Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AB ile son pazarlıklar sırasında bile çoğu meslektaşımın aksine Başbakanın Avrupalı liderleri irkilten diplomasiye aykırı üslubuyla hemfikirdim. Hatta içimden "İyi ediyor" bile dedim. Ancak son dönemde Başbakana bir haller oldu. Başbakan Erdoğan, hiç bir zaman lafını sakınan biri değil. Genelde son söylenecek sözü başta söyler. Boğaz 9 boğumdur özdeyişi bendenizin de yakınından bile geçmediğinden olsa gerek, Başbakanın bu tavrını hiç yadırgamadım. Aksine genelde yürekli ve sempatik bile buldum. Ağzında lafı çevirip dolandıranlardan öteden beri hoşlanmam. Hatta kendilerini dinlemeye sabrım yetmez. Dünkü gazetelerin birinci sayfalarına yansıyan Erdoğan portresi tüyler ürperticiydi: Erdoğandan TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancıya: Ben, onun amcasını öldürenlerin yargılanması için Brükselde, Belçika Başbakanı ile konuşuyorum. Bunu bir tek ben gündeme getiriyorum. Amcasının katilleri orada duruyor. Ama o hâlâ, onların istediği şekilde demeç veriyor. Erdoğandan Rauf Denktaşa: Torunları Güney Kıbrısta pasaport alıp Rumlarla geziyor. Başbakana göre "Son günlerde hükümetle ilgili eleştiriler sıklaştı. Bir anda bu kadar çok eleştiri yapılması tesadüf değil. Oyun oynanıyor. Birileri düğmeye bastı." Bana sorarsanız düğmeye basan, daha doğrusu bindiği dalı kesmeye çalışan birileri varsa, bunların başında Başbakanın kendisi ve yakın çevresi geliyor.Düğmeye basmak, provokasyon yapmak, kriz ve gerilim yaratmak için pusuda bekleyenler her zaman vardı. Ancak düne kadar onların etkili olabilecekleri ortam yoktu. Bugünse her geçen gün biraz daha hırçınlaşan Başbakan, yeni - yeni savaş cepheleri açıyor. Bu cepheler medyadan başlayıp TÜSİADa ve belki de hepsinden daha önemlisi kendi partisine, AKP milletvekillerine kadar uzanıyor. Tek eksiğimiz yeni bir karikatür kriziydi.Başbakan Erdoğan, Penguene açtığı 40 bin YTLlik tazminat davasıyla bu eksiğimizi de gidermiş oldu! Oysa zannediyorduk ki Başbakanımız, Musa Kartın "türban yumağına dolanmış kedi" karikatürüne açtığı 5 bin YTLlik tazminat davasının kamuoyunda yarattığı tepkilere duyarsız kalmamıştır ve bundan böyle kendisi hakkındaki karikatürleri hoşgörüyle karşılayacaktır. Neredeeeee! Kendimizi kandırmışız. Bu neyin öfkesi? Dün Penguenin deneyimli karikatüristlerinden Metin Üstündağ (Met - Üst) ile konuştum. Canı çok sıkkın elbette, ama yine de mizahı elden bırakmadı: "Başbakan, 8 karikatürün her biri için eşit tazminat istemiş: 5er bin YTL. Haksızlık var aslında. Deveye de aynı para, kurbağaya da aynı para olur mu hiç? Kurban bayramında bile deve alınacaksa, ancak 3 - 4 kişi biraraya gelerek alır. Bizim fil de üzülüyordur çok ucuza gittim diye... Tepedeki logomuz Pengueni unutmuşlar. Onun için de bir 5 bin YTL daha istemeleri lazımdı. Biz, çok güldüren insanların oluşturduğu bir dergiyiz. Memleketin birçok sorunu varken, gündemi işgal etmek değil, kendi işlerimizle gündeme gelmek istiyoruz." Fil de üzgün, deve de... Erdoğan, iktidara geldiğinden bu yana 80i aşkın dava açmış. Davaların çoğunu basında çıkan yazı ve karikatürler oluşturuyor. Erdoğan bu davalardan toplam 1 milyon YTL tazminat istiyor. Nerede kaldı Başbakanın dilinden düşürmediği "uzlaşı" kültürü? Biz Türkiyeyi yönetenlerden hırçınlaşmalarını değil, hoşgörülü olmalarını bekliyoruz. Davaları değil, hükümetin yeni projelerini öğrenmek ve tartışmak istiyoruz. Benden hatırlatması: Öfkeyle kalkan, zararla oturur. Başbakanımıza bir hatırlatma daha: Penguenin bedava reklamını yapmış oldunuz. Zaten enfes bir dergi yapıyorlar. Sayenizde tirajları ikiye - üçe katlanacak. Erdoğandan 80 dava Penguenin, Tayyipler Alemi karikatüründen bir sonraki sayısında bu kez aynı hayvanlar, derginin 9 karikatüristinin yüzleriyle yer almış, Tayyip diye de imza atılmıştı. Sanki Tayyip Bey çizmiş de göndermiş gibi... mtamer@milliyet.com.tr