“17 Mart’ta herkes İrlandalıdır”

17 Mart 2013

Hıristiyanlığı İrlanda’ya getiren Aziz Patrick’in ölüm tarihi 17 Mart her yıl St. Patrick günü olarak kutlanır. Bugünün bir de sloganı var: “17 Mart’ta herkes İrlandalıdır”

Saint Patrick günü İrlanda’nın koruyucu azizine adanmış bir gündür. Her yıl Aziz Patrick’in ölüm tarihinde, Mart’ın 17’sinde kutlanılır. İrlanda’da bugün ulusal tatil olarak ilan edilmiştir. Aziz Patrick İrlanda’ya Hıristiyanlık dinini getiren kişi olarak biliniyor.
Kölelikten azizliğe çıkmış olan St. Patrick ülke için büyük önem taşıyor. Dini manaların yanı sıra insanlar bugünü yeşil rengine bürünerek festival havasında kutluyor. Festivalin asıl kutlandığı yer İrlanda olmasına rağmen Kanada, Amerika ve Yeni Zelanda gibi birçok ülkede de büyük ilgi görüyor. Ayrıca dünyada en fazla İrlandalının yaşadığı ülke olan Amerika, bugüne kadar kutlanan en büyük St. Patrick gününü gerçekleştirdi. Londra da bugün 2002 yılından beri ulusal kutlama olarak görülüyor. İnsanların yeşil rengi giyinmesinin nedeni ise bugünün anlamına hürmetlerini sunmak. Hatta eskiden gelen bir şaka olarak da bugün yeşil giymeyenler, giyenler tarafından çimdiklenir. London Eye bile bugüne mahsus yeşil renginde ışıklandırılıyor.
Yeşil

Yazının Devamı

Picasso olmak

10 Mart 2013

Ünlü ressam Picasso’nun geçiş dönemini temsil eden tabloları Courtauld Galeri’de sergileniyor

“Güvercinli Çocuk” tablosu

1881 doğumlu İspanyol ressam Pablo Picasso kariyerindeki ilk adımını 19 yaşında Paris’teki sergisi sayesinde attı. Bu serginin bitiminde tarzını tamamen değiştiren Picasso, sonrasında
20’nci yüzyılın en büyük sanatçılarında biri oldu.
İlk olarak 1901 yılında sergilenmiş olan bu geçiş dönemini sembolize eden tablolar, şimdi de Londra’daki Courtauld Gallery’de sergilenmekte.
Galerinin ilk odasında Paris’in yaşam tarzından etkilenerek çizmiş olduğu tablolar asılı. Moulin Rouge ve kan kan dansı temalı tabloları o dönemki ilham kaynaklarını ve ilgi duyduklarını yansıtıyor.

Yazının Devamı

Eski malzemelerden yeni sanat

3 Mart 2013

İngiliz tasarımcı Nick Gentry disket ve film negatifleri kullanarak hazırladığı portreleriyle dünya çapında ün kazandı

İngiliz tasarımcı Nick Gentry alanında farklı malzemeler kullanmasıyla meşhur oldu. 32 yaşındaki tasarımcı portrelerini, disket ve film negatifleri ile oluşturuyor. Gentry, kişilerin kendi özel objelerinden yaratmış olduğu sanatta, asıl konuyu başarılı bir şekilde yansıtıyor. Günümüzün çok konuşulan hususları olan teknoloji, tüketicilik ve siberalem sanatçının öne çıkarmak isteği noktalar. Sanatçı eserlerini ‘geçmişten kişilik yaratma’ olarak görüyor. Seçmiş olduğu malzemelerle de ortaya yarı insan, yarı robot görünümlü portreler çıkıyor. Eski film negatifleri ise insanların geçmişini görsel şekilde kullanarak portreye daha derin bir anlam katıyor.
Önceden kullanılmış disketleri bir araya getirerek portre yaratma konsepti, beklentinin üstünde ilgi gördü. İnsanlar Gentry’ye sanatında kullanmaları için kendi disketlerini vermek için sıraya giriyor. Artık insanlar onun sanatının bir parçası olduğundan işine
“geçmişten gelen sosyal
sanat” adını koydu. Sanat endüstrisi ona ‘sokak sanatçısı’ unvanını verdi fakat o kendisini sadece portre sanatçısı olarak

Yazının Devamı

Yeni bir eğlence anlayışı

24 Şubat 2013

Londra’da müzeler ziyaretçilerine farklı konseptler sunuyor. Kokteyller, yemek servisleri, DJ ve canlı müzik performansları...

Victoria and Albert, Natural History Museum, The Science Museum, London Transport Museum gibi Londra’nın en önde gelen müzeleri artık sadece sergi amaçlı kullanılmıyor. Her ayın son cuması bu müzeler kapılarını akşama kadar Londra’lı sanat severlerine açık tutuyor. Birbirinden farklı kokteyl ve yemek servisleri, DJ ve canlı müzik performansları, müzenin içinde bambaşka bir ortam yaratıyor. Late Friday adı altında oluşan bu organizasyonda hem müzeyi gezip hem de Cuma gecesinin keyfini sürebilirsiniz.
Bu önemli müzelerin görkemli mimarisiyle birleşen bu konsept, Londra’nın hem müze hem de eğlence anlayışına yeni bir boyut kazandırıyor. Ayda bir gerçekleşen bu etkinlikte birkaç canlı müzik grubunun da sahne alması, insanlara müze kavramında yeni bir deneyim sunuyor.
Her müze farklı bir konseptle insanların içeride eğlenmesini sağlıyor. The Science Museum (Bilim Müzesi) arkada DJ eşliğinde sizi müzedeki tüm deney aletlerini kullanmaya teşvik ediyor. The Natural History Museum (Tarih Müzesi) bir gecede sahneye 10’a yakın sanatçı çıkararak adeta

Yazının Devamı

Londra’nın en ilgi gören sergisi: Rain Room

17 Şubat 2013

İngiliz Sanat Konseyi tarafından desteklenen Random International Galerisi şu ana kadar Londra’daki en çok ilgi gören galerilerden biri olmayı başardı. Rain Room, ekim 2012’den beri açık olduğu halde kapısında hâlâ metrelerce kuyruk var. Bu serginin diğerlerinden farklı olmasının nedeni insanların sanat eserini kontrol edebiliyor olması. 100 metrekarelik sergi alanının tamamında yağmur yağmakta ama tek bir yer dışında; sizin bulunduğunuz alan.
Sergi kısaca dijital tabanlı bir yağmur odası. Hareket sensörleriyle çalışan bu eserin bulunduğu oda içerisinde bir de dansçılar var. Siz ise yağmuru görebiliyor, aynı zamanda duyabiliyorsunuz fakat nasıl hareket ederseniz edin hissedemiyorsunuz.
Bu eserin en etkileyici yanı yağmur gibi bir doğa olayını kontrol edebilme hissinde. İçeri girdiğinizde insanların suratındaki şaşkınlık ve mutluluğu fark etmemeniz mümkün değil. Herkes tamamen yağmur yağan bir odanın içinde ıslanmamanın ve ortaya çıkan bu güzel manzaranın keyfini hayretler içinde izliyor.
Sergi ilgilenip gidebilecekler için martın 3’üne kadar devam edecek.

Vivienne Westwood

Punk kültürü ve Londra

İlk olarak 1970 yıllarında ortaya çıkan punk akımı Amerika’da başlay

Yazının Devamı