Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Türkiye, Kıbrıs'ı AB'nin tam ve eşit üyesi olarak tanımayı reddederse, müzakerelere başlamayı veto edeceğiz...Ek Protokol ne anlama gelirse gelsin... Rumlar, AB'ye giden yoldaki her adımda bizden taviz isteyecekler. Ve alacaklar. Çünkü arkalarında 24 ülke var. Şantaj gücü onların elinde.Türkiye, Rumların elinde oyuncak olma yolunda... Ne karşılığında mı? Sadece "AB hayali", yani bir hiç karşılığında. Bu kadar salak mıyız? AKP iktidarı, AB ile 3 Ekim'de müzakere masasına oturmak istiyor. Masaya oturmak için Ek Protokol'ü imzalamaya da meyyal. Ama imzayı atıp peşinden, "Bu imza Rumları tanıdığımız anlamına gelmez" demek yetmiyor... Rum lideri Papadopulos kesin konuşuyor: Sigaraya yine ÖTV zammı geldi. Tiryakiler en büyük vergi mükellefi oldu! Elektronik iletişimde devlet başarısı üzerine bir olumlu, bir olumsuz not...Okurumuz Mustafa Demirel, Toplu Konut İdaresi'nin Burdur'da yapmakta olduğu konutlarla ilgili birkaç soruyu bilgi edinme kanunu çerçevesinde e-mail ile akşam saat 18.00'de gönderiyor. Ertesi sabah saat 09. 00'da Toplu Konut İdaresi'nden yanıt alıyor. Bu iyi not...Bir diğer okurumuz, Telekom'un sayfasında ADSL için verilen online başvuru formunu dolduruyor. Ses seda çıkmıyor. Daha sonra telefonla arayınca bu işin bizzat yerine gitmeden olmayacağını anlıyor. O formu oraya neden koyduklarını ise asla anlayamıyor... e-devlet notları Milliyet binasına son 20 yılda herhangi bir sebeple gelmiş iseniz, müracaatta sizi karşılayan mavi gözlü, güleç yüzlü hanımefendi dikkatinizi mutlaka çekmiştir. Aydınlık yüzüne yayılan içten tebüssümüyle karşılardı her geleni... Bizlere de her sabah kapıda bir ev sahibi sıcaklığıyla hoş geldin derken çalışma neşesi ve morali aşılardı... Bizimle 20 yıllık birlikteliği sona erdi... Zehra Maşazade hanımefendi, Milliyet'teki görevine dostça duygularla veda etti... Kalbimizde sevgisini bırakarak... Güle güle Zehra'nım ANTALYA Olimpos'ta denize girmek isteyen okurumuzun ören yerinden geçmek zorunda kaldığını ve kendisinden her geçiş için 10 milyon lira istendiğini yazmıştık. Pek çok okurumuz mesaj gönderdi. Kimileri geçiş için 1 YTL ödediklerini, kimileri 1 YTL'lik biletle bir hafta geçtiklerini yazıyorlar. Ancak herkesin üzerinde birleştiği konu şu: Alınan para hizmete dönüştürülmüyor. Ortalık bakımsız. O yüzden haraç niteliği taşıyor... Uyanık Kültür Bakanımız bu konuyla ilgilenir mi? İlgilenir de, ilgilenmez sananları mahcup eder mi? Özelleştirme İdaresi (Öİ), 2003 yılında verdiği kararla, TÜPRAŞ'taki yüzde 65.76 oranındaki kamu payını satışa çıkarmıştı. Petrol İş Sendikası bu karara karşı dava açtı. Ve Ankara 10. İdare Mahkemesi, bu yılın başında satışı iptal etti.İptal gerekçelerinden biri ve en güçlüsü şuydu:"TÜPRAŞ hisselerinin blok satış yetkisi Özelleleştirme Yüksek Kurulu'ndadır. Ancak TÜPRAŞ'ın özelleştirme kararı, Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından değil, Özelleştirme İdaresi tarafından alınmıştır. Özelleştirme İdaresi bu konuda yetkisizdir."* * *Hükümet, TÜPRAŞ'ı bu yıl yeniden ve bu defa iki partide satışa çıkardı. Hisselerin yüzde 14.76'sı borsada satıldı. Yüzde 51'inin satışı, teklifler değerlendirildikten sonra eylülde gerçekleştirilecek.Bu arada ne oldu biliyor musunuz?Aynen geçen defaki gibi... Özelleştirme kararı, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nda değil, Özelleştirme İdaresi'nde alındı. Yine yasalara aykırı hareket edildi.Petrol İş Sendikası, bu konulardaki deneyimli avukatı Gökhan Candeğer eliyle Danıştay'a yine dava açtı...Kararın ÖYK değil, Öİ tarafından alınmasını dava konusu yaptı.Eğer Danıştay 13. Dairesi hukuki bir karar verecek olursa (ki beklenen odur) satışın iptali kesin...* * *Tabii bu yıl ilk partide yapılan yüzde 14.76'lık hisse satışı başlı başına olay. Hisseler Global Menkul Değerler'in talebi üzerine, yalnızca bu firmaya, piyasa değerinin altında bir fiyatla satılıyor...Diğer aracı kuruluşların ya haberi yok satıştan ya da alım için davranacak vakit verilmiyor. Petrol İş Başkanı Mustafa Öztaşkın:- TÜPRAŞ hisselerinin devir işleminde ciddi bir suç şüphesi mevcuttur diyor...Özelleştirme adı altında halka ait dev kuruluşlar, birkaç yıllık kârları karşılığı elden çıkarılıyor. Üstelik işlemler de hukuka aykırı. Ne var ki yargı uyumuyor. Dürüst yargıçlar ülkenin son umudu oluyor. m.asik@milliyet.com.tr TÜPRAŞ komedisi