Kağıt üzerinde Liverpool favori

5 Ocak 2025

Bugün İngiltere’de ülkenin en önemli derbilerinden birisi oynanacak. Tabii ki Manchester United ve Liverpool aynı şehrin takımları değiller. Ancak birbirlerine yaklaşık yarım saat uzaklıkta olan bu iki şehir, yüzyıllardır her konuda birbirleriyle rekabet içindeler. Futbol da onlardan biri tabii ki...
Manchester United ve Liverpool, ülkenin en önemli, en başarılı iki kulübü. Ancak son yıllarda Manchester United ciddi anlamda bir kriz yaşıyor. Bu nedenle daha iki ay önce menajerliğe Portekizli Ruben Amorim’i getirdiler. Özellikle karışık sistemler üreten ve bugüne kadar hep başarılı olan Amorim, Manchester United‘da arka arkaya yenilgiler alıyor. Bu büyük maça da net bir şekilde Liverpool favori olarak başlayacak. 
Liverpool’a baktığımızda Arne Slot yönetiminde düzenli, etkili bir oyun oynarken görüyoruz. Klopp’tan aldığı bayrağı çok daha iyi yerlere taşıyor Hollandalı teknik adam. Geçtiğimiz haftalarda özellikle Gravenbrrch, Szoboslai, Endo ve Macallister‘ın takıma katılışlarının etkisini yazmıştık. Klopp döneminin

Yazının Devamı

2028’de nasıl madalya gelir?

29 Aralık 2024

2024 yılı olimpiyat yılıydı. Biz Türkiye’de neden altın madalya alamadığımızı konuştuk ama asıl mesele, altın madalya değildi. Bir altın madalya alsak sanki Türk sporu mükemmel olacaktı.

Halbuki sorun bambaşka!
Olimpiyatın ardından federasyonlarda başkanlık seçimleri yapıldı. Birçok federasyonda yönetimler değişti. Yeni, taze federasyon başkanları var ama bunlar bazı sorunları halledebilecekler mi? Bunların ne kadarı gerçekten liyakatla seçildi, ne kadarı yukarıdan torpille seçildi?
Tabii ki birçok ismi yakından tanıyoruz. Aralarında geçmişin şampiyonları, geçmişin çok başarılı isimleri var. Projelerini ne kadar gerçekleştirebilecek bu isimler? Bunlar bundan sonraki olimpiyatlarda, ondan sonrasında, daha sonrasında ne kadar başarı getirebilecek bu spor dallarına? Açıkçası bunları hep merak ediyoruz ve bunların yanıtları da sadece yönetimlerin kalitesinde ya da vizyonunda saklı değil. Bunun dışında da yan etkenler var.
Son Paris Olimpiyatları öncesinde çok hikaye duyduk. Bazı başarılı sporcuların fazlasıyla sponsorların işlerine koşturmaktan hazırlık

Yazının Devamı

Basit bir spor; futbol

22 Aralık 2024

Futbol neden bu kadar popüler? Bu sorunun yanıtı sanırım ancak kalın kitaplarla verilebilir. Olayın sosyo-ekonomik, psikolojik nedenlerine inebilir uzmanlar. Ama en temelde herkesin kolayca anlayabileceği basit bir spordur futbol. Yaşamın kendisi gibi inişleri çıkışları olan, her zaman doğruları yapanların kazanmadığı, topun kaleciye gelirken bir anda sekebildiği bir oyun.
Bu nedenle dünyanın neresinde olursa olsun futbolseverlerin bulunduğu bir mekana girdiğinizde takımlarının sahaya çıkması gerektiğini düşündükleri 11’i kağıtlara yazan insanlar görürsünüz. 
Kimi işçidir, kimi akademik kariyeri olan bir bilim adamı... İş futbola geldiğinde eğitim farkı, ekonomik durum farkı, sosyal statü farkı bir yana savrulur. Omuz omuza zıplamaya başlar tribünde insanlar. Belki farkında olmadan 1 saat önce trafikte küfürleştiği adamdır sarıldığı golden sonra. Twitter’da politik bir tartışmanın ardından blokladığınız kişidir belki de beraber şarkı söylediğiniz.
Mantığın sınırlarını zorlarsınız taraftarsanız, 5 metre ofsayttan gol attığınızda bunu kabul edebilirsiniz. Dünya

Yazının Devamı

Mbappe gerçek bir general mi?

15 Aralık 2024

Kylian Mbappe, birçoklarına göre dünyanın en iyi futbolcusu şu anda. Real Madrid formasıyla nerelere geleceğini merak ediyor herkes. Ama asıl soru şu: Mbappe, Messi ya da Cristiano Ronaldo kalibresinde mi?
Mbappe’nin dünya çapında bir oyuncu olduğunu reddedecek değiliz. Sadece son 2 Dünya Kupası bile onun büyüklüğünü onaylatabilir şüphecilere. Buradaki şüphe kısmı istikrar ve oyuna hükmetmeyle ilgili. Fransız futbolcu tüm yeteneklerine rağmen belirli maçlar haricinde ne kadar bu artılarını sahaya yansıtıyor?
Mbappe 26 yaşında. Messi ve Ronaldo, onun yaşındayken Altın Top ödülünü değişimli olarak kazanıyor, bir takvim yılında zaman zaman 60, 70 hatta 80 gole ulaşıyorlardı. Her dönemi birbiriyle karşılaştırmak tabii ki doğru değil. Ancak çok da eskilerden söz etmiyoruz.
Mbappe’nin kendi neslinin Messi-Ronaldo’su olması bekleniyor. Ne var ki bu ikili daha uzak denizlere açıldığında bile Mbappe’den çok Salah’tan bahsediyoruz mesela. Altın Top için Rodri ve Vinicius çekişti son yıl. Kısacası bu yeteneğin

Yazının Devamı

Türkiye’de futbol yasaklansa!

8 Aralık 2024

Ne kadar acayip bir futbol atmosferimiz var. Herkes birbirine istediğini söyleyebiliyor. “Çok demokratik bir ortam” diyecekler olacaktır. Ama anarşinin, kaosun ön plana çıktığını kabul etmek gerekiyor.
Türk futbolunda artık kimin haklı, kimin haksız olduğu değil. Herkes kendini haklı görüyor zaten. Ancak, çirkin üslup sanki normal bir şeymiş gibi sunuluyor. Kimse bir konuyu olgunlukla tartışamıyor. Çünkü insanlar herkesin kendileri gibi düşünmesini istiyor. Bir cümlede farklı bir kelimeye bile tahammül edilmiyor.
İnanın UEFA şimdi gelip Türkiye’de futbolu yasaklasa (böyle bir şey olamaz ama mesela) inanın futbol programları bitmez. Birileri çıkar, “Fenerbahçe yüzünden” der, bir diğeri, “Galatasaray yüzünden” der ve kavga çıkar, reytingler yükselir. Zaten gerçekten futbol konuşanların oranı düşük. Millet, Avrupa liglerini izleyip bu kısır muhabbete takılır.
Şunu artık anlamamız gerekiyor. Türk futbolu, kişilerle kurtulmaz. Artık sisteme format atılması gerekiyor. Sıfırdan yeni bir

Yazının Devamı

Liverpool cezayı keser mi?

1 Aralık 2024

Bugün Türkiye saatiyle 19.00’da Premier Lig’de Liverpool, Manchester City’yi ağırlayacak. Pep-Klopp rekabetinde neredeyse derbi niteliği kazanmış bir eşleşme bu. Son dönemde geleneksel United-Liverpool rekabetinin yerini almaya başladı bile bu fikstür. Lakin bu kez farklı bir durum var. Liverpool, City’nin 8 puan önünde. Anfield’da gelecek bir Liverpool galibiyeti, son 4 yılın şampiyonuna erken havlu attıracak.
City için zor bir sezon olacağı belliydi. Defalarca çiğnenen finansal fair-play kuralları yüzünden ceza almaları bekleniyor. Bu ceza, küme düşürülme ve şampiyonlukların silinmesi gibi sansasyonel bir kararla da gelebilir. Orta yolcu, puan silme ve/veya transfer cezaları da gündemde. Yani kafalar biraz sahadan uzak...
Bunun yanında takımın orta direği, Altın Top ödüllü Rodri’nin sezon kapattıran sakatlığı City’yi kırılgan hale getirdi. O günden bu yana arka arkaya gelen kötü sonuçlar hem taktiksel hem de zihni sıkıntıları bize gösteriyor. Son dönemlerde Rodri’ye alternatif ya da yardımcı olarak alınan

Yazının Devamı

Guardiola bitirir mi?

24 Kasım 2024

İngiltere’de haftanın konusu, Guardiola’nın yenilenen kontratıydı. Gitti gidecek gözüyle bakılan Pep, Manchester City ile 1+1 yıllık sözleşme imzaladı. En çok merak edilen konulardan birisi, küme düşme konusunda serbest çıkış olup olmamasıydı. Guardiola böyle bir madde olmadığını söyledi ve taraftarı rahatlattı. 
“Düşme nereden çıktı” diyenleriniz olabilir. City’nin finansal gücünü zaman zaman yasal olmayan yollardan kullandığını gösteren onlarca vaka var. Devam eden davada çıkması olası sonuçlardan biri de küme düşürme cezası. Birçokları bu durumun olmayacağını, Premier Lig’in böylesine büyük bir yatırımcıyı küstürmeyeceğini düşünüyor. 10-20 puan arasında bir cezadan bahsediliyor. Açıkçası bu durumun zaten son 4 yıldır şampiyon olan City’ye cezadan çok ödül olacağı da konuşuluyor.
Ama bunun yanında verilebilecek 3-6 dönemlik bir transfer cezası daha yıpratıcı olur. Kadrosu yaşlanmaya başlayan City’nin taze kana ihtiyacı olacak. Başka bir

Yazının Devamı

8-0 ile uyandık!

17 Kasım 2024

14 Kasım 1984... O güne kadar kendi aramızda ne güzel oynuyorduk futbolu. Kel sahalarımızı çim sanıyorduk mesela. Arada Kuzey İrlanda gibi Avusturya gibi dönemin orta üst seviye takımlarına karşı alınan galibiyetlerle avunuyor bir devre iyi oynadık diye Almanlardan 5 yediğimizde bile seviniyorduk.
1986 Dünya Kupası elemelerine de böyle yapay bir özgüvenle girmiştik. Meksika bizi bekliyordu. Finlandiya’yı sıcak Antalya’da ağırlayarak bir uyanıklık yapmak istedik. Ancak Fin Hamamı diye bir şeyin varlığını unutmuştuk. 2-1 kaybedince gözümüzü İngiltere maçına çevirdik. İnönü’de kazanırsak her şeyi tersine döndürebilirdik.
Karşılaşmadan önce gazetelere birlik beraberlik pozları verildi. İnancımız tamdı. Ancak Bobby Robson yönetimindeki İngiltere’nin gücünü sadece televizyonda izlenen maçlardan biliyorduk. Ve aklımızın bir yanında, “Nasıl yeneceğiz?” sorusu vardı.
Dönemin klasiği bir gündüz maçıydı. İşten, okuldan binbir mazeretle kendisini kurtaran maça gelmişti. O tarihi anı yaşamak, ileride

Yazının Devamı