- "Gelenekçi liberaller" mevcut demokratik rejimi "İslamileştirme" projelerinden vazgeçerlerse, projenin rozeti haline gelmiş olan türban sorunu da gündemden düşecektir. Ama bunun için iktidarın "demokratik rejimi İslamileştirme" projesinden vazgeçtiğini açıkça belirtmesi gerekmektedir...Prof. Kongar yazıyı şu soruyla bitiriyor: "Öyle bir niyetleri var mı dersiniz?" Profesör Emre Kongar, Cumhuriyetteki yazısında, türban sorununun ancak demokrasi ortak paydası üzerinde çözülebileceğini anlatıyor... Diyor ki: Süreyya Ayhanın kocası ve antrenörü Yücel Kop, "Basın bizimle uğraşacağına banka soyanlarla uğraşsın" demiş. İyi de... Bizim memlekette Süreyyalar banka soyguncusu kadar kolay yetişmiyor ki... TÜBİTAKın Popüler Bilim Kitapları İşletme Müdürü Kemal Bostancıoğlunun işine geçen hafta son verildi... Popüler Bilim Kitapları, TÜBİTAKın en yararlı faaliyetlerinden biri... Binlerce kişi bu sayede ucuz fiyatlarla bilimsel konulara ulaşabiliyor. Kemal Bostancıoğlu Popüler Bilim Kitaplarının en üst düzey yetkilisiydi... Dört yıl önce yılda 400 bin olan kitap yayınını 900 bine kadar çıkarmıştı. TÜBİTAK Bilim Kitapları ucuzluğuna ve yüksek kalitesine rağmen kendi ayakları üzerinde durabiliyordu... Bostancıoğlu bu başarılarından dolayı sakıncalı bulundu anlaşılan... TÜBİTAKta tasfiye Denizle hiçbir bağlantısı olmayan ülkeler yüzmede olimpiyat şampiyonu çıkarırken, üç tarafı denizle çevrili ülkemiz finale neden tek bir yüzücü çıkaramıyor. Bilen var mı? İkinci tren kazasından sonra ne diyeceği pek merak edilen TCDD Genel Müdürü Süleyman Karamanı ara ki bulasın. Hazret kayıplarda.Son MİT skandalında herkes konuşuyor ama bir tek MİTin bağlı olduğu Başbakan Tayyip Erdoğan ortalarda yok...Herkes mi kayıp? Yooo... Mesela Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin her an ekranlarda... Atinada haltercilerimiz Nurcan Taylan ve Halil Mutlunun şampiyonluklarından sonra ekranda sporculardan çok sayın Bakan görünüyor...Yetkililer fırtınalı havada arazi, güzel havada en tepelerde... Kahramanlar geçiyor Ozan Ceyhun pazar günü İstanbuldan Frankfurta hareket eden, ancak bomba ihbarı üzerine Budapeşteye inen Lufthansa uçağının içindeydi. Budapeşte Havaalanındaki izlenimlerini anlatırken:- Benzemez kimse bize diye düşünüyordum ama benzerimiz varmış, dedi...- Hayrola?- Biz bombalı pakete tekme atan veya elle açmaya çalışanlarla dalga geçeriz malum... Macar polisi işte aynen öyle, çantalarda bomba aramasını elleriyle yaptı... Eğer çantalarda bomba olsa havaya uçmuştuk. Bombalı uçak... Haber yürek dağlayıcı idi... Tavşancıldaki tren kazasında ölen Seyfi Göktepenin oğlu Selman Göktepe cenaze töreninde yetkililerden babasının işini istemişti. Çünkü babanın ölümüyle aile sefaletin içine düşecekti... Çünkü Türkiyede ölen ölür, kalan sağlar perişan olur.Mine Kırıkkanat Radikaldeki sütununda hatırlattı geçenlerde...Avrupa ülkelerinde "devlet" vardır. Sosyal yardımlar anlamlıdır. Buna rağmen bu tür kazalardan sonra kazazedeler bir dernek kurar, tazminat davalarını dernekleri aracılığıyla topluca yürütürler. Sonunda okkalı tazminatlar alırlar. Kimse aç ve açıkta kalmaz...Pamukova ve Tavşancılda yakınlarını kaybedenler, böyle bir dernek oluşturmalı davalarını topluca yürütmeliler... Aksi takdirde kazanın gürültüsü geçince onların geçim derdi de unutulacak, her biri kaderine terk edilecektir. Tren mağdurlarına Geçen gün, aralarında ünlü bestekâr Avni Anılın da bulunduğu bir arkadaş grubunda son tren kazaları konuşuluyordu. Gruptakilerden biri yetkililerin her iki kazayı da "Takdiri ilahi"ye bağlamalarını, "Her şey Allahtan" şeklindeki yaklaşımlarını eleştirdikten sonra Avni Anıla döndü;- Üstat dedi, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Avni Anıl yanıtını bir fıkrayla verdi:"Bektaşinin biri her gün kasabada Her şey Allahtan, Her şey Allahtan diye mırıldanarak dolaşır dururmuş. Bir gün kasabanın serseri delikanlılarından biri yine böyle mırıldanarak dolaşmakta olan Bektaşiye arkasından sessizce yaklaşmış, ensesine okkalı bir şaplak atmış. Canı fena halde yanan Bektaşinin pür hiddet dönüp kendisine ters ters baktığını görünce;- Öyle ne bakıyorsun baba erenler demiş, hani her şey Allahtandı.- Tabii demiş Bektaşi, her şey Allahtan da ben hangi deyyusu aracı ettiğine bakıyorum." m.asik@milliyet.com.tr Bektaşi fıkrası