Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Sigara içilmeyen bölüme içki servisi de yapmayın"... Bu yazılı olmayan emir restoranlarda müşteri ile personel arasında tartışma başlattı... Kimi görevliler tartışmaların uzamaması için müşterilerin isteğini yerine getirmeye başladı. Ve ne oldu biliyor musunuz? İki ayrı seferde, sigara içilmeyen bölümdeki müşteriye içki verdikleri gerekçesiyle 6 lokanta görevlisi pasif göreve alındı. Aylıkları düşürüldü. Bu bilgiyi veren Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Genel Başkanı Fehmi Kutan telefonda dedi ki:- Başbakan kendi yaşam biçimimizi başkalarına dayatmayacağız demişti... Ne oldu?***Yukardaki küçük olay aslında genel gidişatın bir yansıması...AKP iktidarı bir yandan ABye girmeyi çok istermiş gibi davranıyor. Öte yandan başta eğitim olmak üzere tüm alanlarda "İslamlaştırma projesi" uyguluyor. AB ve ABD bu dönüşümü destekliyor. İslam modeli yerleşince Türkiye kendiliğinden ABnin dışına düşecektir. AB halkları o kılıkta bir Türkiyeyi üyeliğe kabul etmeyecektir... Türkiye Batının bekçi kulübesinde aç ama sadık bir fedai olarak efendileri için çarpışacaktır. Rota budur. Doğuya giderek Batıya varılamayacağını bir an önce görmemiz dileğiyle... Tren restoranlarında bir bölüm sigara içmeyenlere ayrılmıştı... TCDDnin yeni yönetimi tren personeline el altından emir verdi: Başbakan Erdoğan, "Geçmişte dini istismar ettik" demiş. Geçmiş de "İmam hatiplerin önünü açacağız" dediği önceki gün... Haldun Ertem Kartalda 9 kişinin ölümüne, 27 kişinin yaralanmasına yol açan tankerin şoförü Cavit Karakaş, 1997 - 2004 yılları arasında tam 42 trafik suçu işlemiş. Hıncal Uluç, İstanbul Trafik Müdürlüğünden aldığı sicili yayımladı. Trafik Müdürlüğü bu korkunç sicile rağmen Cavit Karakaşın ehliyetini iptal etmemiş. Habaş şirketi bu sicile rağmen Cavit Karakaşı tankerin direksiyonuna oturtabilmiş. Tanker ve otobüslerin frenleri, şoförleri vs. gözden geçiriliyor mu? Öyle belirti yok ortada... Yeni felaketler yakındır... Kartal cinayeti... Gazeteciler Cemiyeti Genel Kurulu bugün başlıyor, yarın seçimler var. Geçen yönetim kurulunda görev alan Umur Talu, Seçkin Türesay, Cengiz Erdoğmuş, Şakir Süter ve bu sütunun yazarı, kendi isteğimizle görevden ayrıldık. Başkan Orhan Erinç seçime yeni bir listeyle giriyor. Bu listenin bir eğilim yoklamasına dayanmadan masa başında hazırlanmasına tepki duyan kimi arkadaşlarımız da Oral Çalışların önderliğinde gruplaştılar. Önseçim yaparak bir aday listesi belirlediler... Gazeteciler Cemiyetinin daha dinamik ve demokrat bir yönetime ihtiyacı var. Umarız seçim bu sonucu sağlar... Cemiyet seçimi... Tayyip Erdoğanın hemen hemen hiçbir toplantısı, hiçbir mitingi olaysız, atışmasız, takışmasız, fırçasız geçmiyor...Örneğin; Adana Yumurtalıkta Sugözü Santralının açılışını yapmaya gidiyor. Ondan önce polis ve jandarma harekete geçiyor, santralı protesto için gelen çevrecilerin ellerindeki pankartları topluyor, tümünü gözaltına alıyor. Boluda, "Mudurnu kurtulsun, açlık bitsin", "Mağduruz, kurtar bizi!" yazılı pankartlar da aynı akıbete uğruyor, miting alanına sokulmadan toplatılıyor. Mersinde genç bir kız, alana her nasılsa! soktuğu "İş istiyoruz" pankartını açar açmaz Tayyip Beyden fırçayı yiyor;"Boşuna pankart açmayın. Devlet artık istihdam kapısı olmayacak."Kütahyada yine genç bir kız Başbakana, "Sağlık Meslek Yüksek Okulu mezunları işe yerleştirilsin" diye sesleniyor, ardından şu diyalog yaşanıyor.- Her üniversite mezunu işe alınacak diye bir söz vermedik.- Bizi kandırıyorsunuz.- Üslubuna dikkat et! Ben seni muhatap alıp konuşuyorum.Peki, Tayyip Bey hep böyle aksi, hep böyle huysuz biri mi? Ne münasebet! Örneğin hemen her mitingde kalabalıktan "meslek liselerine haksızlık ne olacak?" diye bir pas geliyor, Başbakan atılan pası alıp bol imam hatip propagandası ile değerlendiriyor. Bir başka miting sonrası bir genç kız Başbakana türban konusunda dert yanıyor. Anlayış görüyor. Sorununa çözüm bulunacağı sözünü alıyor...Uzun sözün kısası... Başbakan muhalefeti sevmiyor... Tek bir vatandaşın pankart açıp mağduriyet dile getirmesine tahammül edemiyor. CHPnin "köksüz parti" diye aşağılanması veya Cem Uzanın konvoyunun dağıtılması bu bağlamda olağan ama gelecek için tehlike sinyali veren uygulamalar... Yerel seçim sonrasında AKPnin demokrasiyle köprüleri iyice atacağı söyleniyor. Umarız sadece söylentidir... Soru çok önemli! Türkiye, ABDnin planladığı Büyük Ortadoğu Projesi BOPun starı olacakmış! Gençlerimiz "Pop Star" memleketimiz "BOP star" olma sevdasında... m.asik@milliyet.com.tr Arif Ayhan