Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Büfeleri artık belediyenin bir yan şirketi işletiyor. Büfelerde ilk anda gözümüze çarpan değişiklik ne mi? Bütün ürünlerin "Ülker" marka olması. Ülker malum, Başbakan'a pazarlamacılık işi vererek yıllarca bu yoldan destekleyen firma... Olay küçük... Ancak bir zihniyeti göstermesi açısından önemli... Kamu hizmeti gören belediyenin, kendi büfesinde sadece siyaseten yandaş bir firmanın ürünlerini satması bizden - sizden ayrımcılığının giderek pervasızlaştığının göstergesi... Belediye, herkesten ve her kuruluştan eşit vergi alan bir kamu kuruluşu olmasına rağmen Ülker dışındaki firmalara boykot uyguluyor. Ülker hatırına hem onlara hem yolcuya saygısızlık ediyor. Muhterem iş dünyamız, AKP iktidarını "ekonomi iyi" falan diye destekliyor. Bu partinin kadrolaşmasını, diktalaşmasını, şeriata yolculuğunu, "benim işim bozulmaz" havasında pek umursamıyor. Bilmiyoruz, yukarıdaki küçük olay onlara da bir şeyler ifade eder mi? İstanbul Şehir Hatları İşletmesi, Anakent Belediyesi'ne bağlı İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi'ne devredildi. İskele ve gemi personeli (kaptanlar dışında) tamamen değişti. Bu işin yabancısı olduğu kolayca fark edilen (ve yandaşlardan seçildiği söylenen) bir kadro işi devraldı. Vapur büfeleri de sözleşmeleri bittikçe özel işletmecilerin elinden alınıyor. AKP milletvekillerinin yüzde 95'i, neye oy kullandığını bilmeden parmak kaldırıyormuş. Neye oy kullandığını sonradan öğrenen seçmenimizin Meclis'teki izdüşümü adeta... Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin denizlerinde tek bir yolcu gemisi kalmadı. Güzelim gemilerimiz, Ankara'sı, İzmir'i, Samsun'u birer tarih oldu. Kabotaj Bayramı'nı gemisiz kutladık Sularımız pırıl pırıl.. Öte yanda Ege yüzünden Yunanistan'la kapışmamız sürüyor. Bir dostumuz haklı olarak şunu sordu:- Yunanistan, Ege'de 300'e yakın yolcu gemisi ve feribot çalıştırıyor. Adamlar kalkar da, "Siz denizleri kullanmıyorsunuz, Ege'yi ne yapacaksınız", diye sorarlarsa ne cevap vereceğiz... Ege için savaşırken Başbakan Erdoğan, "Bir avuç sülük, bu ülkenin bankalarından 50 milyar doları talan ve yağma etti" demiş. "Sülük" dediği de hâlâ VIP muamelesi gören kişiler... Profesör, öğrencileri ile birlikte Karadenizli hastanın yatağının başına gitmiş. Onlara yeni bir hastalığın belirtilerini öğretecek... Yatakta bitkin, kendinden yarı geçmiş vaziyetteki hastayı göstererek konuşmaya başlamış:"Bakın yüz rengi sarıya yakın... Gözler içeriye doğru çökmüş, o yüzden burun daha sivri görünüyor... Kaşlar tepki vermediğinden ifade anlamsız... Çene aşağıya sarkmış duruyor..."Hasta, hafifçe doğrulmaya çalışarak söylenmiş:"Sen sanki dünya cüzelisun..." Aynen vakidir... Şahin Köktürk, 15 yılı Beykoz'da olmak üzere 45 yıl beden eğitimi öğretmeni olarak görev yaptı. Öğrencileri arasından pek çok şampiyon atlet, milli basketbolcu, voleybolcu çıktı... Beykoz Belediyesi, hafta içinde büyük bir vefa örneği gösterdi, belediyenin spor kompleksine "Şahin Köktürk Spor Tesisleri" adını verdi. Girişe, Hoca'nın tunçtan büstünü yerleştirdi. Beykoz Belediyesi'ni kutlarız... İMKB'nin yükselmesi "Ekonominin iyiye gittiğini!" gösterdiği için haberdir ama aynı borsanın düşmesi "Ekonominin kötüye gittiğini" göstermediği için haber değildir. CHP'nin "muhalefet yapmaması" haberdir ama yapması haber değildir. Hülya Avşar'ın 40 yaşında bile hâlâ düzgün vücuda sahip olması haberdir ama onun yarı yaşındaki binlerce hemcinsinin ağır hayat koşulları yüzünden vücutlarını satmak zorunda kalmaları haber değildir. Şişmanların zayıflama sorunu haber, zayıfların şişmanlama sorunu haber değildir. Tinerci çocukların işlediği her suç haberdir ama bu çocukların neden tinerci oldukları haber değildir. AB'den, ABD'den gelen her türlü "iyi haber" haberdir ama "kötü haber" haber değildir. Bir "manken!"in 100. kez sevgili değiştirmesi haberdir ama bir bilim adamımızın elde ettiği herhangi bir uluslararası başarı haber değildir. Üniversite kavgaları haberdir ama bu kavgaların nasıl ve "karşıt gruplardan" hangisinin saldırısı sonucu çıktığı haber değildir. Irak'ta bir Amerikalı askerin öldürülmesi haberdir ama bir Amerikalı askerin onlarca Iraklıyı öldürmesi haber değildir. IMF'nin verdiği üç kuruşluk borç haberdir ama bu borca karşılık bizim ona neler verdiğimiz haber değildir. Meclis'in sabahlara kadar çalışması, rekor sayıda yasa çıkarması haberdir ama bu yasaların kimin işine yarayacağı, kimler tarafından hazırlanıp Meclis'in önüne konulduğu haber değildir. AB ile müzakerelerin başlayacağına ilişkin belirtiler haberdir ama AB'nin bizi almayacağına ilişkin belirtiler haber olamaz. Binlerce türbanlı kızın üniversitelere alınmaması haberdir ama on binlerce kızın eş dost, çevre, toplum baskısı yüzünden türban takmak zorunda kalması haber değildir. m.asik@milliyet.com.tr Neo kriterler