıştı. Daha da garibi... Biz yazımızda Vatan gazetesinin bir haberini referans gösteriyorduk. Bakan bize tekzip gönderip yayımlatırken Vatanın haberini tek sözcükle olsun tekzip etmedi. Vatana tekzip de göndermedi. Anlayan beri gelsin... Tekzip istismarı Mekke Coladan sonra Almanyada Müslümanlara yeni bir kola sunuldu: Zelal Cola... Zelal Colanın reklamlarını Duvara Karşı filminin ünlü aktörü Birol Ünel yapıyor... Zelal firmasının patronu Hayrullah Akkaya iş hayatına kuyu suyu satarak başladığını, bugün 12 çeşit meşrubat ürettiklerini söylüyor, yakında "KEKO" markasıyla Türkiye piyasasına gireceklerini ekliyor... Zelal olsun Fransız medyası Tayyip Erdoğanın Paris ziyaretini nasıl yansıttı? TF - 1 önceki akşam 20.00 haberlerinde Başbakan Erdoğanın Fransız Başbakanı Raffarini ziyaretini verdikten sonra İstanbulda sahte oto yedek parçası üretimine ilişkin bir röportaj yayımladı. Ne ilgisi var diyeceksiniz. Efendim Türkiyede oto yedek parçası imal eden "Valeo" adlı yüzde yüz Fransız sermayeli bir firma var. Sahte oto yedek parçası üretiminin bu firmayı çok zor duruma düşürdüğü anlatıldı programda... Ayrıca sahte parçaların trafik kazalarını artırdığı da vurgulandı...F - 3 kanalında daha çok türban üzerinde duruldu... İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serterin şu görüşlerine yer verildi:"Bu ülkede daha önce de Müslümanlar yaşıyordu ama türban takmıyorlardı. Bugün yine o kadar Müslüman var ama türban diye tutturuyorlar. Bu mesele siyasete malzeme yapılıyor. Kavga tamamen siyasidir."***Le Monde gazetesinde Nicole Pope Fransanın Türkiyede birinci yatırımcı olduğunu... Ülkemizdeki Fransız şirketlerinin sayısının 1985te 15 iken 2003te 277ye ulaştığını anlatıyor...Radio Franceın İstanbul muhabiri James Bastion Türkiyenin Airbus uçakları almaya kararlı olduğunu belirtiyor verdiği haberde... Bastion haberinde, Erdoğanın Paris temaslarının bitiminden hemen sonra Fransa Dış Ticaret Bakanının Ankaraya hareket ederek başkentte Airbus satışıyla ilgili görüşmeleri ilerleteceğini ekliyor...Fransaya öyle anlaşılıyor ki bir Airbus rüşveti ödenecek... Karşılığında ne alınacak? Ne alınırsa alınsın, hem Fransa hem Türkiye adına onurlu bir alışveriş olmayacak bu... Fransız kanalı ABye girişimizi desteklemeleri için Fransaya birtakım ihaleler verileceği iddia ediliyor! Bizden söylemesi... Soyulduğumuzla kalırız... m.asik@milliyet.com.tr