Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bazı gerici çevrelerin açık baskısı altına girmişti. Fakat yeni rektör Sayın Aşkın'ın yürekli tutumuyla bu üniversite yeniden çağdaş yapısına kavuştu. Van'da görevli bir öğretim üyesi konuşuyor:- Van, adeta Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Tıp Fakültesi Sekreteri olan kardeşi Ramazan Çelik'in özerk cumhuriyeti haline gelmişti. Bütün personel alımları, terfileri bu ikiliden geçerdi. Yücel Hoca rektör olunca bu duruma son verdi. Bugün başına gelenlerin sebebi budur. Bu arada çok ilginçtir... Mahkeme, olayla ilgili bilirkişi istedi. Doğal olanı bilirkişiyi üniversitenin takdirine bırakmak iken mahkeme isim vererek Sedef Er'i istiyorum, dedi. Sedef Er, Yücel Aşkın'ın, kendisinden önce yapılan dava konusu ihalede kusurlu bulup başka bir göreve verdiği eski Bilgi İşlem Daire Başkanı'ydı. Üniversite rektörleri bugün YÖK'ün çağrısıyla olağanüstü toplanıyor. Toplantıda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Yücel Aşkın'ın vicdanlara sığmayan tutuklanma olayı görüşülecek. Bir rektörün bir polis mangasıyla, azılı katil gibi, kollarına girilmiş olarak hapishaneye götürülmesini kimse içine sindiremiyor. CHP, olayı "siyasi intikam" olarak niteliyor... Bülent Ecevit diyor ki: Eski TKP'li Nabi Yağcı, "CHP geri, AKP ilerici görünüyor" diyor. Kendisi AKP'nin gerisine düştüğü için onları ileride görüyor olabilir... Memurlar dün Ankara'da gösterideydi... Neydi sebep? Bağımsız Eğitimciler Sendikası Başkanı Gürkan Avcı anlatıyor:- Yeni Sosyal Güvenlik yasa tasarısıyla milletvekillerinin emekli maaşına yüzde 50 artış yapılıyor, emekli maaşı 4 milyar 750 milyon liraya yükseliyor. Çalışanların maaşı ise düşüyor. Yetmezmiş gibi çalışanların emeklilik yaşı 68'e ve emekli olmak için prim ödeme gün sayısı 7 binden 9 bine çıkıyor. Emeklilerin ilaç ve ayakta tedavileri için yüzde 20 katılım payı geliyor... Meclis kendine çalışıyor halka değil... Ankara'da durum Devlet, çocuğunu özel okulda okutan velilere düşük faizle kredi verecekmiş. Devlet okulundaki veliden "bağış, katkı payı, harç" diye para al, özel okuldaki veliye ver... Bir süre önce Meclis kürsüsünden "Siz bu vatanı bile satarsınız" diyen CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'lilerin protestosuna hedef olmuştu. Aynı AKP'liler, "Ben bu memleketi pazarlamakla mükellefim" diyen Başbakan karşısında sus pus... Bir süre önce bir yazısında Başbakan'a "Pervasız Kabadayı" dediği için mahkemece 9 milyar lira para cezasına çarptırılan Altemur Kılıç, dünkü yazısında soruyordu:- Şimdi de "Tüccar Başbakan" desem ceza görür müyüm? Kendileri ülkeyi pazarlamaktan söz ediyor da. Pazarola efendiler Tek bir mumla binlerce mum yakılır, yine de mumun ömrü kısalmaz. Önce bir Nasrettin Hoca fıkrası... Hoca evinin çatısını onarırken yoldan geçen biri onu aşağı çağırmış. Hoca inince kulağına eğilmiş:- Hoca bana iki akçe sadaka verir misin?Hoca hiçbir şey söylemeden tekrar çatıya çıkmış. Aşağıda bekleyen adama seslenmiş:- Bir dakika buraya gelsene.Adam gelmiş. Hoca fısıldamış:- Allah versin...Fıkrayı ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın KKTC Cumhurbaşkanı M. Ali Talat'ı davetiyle ilgili olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen anlattı... Cumhurbaşkanı Talat davetle ilgili:- Bu, izolasyonların kaldırılması yolunda atılan bir adımdır. Kıbrıs Türk toplumundaki büyük değişimin görüldüğünün işaretidir. ABD'nin Kıbrıs sorununun çözülmesini ve bunun da Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında çözülmesini istediğinin göstergesidir, diyor...Umarız öyledir. Ama Onur Öymen aynı kanıda değil. Diyor ki:- Böyle davetler genellikle bir şey vermek için değil, almak için yapılır... Bak ben seni davet ettim, onurlandırdım, sen de karşılığında bir şeyler ver, denir. Kofi Annan, Rum taleplerini değerlendirerek yeni bir plan yapma aşamasında... Bayan Rice, Talat'tan bu plandaki yeni isteklere tepki göstermemesini isteyebilir... Bizimkiler nedense hep böyle davetlere giderken bayram yapıyor... Oysa değerlendirme dönüşte yapılır... * * *AKP'li eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, "Kıbrıs'a limanları açmak dünyanın sonu değil" dedi önceki gün. Verecekleri yeni tavizlere toplumu alıştırıyorlar... Bizimkiler sürekli vermekten, Yunanlılar ve Rumlar ise almaktan söz ediyor. Yunanistan Cumhurbaşkanı Papulyas, önceki gün Kıbrıs'ta gayet emin şekilde, "Bir dahaki gelişimde askerden arınmış özgür bir Kıbrıs bulacağımı umuyorum" dedi. Karşı taraf bu işe olmuş bitmiş gözüyle bakıyor. Haksız da sayılmazlar. Ellerinde kapı gibi AKP'nin imzaladığı anlaşmalar var. m.asik@milliyet.com.tr Sevinme zamanı!