Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son günlerde kimi meslektaşlarımız bu görüşleri sıkça dile getiriyor. İddia ilk bakışta doğru da görünüyor... Acaba öyle mi? Hayır... Nedenini anlatalım:1) Enerji yolsuzluğunda adı geçen tek AKP'li Cemal Kaya değildi. Ancak Tayyip Erdoğan onu istifaya zorlayarak diğerlerini kurtardı. Partisini aklamış havası verdi... 2) CHP bu konuda çözüm olarak dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyor. Milletvekili yargılansın, suçlu bulunursa cezasını çeksin, aksi takdirde aklansın. İstifa eden milletvekili aklanırsa tekrar TBMM'ye dönemez. Mağdur olur. Makul yol, dokunulmazlığın kaldırılması. Ancak AKP buna bir türlü yanaşmıyor. Cemal Kaya'nın istifasıyla bu konuyu çözümlemiş havası veriyor.Kimi siyasileri Yüce Divan'a sevk edip kimi gazetecileri mahkemeye verdiğinde yargıya güvenen AKP, sıra kendine gelince, "Yargıya güvenmiyorum" bahanesiyle mahkemeden kaçıyor. Gerisi hikâye... Başbakan Tayyip Erdoğan, son enerji yolsuzluğunda adı geçen Cemal Kaya'yı milletvekilliğinden istifa ettirip yargılanmasının önünü açarken Deniz Baykal, aynı olayda benzer suçlamalara muhatap olan CHP Genel Saymanı Mahmut Yıldız'ı korumaya devam ediyor... İstifaya zorlamıyor. Kitap okumaya vakit bulamayan Başbakan Erdoğan, "kitap özeti" okuyormuş. Onu da muhtemelen "Tazminatlık bir durum var mı?" diye okuyordur... Apo'nun yeniden yargılanması konusunda geniş bir araştırma yapan Gözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, ilginç bir noktaya değiniyor:- Öcalan'ın avukatları sanığın kaçırılarak getirildiğini savunuyorlar. Eğer Apo'nun yurda getirilmesi AİHM tarafından "Yurtdışından kaçırılma" kabul edilirse, Türk mahkemelerinin Apo'yu yargılama yetkisi olmayacak. Hükümlünün serbest bırakılması, başka ülkede yargılanması gündeme gelecek. Apo kaçabilir mi? Adam Almanya'ya ilk kez gitmiş, bir yakınının yanında iki hafta kalmış, dönüşte sormuşlar: - Almanya'da ne var ne yok? - Bir yağmur, bir de iş demiş, başka bir şey yok... Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, Haydarpaşa Garı ve çevresinde 3 bin dönümlük alanda öngörülen Dünya Ticaret Merkezi'nin planını ele geçirmiş. Dün yapılan açıklama şöyle:- Bu bölgede Dünya Ticaret Merkezi binası, 7 gökdelen, iş merkezleri, süper lüks konutlar yapılması planlanıyor. Kıyı yeniden dolduruluyor. Liman kaldırılıyor. Demiryoluyla denizin ilişkisi kesiliyor...Haydarpaşa ve çevresine 7 gökdelen... Bu kadarı bile bir kent felaketi... Oda bugün basın toplantısı yapıyor. Haydarpaşa talanı Fotoğraf dün gazetemizin birinci sayfasındaydı... Ankara Özel Cecali İlköğretim Okulu 10. kuruluş yıldönümünü kutluyor... Törende öğrenciler oyun sahnelerken namaz kılıp ilahiler söylüyor. Velilerin de ilahiler okumasıyla yıldönümü kutlaması dini törene dönüşüyor. Fotoğrafta ilkokul öğrencileri sahnede türbanlarla namaz kılarken görülüyor...Şaşırtıcı mı? CHP"nin öğretmen kökenli Milletvekili Mustafa Gazalcı:- Bu tablo eğitimdeki genel dinselleştirmenin olağan görüntülerinden biri, diyor...20 - 26 Nisan arasındaki Kutlu Doğum Haftasında benzer görüntülerin yaşandığını, ancak gazetelere yansımadığını anlatıyor... Mesela?- Mesela Bursa Ziya Gökalp İlköğretim Okulu'nda hadis kitapları dağıtıldı, ilahiler söyletildi, çocuklara banyoda çıplak yıkanırsanız cin çarpar gibi öğütlerde bulunuldu. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, Anadolu Arslanları adlı işadamları derneği ile ortaklaşa Hazreti Muhammed'i övmek üzerine ödüllü yarışma düzenledi. Milli Egemenlik haftası dinsel haftaya dönüştürüldü. Mustafa Gazalcı, bu gidişin tesadüf olmadığını belirtiyor:- Milli Eğitim Bakanı, okullarda verilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin yeterli olmadığını hem mecliste hem dini sempozyumlarda söylüyor... Okullarda dinsel faaliyetin artırılması Bakan'dan destek görüyor.Din adına verilen eğitim ve öğretimin temelde Cumhuriyet ve laikliği ortadan kaldırmaya yönelik bir siyasi ideoloji olduğunu eklemeye sanırız gerek yok...Cumhuriyet'in "Ilımlı İslam" rejimine dönüştürülmesi için çabalar, ta Amerika'dan destekleniyor. Ama toplum duyarsız. Medya oralı değil. Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi veya Genelkurmay Başkanı bu konulara dikkati çektiğinde "Demokrasi!" adına onlara karşı taarruzlar düzenleniyor. Kimi Cumhuriyet çocukları, iktidar yağcılığının kısa vadeli kazancı uğruna ülkenin ortaçağ karanlığına yönelmesine çanak tutuluyor... Özeti bu... Eğitimin resmi Hiçbir şey zehir değildir veya her şey zehirdir. Doz meselesi. m.asik@milliyet.com.tr