Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Reşadiye’de 7 erin pusuya düşürülüp katledilmesi üzerine “Devlet” konuşuyor:
Cumhurbaşkanı Gül: “Ne zaman çözüm gündeme gelse provokasyonlar oluyor...”
Başbakan Erdoğan: “Bu hain pusunun yeri ve zamanlaması milletimizin nasıl bir tertip ve provokasyonla karşı karşıya olduğunun da açık bir ifadesidir...’’
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç:
“Taşeron örgüt de, taşeron eylemci de kullanılmış olabilir.”
İçişleri Bakanı Beşir Atalay: “Provokasyon...”
AKP sözcüsü Hüseyin Çelik; “Tokat bir zamanlar Ergenekon üssüydü...”
* * *
Vahim olan nedir biliyor musunuz?
Devlet ricalinin, olayın peşinden katliamı yıkacak PKK dışında bir örgüt aramaları değildir.
Üstü kapalı olarak TSK gibi kurumları işaret etmeleri de değildir...
Vahim olan, devleti yönetenlerin üç gün boyunca bu katliamı kimin düzenlediğini bulamamalarıdır...
Doğru tahmin yapabilecek bir “istihbarat kırıntısı” alamamalarıdır.
Bu ülkeyi yönetenlerin işletmekten sorumlu oldukları devlet aygıtı felç durumdadır.
Bu devlet aygıtını 7 yıldır envai çeşit kadrolaşma taktiğiyle kendileri oluşturdular.
O aygıt şimdi çalışmıyor.
Bırakın katliamı önlemeyi, olay sonrası faili tahmin etmeyi bile beceremiyorlar.
Kanıtsız konuşmaya da sıkılmıyorlar...
O yüzden ağızlarından çıkanların değeri kıraathane sohbeti düzeyini aşmıyor.
Özetle... Bu iktidar kadrosu ülkeyi yönetme kabiliyetini yitirmiş durumdadır.
Koskoca ülke, onların sayesinde, her türlü mikrobun tahribatına açık zayıf bir beden durumuna düşmüştür.

Haberin Devamı

Her kahraman sonunda sıkıcı tiplere dönüşür.
Ralph Waldo Emerson

İkiyüzlü siyaset
DTP kapatıldı... Başta bazı AKP’liler olmak üzere tüm demokrasi istismarcıları sahnede. Demokrasilerde parti kapatılmazmış. Venedik kriterlerine uymazmış...
O zaman neden yasaları değiştirip parti kapatmayı yasaların dışına itmiyorsunuz? Neden onu yapmak yerine Anayasa Mahkemesi’nin yasaları uygulamamasını istiyorsunuz? Neden bu şekilde kanuna saygısızlığı teşvik ediyorsunuz... Yoksa demokratlığınız yalan mı? Aslında bir yandan DTP’nin kapatılmasını arzuluyor bir yandan da Anayasa Mahkemesi’nin yıpranmasını mı istiyorsunuz? Nedir bu ikiyüzlü siyasetin derdi?

Haberin Devamı

YAŞ teşvikler!
Haber Cumhuriyet’te Aykut Küçükkaya imzalıydı.
Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen 10 subay ve astsubay, 2007 ve 2008 yıllarında Enerji Bakanlığı’nda göreve başlamış...
Bu kişiler Başbakanlık mevzuatına göre işe başlatılıyorlarmış. Ne anlama geliyor bu?
TSK içinde irticai faaliyetlerde bulunan... Veya gizli sırları dışarı taşıyan subay ve astsubaylara “İşsiz kalmaktan endişe etmeyin, suç işlemeye devam edin” anlamına gelmiyor mu?

Okula kurşun!
Ankara Milli Piyango Anadolu Lisesi’nde Okul Müdürü Ali Okur, “uğursuzluk olduğu” gerekçesiyle Ocak 2009’da okula kurşun döktürüyor. Skandalı Eğitim-Sen temsilcisi ve biyoloji öğretmeni Aysun Pehlivanlı ortaya çıkarıyor.
Pehlivanlı’ya savunması istenmeden “amirlerine ve okul personeline karşı kötü davranışları” gerekçe gösterilip, ihtar cezası veriliyor...
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek 5 Ekim’de bir soru önergesiyle Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya müdür hakkında ne işlem yapıldığını soruyor...
Yaklaşık 2 ay sonra “Hakkında soruşturma devam ediyor” cevabını alıyor...
Soruşturma 2 aydır bitmemiş... 20 ayda da bitmez...
Amaç da soruşturmayı bitirmeyip Ali Bey’i üzmemektir.
Sayın Nimet Çubukçu’ya soralım:
Milli Eğitim Bakanlığı’na da kurşun döktürmeyi düşünüyor musunuz?
O müdür size de iyi kurşun döken nefesi kuvvetli birini bulsun...
Yoksa gıpta ile bakılan Milli Eğitim’e nazar değecek Hanımefendi...

Haberin Devamı

YÖK Başkanı Özcan imam hatiplerle ilgili “B, C, D ve E’ye kadar uzanan planları olduğunu” söylemiş.
O kadar plan yaptıklarına göre mesailerinin çoğunu imam hatiplilerin mutluluğu için kullanıyor olmalılar...
Haldun Ertem

Durgun saat...
Sedat Simavi Ödülü’nün, TGC jürisi tarafından, kuşkulu haberleriyle dikkati çeken Mehmet Baransu adlı muhabire verilmesi tartışmalar yarattı. 9 jüri üyesinden 6’sı Baransu lehine oy kullanmıştı. Gerekçeleri ödül alan haberin “tartışmalı” olmamasıydı...
Leman yazarı Gürkan Haydar Kılıçaslan konuya esprili yaklaşmış:
“Baransu durmuş saatlerin günde 2 kez doğruyu göstermesi gibi durduğu yerde doğru bir haber yaptı diye ödüllendiriliyorsa ödül verenlerin saatin kaç olduğundan haberleri yok demektir...”