Yeni baba Obama

İlk sömürge gemisi Afrika’ya vardığından bu yana zenciler (karaderililer) en güzel günlerini yaşıyorlar... Obama prezidan... Geçen yüzyılda yaşamış bir yaşlı kölenin öyküsü hiç çıkmaz hatırımızdan:
- Cape Town limanında oyun oynarken tayfalar bizi gemiye çağırdılar, ambarda börek ikram ettiler. Hoşumuza gittiğini görünce bu böreklerin Amerika’da ağaçlarda yetiştiğini anlattılar. İçeride bir süre eğlenip güverteye çıktığımızda gemi çoktan limandan ayrılmıştı... Bizi New York’ta köle pazarında sattılar...
ABD’nin tarihinde siyahlar hep köle oldu. Elli yıl önce bir siyahın Beyaz Saray’da kapıcı olması bile hayaldi.
1960’larda hâlâ Amerika’dan gelen ırk ayrımı öykülerini okurduk...
Kimi eyaletlerde siyahlar üniversiteye alınmazdı.
Ama ABD o günleri hızla geride bıraktı. Irk eşitliğini sağladı. Ve sonunda bir Afrika kökenli adam ABD Başkanı oldu.
Tarihin Hitler‘den sonra kaydettiği en kanlı lider olan George W. Bush‘un yerine Obama‘nın geçecek olması bütün dünyada heyecan yaratıyor. Irak’tan belli takvim içinde çekilmekten, İran’la görüşmekten söz ediyor Obama... Ama savaşın ağırlığını Afganistan’a kaydıracağını da saklamıyor. Savaş arabasını kolay durduramayacağı belli. Peki Türkiye olarak biz neden seviniyoruz? Gariban görünümlü biri Başkan olduğu için belki... Belki Ortadoğu’da kanın duracağı umudundan... Bir miktar da kendimize olan güvensizliğimizden kuşkusuz... Liderimizin lideridir kendileri malum... Ve bizim de manevi Başkan’ımız bir yerde!

ODTÜ’deki araştırmacılar “yenilebilir plastik” icat etmiş.
Bu buluşla Türkiye’nin hem açlık, hem de çevre sorunu çözüldü demektir.
Akif Kökçe

Düşmanınızı asla hata yaparken rahatsız etmeyin.
Napoleon Bonaparte

“Görüşeceğiz”
Abdullah Gül’ün YÖK’e atadığı ilk üyelerden ve “türbana özgürlük” imzacılarından Prof. Yunus Söylet, bu görevden ayrıldı, İstanbul Üniversitesi rektörlüğüne adaylığını koydu. İktidarın adayı olan Prof. Söylet, geçende İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni ziyarete gittiğinde öğrenciler kendisine “Üniversitemizde AKP’ci Rektör İstemiyoruz”, “İÜ’nün Kapısı Karanlığa Kapalı” gibi pankartlar gösterdiler. Rektör adayı arabasına binerken öğrencilere şöyle seslendi:
- Kesin görüşeceğiz...
Bu bir dilek miydi? Yoksa “hesaplaşacağız” anlamında bir şey mi? Anlaşılamadı.

Üzmezci taciz
Yazar Hüseyin Üzmez tarafından tacize uğradığı iddia edilen 14 yaşındaki B. Ç. hakkında Adli Tıp’ın raporu malum:
“Bu olay sonucu mağdurenin ruh ve beden sağlığında bozulma olmamıştır.”
Ruh hekimi dostumuza düşüncesini sorduk... Dedi ki:
- Tecavüze uğramamış bir insanın bile ruh sağlığını incelerseniz bir çok sakatlık bulursunuz. Günümüz toplumunda herkeste yığınla ruhsal sağlıksızlık var. Bu çocuğun ise ruh sağlığı yerinde. Bu durum, Hüseyin Üzmez’in girişimi çocuğun ruh sağlığında olumlu etki yapmış anlamına geliyor!
Şaka bir yana... Bu rezaletin peşini bırakmayalım.

Hacettepe’den
Bir dostumuzun Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Hastanesi ile ilgili yakınmasına dün yer vermiştik... Demişti ki:
“Hastanenin radyoterapi bölümünde Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelmiş yüzlerce hasta ışın tedavisi görüyor. Ancak bu bölümde kullanılan cihaz ya sık sık arızalanıyor ya da bakıma alınıyor. 3 Kasım’daki randevumuz yine bu yüzden iptal edildi...”
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Uğur Erdener aradı... Bir dramatik öykü de sayın Rektör’den dinledik.. Dedi ki Prof. Erdener:
- Üniversitemizin depolarında 28 milyon dolarlık yüksek teknoloji ürünü araç monte edileceği günü bekliyor. Bu cihazların ithali, çeşitli formaliteler yüzünden tam 4,5 yıl sürdü. Cihazların yerleştirilmesi için mimari tadilat gerekiyor. Bunun için ihale açıldı. İhale yasasındaki bürokratik zorluklar yüzünden bu ihalenin tamamlanması da tam bir yıl sürdü. İhale süreci nihayet tamamlandı. İnşaat başlıyor. İnşaatın bitimiyle birlikte de cihazların montajı başlayacak ve size ulaşan türden şikâyetler tamamen kesilecektir...

Hatay’dan...
CHP Hatay Milletvekili Gökhan Durgun, dün Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Hatay’daki Mustafa Kemal Üniversitesi’ni anlattı:
“Yrd. Doç. Oğuz Kılıçoğlu, sınav sonuçları ilan edildikten sonra notlarda tahrifat yaparak türbanlı bir öğrencinin notunu geçer hale getirdiği için bundan önceki rektör döneminde ceza aldı. Şimdiki Rektör Şerafettin Canda, bu siciline rağmen Oğuz Kılıçoğlu’nu Kırıkhan Meslek Yüksek Okulu’na müdür olarak atadı... Yrd. Doç. Ahmet Gündüz, kız öğrencisine tacizden dolayı mahkemeye verildi, bu nedenle okuldan uzaklaştırıldı. Rektör Şerafettin Canda bu kişiyi de tekrar üniversiteye aldı. Dahası, kendisine ‘Atatürk İlkeleri’ dersi verdiriyor... Rektör o denli pervasız ki, kimi kişisel harcamalarını cebinden yapmıyor, üniversiteye katkı sağlaması için kurulmuş Bilim ve Eğitim Vakfı’na ödetiyor... Edebiyat Fakültesi’ndeki derslerden biri ‘Drama’. Ancak hoca olmadığı için bu dersi Ziraat Fakültesi’nde profesör olan bir hoca veriyor. Bu hocanın uzmanlık alanı; koyun - keçi eğitimi.”