Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



4 - 5 günlük tatilden yeni dönmüşken ve Türkiye'nin ekonomik sorunlarına balıklama dalma fırsatını henüz bulamamışken, sizlere Londra'da satın aldığım istatistiklerle dolu bir kitaptan bölümler aktarmak istiyorum.
İngilizlerin pek muteber haftalık ekonomi dergisi The Economist'in "World in Figures 2001" adlı yayını 1999 - 2000, hatta bazen yerine göre mecburen 1998 verilerini içeriyor. En düşük ve en yüksek enflasyon oranlarından asker sayısına, çevre duyarlılığından trafik kazalarındaki ölü ve yaralı sayısına, kanser - kalp krizi ve tüberküloz gibi hastalıklara yakalanma oranından dış yardım ve dış borçlanmaya, tarım - sanayii ve hizmet sektöründeki üretimin boyutlarına, en genç ve en yaşlı nüfus sıralamasına ülkelerle ilgili hangi rakamı ararsanız var bu kitapçıkta. Ve bakıyorsunuz kimi tabloda Türkiye en tepelerde arz - ı endam ederken, kimisinde ise 80 - 90 ülke arasında en gerilerde...
Dünya liginde en tepede yer aldığımız tablo, asker sayımızla ilgili. Gerçi Türk ordusunun dünyanın en büyük ordularından biri olduğunu bilmiyor değiliz, ancak pek çok alanda en alt sıralarda yer aldıktan sonra sıra asker sayısına gelince 67,5 milyonluk nüfusumuza karşılık, 1 - 1,2 milyar nüfuslu Hindistan ve Çin'le ya da dünyanın süpergücü ABD ile boy ölçüşebilir bir askeri güce sahip olduğumuzu görmek yine de şaşırtıcı olabiliyor:



En yüksek dış borçlanmayla ilgili tabloda da, asker sayısında olduğu gibi hakettiğimiz! yeri almışız. Hatta IMF ve Dünya Bankası'ndan son dönemde aldığımız borçları da eklersek, gelecek yılki tabloda sıralamaya giren 46 ülke arasında daha üstlere terfi etmemiz bile imkan dahilinde. Dış borçlanmada yarıştığımız ülkeler, aslında askeri tablodakinden pek farklı değil: Rusya, Çin, Hindistan, Güney Kore... Ama başkaları da var tabii. Brezilya, Arjantin ve Meksika gibi dış borç şampiyonluğunu yıllardır kimselere bırakmayan ABD'nin arka bahçelerine de dikkatinizi çekerim.


Biliyorsunuz, gelişmiş dünyada hatta gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunda artık enflasyon falan kalmadı. Ama dünya klasmanında yarışma iddiasındaki Türkiye, 25 yıldır enflasyonla mücadele edip de enflasyonu yenmeyi başaramamış tek istisna. 1998 - 1999 Tüketici Fiyat Endeksi'ne göre hazırlanmış alttaki tabloda yer alan 60 ülkeden başa güreştiklerimiz ise maalesef, diğer tablolarda yer alanlardan bayağı farklı.


Gelelim trafik kazalarına... Son yıllardaki ilgi alanlarımdan biri olan trafikte de dünya liginde bizi mutlu edebilecek bir yerimiz yok maalesef. Trafik kazalarında yaralı sayısında (100 milyon araç / km) 47 ülke arasında 8. sırada yer alıyoruz. Bizden daha beterleri de var kuşkusuz: Ama bakın hangi ülkeler? Malavi, Ruanda, Kenya...





Bugünkü moral bozma seansımızı İstanbul'da soluduğumuz zehirli havayla kapatabiliriz! 10 milyonu aşkın nüfuslu, 2008 Olimpiyatları'na aday İstanbul'umuz, Tahran ve Rio de Janeiro'nun ardından sülfür dioksit emisyonu oranının dünyada en yüksek olduğu 3. büyük dünya kenti. Sıralamada yer alıp da ilk 10'a girmediği için tablomuzda yer almayan 20 kent arasında Bombay, Atina, ve Sofya da var.
Devamı var