"ÖSYM, üniversite sınavı yanında Sayıştay'ından Hazine Müsteşarlığı'na dek, devlete alınacak bütün memurların sınavını yapan... YÖK'e bağlı olduğu için siyasi etkilere kapalı... Adı şimdiye dek hiçbir skandala karışmamış... Yaptığı sınavların objektifliğinden hiç kuşku duyulmamış bir kuruluş... Bütçe yönünden YÖK'ten koparılıp Maliye Bakanlığı'na bağlanması ilk adım... Ardından yeni bir yasa çıkarılıp, örneğin Başbakanlık'a bağlanması, böylece tamamen iktidarın güdümüne sokulması gündeme gelecek. Ama şu aşamada bile yaşanacak sakıncalar az çok belli; iktidar, para musluğunu elinde tutacağı için ÖSYM'ye baskı yapabilecek, üniversite giriş sistemi ile oynayabilecek. memurluk sınavlarında kendi adamlarının kazanması için manipülasyonlar yapabilecek..."Bir yandan da imam hatiplere üniversite yolu açılıyor. Hükümet, Cumhuriyet'in kimyasını değiştirme yolunda iri adımlar atıyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) bütçesi YÖK bünyesinden çıkarıldı, Maliye Bakanlığı'na bağlandı. Bu değişiklik ne anlama geliyor? YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç ve ÖSYM Başkanı Prof. Ünal Yarımağan'ın itirazları niye? YÖK'ten bir dostumuz anlatıyor: Bugün, iktidara yaranmak amacıyla CHP'ye ve Baykal'a yüklenenler, yarın CHP iktidara gelse, "Türkiye'ye çağdaş iktidar...", "Başbakanlık Baykal'a yakıştı" gibi şeyler yazarlar mı yazmazlar mı? Başbakan Erdoğan, "Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim" dedikten sonra ekliyor:- Bunu her ülkenin başbakanı yapıyor... Almanya'nın, Fransa'nın bütün ülkelerin başbakanları yapıyor...Siz bugüne dek Almanya veya Fransa Başbakanı'nın ülkesinin arazilerini veya sanayi tesislerini pazarladığını duydunuz mu?O başbakanlar kendi işadamlarını kendi ülkelerinde veya yabancı ülkelerde yatırım yapmaya teşvik eder. Ama yabancı işadamlarına kendi ülkelerini pazarladıklarını hiç duymadık! Pazarlama merakı Alman Der Spiegel dergisi, Orhan Pamuk'a soruyor: - Erdoğan'ı inandırıcı bir reformcu olarak mı, yoksa niyetini gizleyen bir İslamcı olarak mı görüyorsunuz? Demek ki Erdoğan'ın niyetlerinden Avrupa da kuşkulanıyor. Cüneyt Arkın: İstanbul'un 5'te yarısını gezdim.Şenay Akay: Beni kötü aletlerine emel etmek istiyorlar.Asena: Elimde olmayaraktan silim sürtmüş olabilir.Seren Serengil: Telefonla bağlanan seyirciye soruyor: "Sevgilin nereli?" Karşıdaki ses: "Kars". Serengil: "Doğu tarafı oluyor değil mi?"Gülben Ergen: Sizin karşınıza iyi çıkabilmek için elimden gelenin en iyisini yaptım, her geleni yaptım.Doğuş: Müzikte tek eksiğim opera. Ünlülerden gaflar CNN Türk'te, ağzımız bir karış açık, yazar Orhan Pamuk'u dinliyoruz... Efendim, "Türkler 1 milyon Ermeni'yi katletti" sözlerini içeren röportaj "talihsiz bir mülakat" imiş... Zaten orada öyle bir laf kullanmamış, soykırım lafı da etmemiş... Sadece, 90 yıl önce "böyle bir şey oldu" demiş. Türk kelimesi ise ağzından hiç çıkmamış. 30 bin Kürt'ü öldürdüğümüz mü? Canım, o rakam içinde "şehit olan Türk askerleri" de varmış.. vs. vs.İyi de bu röportaj aylardır konuşuluyor, vatan hainliğine kadar varan suçlamalar yapılıyor, davalar açılıyor... Neden Orhan Bey kardeşimiz aylardır sustu da bugün konuşuyor, söylediklerini bugün düzeltiyor? Cevabı basit... O laflar Nobel için yararlı laflardı. Nobel umudu hüsranla sonuçlandı... Avrupalı dostlara şirin görünme gereği kalmayınca Orhan kardeşimiz hemen ekrana çıktı, kendi halkıyla barışma manevrasına girişti... Doğrusu pazarlamacılıkta üstüne yok...Gelelim Nobel adaylığına... Aday değildi.. Son listede adı yoktu. Kimi balon haberler yüzünden aday sanıldı. Observer gazetesi balon haber verdiği gibi, bizim basının Pinter'ın ağzından verdiği "Favorim Pamuk idi", "Nobel Pamuk'un hakkı idi" gibi haber başlıkları da uydurmaydı. Gelelim en önemli konuya..."Bu ülkede 1 milyon Ermeni ile 30 bin Kürt öldürüldü" gibi olağan bir sözden dolayı, Pamuk hakkında soruşturma açılması vahim bir durumdur. Eğer bu soruşturma davaya dönüşürse Türkiye dış dünyada rezil olacaktır. Umarız, yargı bu konuda sorumluluğunun farkındadır... Önlenmesi gereken budur. Pamuk adam Irak'ta referandum yapıldı. Amerika'ya demokrat değil diyenler utansın! Baksanıza adamlar işgali bile halka onaylatıyor! m.asik@milliyet.com.tr