Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Aldığımız şeyler tabii ki var. Örneğin Gümrük Birliği anlaşmasıyla 1996'dan bu yana sanayi ürünlerimiz AB ülkelerine sıfır gümrükle giriyor. Ama unutmayalım ki o tarihten bu yana onların sanayi ürünleri de ülkemize sıfır gümrükle giriyor ve biz bu ticaretten AB'ye her yıl 6 ile 10 milyar euro arasında açık veriyoruz.- Başka aldıklarımız!- Başkası pek aklıma gelmiyor.- Kendinizi biraz zorlasanız!- AB müktesebatına uyum çerçevesinde önümüzdeki yıllarda bazı ilerlemeler kaydedeceğimiz muhakkak. Örneğin sanayi tesisleri arıtma sistemleri kurmak zorunda olacak. Bunun sonucunda daha temiz bir çevreye kavuşacağız... Pek çok konuda standartlar gelecek... Tepesinden filizler çıkan inşaatların sayısı giderek azalacak... Patlayan düdüklü tencereler yavaş yavaş piyasadan silinecek, yerini patlamayan tencereler alacak, vs. vs. Ama bütün bunları kendi imkânlarımızla yapacağız. Çünkü AB bu iyileştirmeler için öteki aday ülkelere verdiği fonları bize vermeyecek.* * *CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Meclis'te konuşurken, hükümetin muhalefete bilgi vermek yerine önceliği Amerikan Dışişleri Bakanı'na verdiğini söylüyor. ABD, Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlaması için İngiltere'yi seferber etti, kendisi de yoğun çaba gösterdi. Ortadoğu'da kanlı ve pis işlere bulaşmış ABD, acaba AB desteğinin karşılığı olarak bizden hangi zor görevleri isteyecek? Ağır bedellere şimdiden hazırlıklı olalım! Başbakan Erdoğan, "Verdiklerimizi söylüyorsunuz da aldıklarımızı neden hiç söylemiyorsunuz?"a getirmiş önceki gün sözü... Arkadaşımız Fahrettin Fidan, DYP yöneticilerinden emekli Büyükelçi Umut Arık'a AB'den aldıklarımızı sordu... Arık'ın yanıtı: Mehmet Kemal'in Ankara nire, Zara nire şiirini Prof, Ünal Bozkurt güne uyarlamış: Ankara nire Brüksel nire Dayanmak marifet Dayan bre.... Cumhuriyet yazarı Hikmet Çetinkaya, Fethullah Gülen'in yol arkadaşı Nurettin Veren'le konuşmuş, bunu Cumhuriyet'te yazı dizisi yapmıştı. Gülen'in lehine olmayan satırlarla dolu olan bu röportaj, geri kalan kısmı incelenmeden mahkeme tarafından durduruldu... Hikmet Çetinkaya, bu röportajı kitap haline getirdi... Kitap, "Fethullah Gülen'in 40 yıllık serüveni" adıyla Günizi Yayıncılık tarafından basıldı ve dün piyasaya sürüldü...Bilvesile bir saptama...Bir savcı Orhan Pamuk hakkında soruşturma açıyor, Amerika ve Avrupa'da yer yerinden oynuyor... Ermeni soykırımı konferansı mahkemece durduruluyor, yer yerinden oynuyor... Ama Cumhuriyet gazetesinin Fethullah Gülen röportajının durdurulması konusunda ne ABD, ne Avrupa, ne de bizim dışarıya endeksli entellerden ses çıkıyor... Demokrasi ve ifade özgürlüğü dedikleri sadece Türkiye'nin aleyhine konuşanların yararlandığı bir hak mıdır? Hikmet'in kitabı Okurumuz Demet Erel, bir AB şarkısı da benden, diyor: "Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına" İlkokul birinci sınıflar için Türkçe Ders Kitabı'nın 76. sayfasında bir resim... Resimde deniz kenarında çocuklar görülüyor. İki erkek çocuk mayolarını giymiş kumdan kale yapıyor.. Hemen yanlarındaki kız çocuklarının üzerinde ise havuz yakalı birer bluz, altlarında birer şort var. Sadece dizlerinden aşağısı açık... Can Gazalcı'nın Birgün gazetesindeki haberine göre, öğretmenler "Kızlar denize girmez" mesajı veren bu resme tepki göstermiş.Olay görünüşte küçük ama Türkiye'nin belli bir zihniyetin marifetiyle belli yönde dönüştüğünü göstermesi açısından önemli... Sadece resim mi? Dünyada yaşaması en rahat şehirler listesinde İstanbul 102. sırada. YÖK'ü ilk 500 üniversite arasına girememekle suçlayan Erdoğan, İstanbul'u ilk 100 şehir arasına neden sokamadığını söyleyebilir mi? Konya Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi'ne uzman alınacak... Aranan koşullar:Fizyoloji dalı uzmanlığı için; ziraat fakültesi mezunu ve ayrıca fizyoloji laboratuvarında en az 5 yıl çalışmış olmak.Histoloji (doku bilimi) dalı uzmanlığı için; fen - edebiyat fakültesi mezunu ve aynı zamanda histoloji anabilim dalında yüksek lisans yapıyor olmak.Mesleklere göre aranan nitelikler hayli garip... Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı tıp profesörü Tahir Hatipoğlu'nun yorumunu rica ediyoruz. Diyor ki:- Tam kara mizah... Türkiye'de 6 yıllık tıp eğitiminden geçmiş... Ayrıca üstüne 4 yıl da uzmanlık eğitimi yapmış bir sürü fizyoloji uzmanı işsiz geziyor. Ama bu koşullara göre onların başvuru hakkı yok. Çünkü ziraat fakültesi mezunu değiller! Daha komiği, aynı sebepten bir fizyoloji profesörünün bile başvuru hakkı yok. Aynı komedi histoloji uzmanlığı için de söz konusu... Bunda da tıp fakültesi mezunları, dahası histoloji uzmanları fen - edebiyat mezunu olmadıkları için başvuru hakkına sahip değiller. Histoloji anabilim dalında yüksek lisans yapıyor olma koşulu başka bir komedi. Yani histoloji yüksek lisansını yapmış, bitirmiş olsanız bu koşula göre başvuramıyorsunuz! Bana göre bütün bunların bir tek izahı var; buralara kimlerin alınacağı önceden belirlenmiş, koşullar onlara göre hazırlanmış. Ziraatçı fizyolog! Suriye gazeteleri, "Avrupa'ya komşu olduk" diye başlık atmışlar. Belli ki onlar bizimkilerden de iyimser... m.asik@milliyet.com.tr