Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tesadüfe bakın ki aynı gün ve aynı saatlerde Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu da Ankara'da toplantı halindeydi ve kurula başkanlık eden o günkü Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Bolcu, AKP'li milletvekillerinin yoğun isteği üzerine Sivrihisar - Ankara karayolunda saatte 90 km olan hız sınırının 110 km'ye yükseltilmesini öneriyordu. Kurulun diğer üyelerinin bu öneriye itirazları sürerken, Yazıcıoğlu ve Tellioğlu'nun hayatlarına malolan trafik kazası haberi geldi ve karar alınamadı. Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu üyeleri rahat bir nefes almışlardı.Ancak Ankara'ya bir an önce ulaşmak isteyen AKP'li gözü kara milletvekilleri, bu taleplerinden vazgeçmemiş olacaklar ki, geçen ay Karayolları Trafik Yasası'nda yapılacak köklü değişikler TBMM İçişleri Komisyonu'nda kabul edilirken, sadece Ankara Sivrihisar değil, Türkiye'deki tüm bölünmüş yollarda hız sınırı saatte 90 km'den 110 km'ye yükseltiliverdi.Meclis tatile gireceği için, komisyonda kabul edilen değişikliklerin ekimden önce Genel Kurul'da oylanması neyse ki söz konusu değil. Adı Erzincan'la özdeşleşmiş ünlü vali Recep Yazıcıoğlu, 2 Eylül 2003 günü Denizli valisiyken Ankara yolunda aşırı hız yüzünden trafik kazası geçirmiş, 4 gün sonra da yaşamını yitirmişti. Ankara'ya 50 km mesafedeki Temelli'de meydana gelen kazada, aynı araçta bulunan Denizli Ziraat Odası Başkanı Haldun Tellioğlu da ölmüştü. Trafikte Ortak Akıl Platformu TRAP'ın, geçen hafta sonu Renault Mais'in evsahipliğinde yapılan toplantısında, aciliyeti nedeniyle bu konu enine - boyuna masaya yatırıldı. Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Trafik Planlaması ve Uygulaması Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, hükümetin trafik, özellikle de hız konusundaki uygulamalarını "pervasız" olarak niteledikten sonra endişelerini şöyle dile getirdi: "Biz Vali Bey'in hayatına malolan aşırı hızdan ders alınacağını ummuştuk. Maalesef yanılmışız. Daha da kötüsü geçen ay İçişleri Komisyonu'nda kabul edilen hız sınırı sadece Ankara Sivrihisar arası için değil, sayın Başbakan'ın duble yol olarak nitelediği tüm bölünmüş yollar içindir." Uygulamalar pervasız Otoyollarda hız sınırı saatte 120 km. Tasarı yasalaştığı takdirde duble (bölünmüş) yollarda hız sınırı saatte 110 km'ye yükselecek, ama hız sınırı % 10 toleransla uygulanmakta olduğu için ancak 121 km/h aşıldığında ceza yazılabilecek. Karayolları Bakım Dairesi Başkanı Ahmet Bulut'un TRAP toplantısında okuduğu küçük not, olayı daha da vahim kılıyor: "Uygun bulunması durumunda hız, yüzde 20 oranında arttırılabilir!" Prof. Pampal bu cümleyi şöyle tercüme etti: "Yüzde 10 toleransla 121 km/h'a çıkan hız, uygun gördükleri yerlerde bir % 20 daha artırarak 145 km/h'a kadar yükseltilebilecek. Saatte 145 km, otoyollarda bile ulaşılamayan bir hız sınırıdır. Üstelik bölünmüş yollar, tek yönlü olsalar bile otoyolların aksine korunmuş yollar değildirler. Her an karşınıza bir at arabası, bir araç, insan, hayvan çıkabilir. Güvenli durma mesafesi diye bir kavram var. 30 km hızla giderken bir yayaya çarparsanız % 15 olan ölümlü kaza ihtimali, 50 km hızda birden % 85'e yükseliveriyor. 80 km hızda ise yayanın kurtulma ihtimali sıfır." Duble'de 145 km hız! Bu durumda bizdeki 90 km hız bile yüksekken, 110 km'ye çıkartmak cinayet oluyor. Bulut uyarıyor: "Hız bir seyir sorunu değil, bir durma sorunudur. Otomobillerin hiçbiri, frene basıldığı an dursun diye yapılmamıştır. Kimse 'Benim aracım çok iyidir, ben 10 metre sonra dururum' diyemez. Teknik olarak durmanız, sizin kontrolünüzde değildir. 90 km hızla giderken durabilmeniz için en az 65 metre yol almanız gerekir ki, zaten önünüzdekini ezer geçersiniz!"AKP'li milletvekillerinin dikkatine... Kendi canlarını düşünmeseler bile, vatandaşın canını düşünmek durumundalar. mtamer@milliyet.com.tr Hız, durma sorunudur