Elazığspor maçında kaybedilen puanın hiç önemi yok. Bu grubu Galatasaray, Tuzlaspor’un, Elazığspor’un, Erzincanspor’un üstünde birinci olarak bitirir.
Ama ortaya konan futbol herkesi rahatsız ediyor. Bursaspor maçını kazanmışsın, iyi de futbol oynamışsın, burada futbolcuların taraftara, ‘Bakın biz iyi takımız, rakip kim olursa olsun, yüreğimizi sahaya koyuyoruz. Biz artık geri döndük, bütün problemleri bitirdik!’ diyerek güven vermesi gerekirdi.
Ben şimdi sizlere soruyorum; Cenk Gönen’den başka yedek kim var takımda? Cavanda mı, yılda 1 milyon 830 bin euro alıyor, Josue mi, Sinan Gümüş mü, Hamit Altıntop mu... Riekerink’in ‘Oynamayan futbolculara şans verdim’ demesini kabul etmiyorum. Burada tartışılacak konu Galatasaray’da kaç tane birinci sınıf futbolcu var. Yasin Öztekin, yedek futbolcu mu? Tamam koşuyor, mücadele ediyor, final paslarına gelince, sıfır.
Ya Sinan; koşuyor, mücadele ediyor, bal vermeyen arı gibi.. Peki soruyorum, Sinan da birinci sınıf futbolcu mu? Hele oyundan çıkarken o afrası tafrası, eldivenleri atması tam ‘Robben’ Sinan olmuş, derebeyliğini ilan etmiş, ‘Beni kimse sahadan alamaz’ diyor.
Kulübede iyi bir hoca olsa, o Sinan Gümüş’ün eldivenlerini alır,
Hakemleri eleştirmek benim tarzım değildir. Hep ‘onlar da insan, hata yapabilir’ diye yorum yaparım. Ama dün gece Barış Şimşek gerçekten çok formsuzdu. Bu haliyle Süper Lig’de maç yönetmesi imkansız. Dakika 14... Kubilay ofsayt pozisyonunda Muslera’yı avladı. Aynı oyuncu kendi 18 çizgisinin üstünde topa elle müdahale etti: Net penaltı. 5 dakika sonra Serdar Aziz Bursaspor ceza sahası içinde Faty tarafından çekiliyor. Bu da net bir penaltı. Hakem üçlüsü bu pozisyonları görmüyor. ‘O zaman Süper Lig’de neden maç yönetiyorsun’ diye sormazlar mı? Ya Galatasaray maçı kazanamasaydı, iyi futbol oynamasaydı? Bu sıkıntılı döneminde yazık olmayacak mıydı?
Her neyse dün gece ilk defa, uzun zamandan beri göremediğim muhteşem bir Galatasaray seyrettim. Başta Sneijder olmak üzere De Jong ve Selçuk harika mücadele ettiler. Kesinlikle geri pas, yan pas yapmadılar. Her aldıkları topu dikine Bursa kalesine gönderdiler. Sneijder 10 ay sonra golünü attı. Yasin ve Bruma da iyi mücadele edince ortaya iyi bir Galatasaray çıktı.
Serdar Aziz, Hakan Balta ikisi de hatasız oynadı. Hele Carole’un yerine solda oynayan Linnes’e bayıldım. Takım hücuma çıktığı zaman çok etkili defansif yönü de Fransız futbolcunun
Galatasaray Futbol Takımı’ndaki sıkıntı nasıl bitecek, sorunları hangi futbol aklı çözecek! Bu görüntüyle yaşananlar devam edecek gibi duruyor.
İşin en kolay tarafı Riekerink’i suçlamak. Olaya şöyle bakmak gerekiyor. Riekerink uluslararası bir hoca mı? Değil... Bu kadar yıldız oyuncuyu yönetecek futbol aklı var mı? O da yok... Galatasaray’ın tarihine baktığınız zaman Hollandalı hocaya gösterilen tölerans şimdiye kadar başka bir isme gösterildi mi? Peki Riekerink bu kulübe nasıl geldi? Kendisi alt yapıdaydı, Orhan Atik iki maç Galatasaray’a teknik direktör oldu. Diploması yetersiz olduğu için yöneticiler ‘Hollandalı hocayı deneyelim’ dediler. Tutarsa kalır, tutmazsa gider diye düşündüler.
Bu futbolcular Prandelli’yi, Hamza Hamzaoğlu’nu yemedi mi? Daha sonra Mustafa Denizli yönetimden 5 tane genç futbolcu istedi. Bu 5 oyuncu alınmayınca takımdakiler oynamayınca Denizli’nin Galatasaray’dan ayrılmasına sebep kim oldu. Takım 3’e 4’e bölünmüş. Sevgi yok, arkadaşlık yok, bu takımın oynayabileceği doğru dürüst bir sistem bile yok... Dört maçta alınan üç mağlubiyet bunu göstermiyor mu? Kulübün tarihinde yaşanmayan olaylara tanık oluyoruz. Riekerink’in takımı Türkiye’nin en büyük
Galatasaray, Kadıköy’e galibiyet için gitti. 17 senelik galibiyet hasretini bitirecekti. Vay anasına be! Hangi futbolcuyla, hangi antrenörle Fenerbahçe’yi yeneceksin? Trabzon, Başakşehir karşılaşmaları ve dün geceki derbiye baktığımızda bu futbolcularla, bu sistemle sarı-kırmızılıların maç kazanması çok zor. Koca bir 45 dakika geçiyor. Sadece Bruma’nın kaleye yumuşak bir şutu var. Van Persie ilk golünü atıyor, topa vurduğu yerde ne bir stoper ne bir orta saha oyuncusu var. Olacak iş değil!
Hadi ondan da vazgeçtim. Serdar Aziz öyle bir penaltı yaptırdı ki, buna milli futbolcu demek için bin şahit lazım. Demek ki beyin tutulması falan yaşıyor. Hocaya kızalım, eleştirelim ama bu futbolcularla başka hoca olsa ne yapabilir? De Jong ise evlere şenlik. Al Selçuk’u vur Hollandalıya, değişen bir şey yok. Sneijder büyük yıldız. Bu nasıl yıldızlık. Maç öncesi demeç veriyor, ‘Ben galibiyetten başka skor tanımam’ diyor. Herhalde Galatasaray taraftarıyla Türkiye’de futbolu bilenlerle kafa buluyor. Eren Derdiyok kanat topları gelmeyince takımını bir kişi eksik bırakıyor. Galatasaray’ın böyle bir santrfora mı ihtiyacı vardı yoksa rakibini bire birde geçebilen, daha iyi mücadele edebilen, hem ara
Büyük derbiye üç gün kaldı... Galatasaray için çok zor bir maç olacağını söylemeyeceğim. Trabzonspor, Adanaspor ve Başakşehir karşısındaki futbolu eleştiri toplayan sarı-kırmızılılar, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yenebilir mi ya da berabere kalabilir mi?
Riekerink’in takımı lige iyi başladı ama her hafta geriye gitti. Son üç maçında 2 mağlubiyet, 1 galibiyet aldı. Oynanan futbol bize göre rezalet. Hoca ise futboldan memnun! Bu sefer rakip çok sert. 17 yıldır Galatasaray’ın kazanamadığı bir stat. Fenerbahçe son haftalarda futbolunun üzerine koyarak yoluna devam ediyor. Advocaat takımını tanıdı ve futbol olarak çok iyi oynatamamasına rağmen iyi sonuçlar alıyorlar. Futbolcularının hepsi çok gayretli...
Galatasaray defansı evlere şenlik. Ne Hakan Balta ne de Semih... Bir tek hava topunu karşılayamıyorlar. Van Persie ve Emenike karşısında ne yaparlar belli değil. Sabri’nin önünde Volkan Şen oynayacak. Son haftaların en formda futbolcusu ve gol yollarında yaptığı asistlerle takımının en büyük silahı Volkan. Sabri, Volkan’ı kitleyebilecek mi, kırmızı kart görmeden maçı bitirebilecek mi?
Solda Carole takımın iyilerinden. Ama defansif yönde o da sorun yaşıyor. Alper karşısında ne yapacak koca bir
Akhisar-Fenerbahçe maçında Robin van Persie’nin gözüne bir darbe geldi ve Hollandalı oyuncu yerden kalkamıyor. Van Persie, kulüp doktorunun kontrolü altında soyunma odasına getiriliyor, ardından da sedye ile yere konuyor.
Biraz zaman geçtikten sonra Fenerbahçe doktoru ambulans talep ediyor, üç dakika sonra ambulans gelerek futbolcuyu hastaneye götürüyor. Bu yaşananların hepsi kulüp doktorunun kontrolü altında geçiyor. Asıl kıyamet bundan sonra kopuyor. Van Persie ambulans beklerken üç dakika içinde kameralar gelip oyuncuyu yerde çekiyor. Ve kendi televizyonlarına ve gazetelerine servis yapıyor.
O dakikadan itibaren yorumlar başlıyor. Federasyon nerede? Statta neden ambulans yok? Kapılar kilitli... Hastanede göz doktoru yok... Bu haberleri alan dünya ajansları yayın yapmaya başlıyor. “Van Persie kör oldu, futbol hayatı bitti, Türkiye’de göz doktoru yok, Türkiye’de ambulans yok” gibi manşetler atıyorlar. Ve bir kez daha Türk futbolunun marka değeri, Türkiye’nin imajı yerlere seriliyor.
Biz neden böyle bir millet olduk... Gerçekleri öğrenmeden hemen bir suçlu buluyoruz ve asmaya çalışıyoruz. Bu yaşananlar içinde ne federasyonun, ne stat müdürünün, ne spor il müdürünün bir suçu yok. Her
Çok acı... Trabzonspor maçında TT Arena’ya 45 bin taraftar geldi. Sonuç: Galatasaray mağlup oldu. Dün gece tribünlerde 20 bin taraftar vardı, gene takımları yenildi. Herhalde Fenerbahçe maçından sonraki Bursa karşılaşmasına bu büyük futbolcular boş tribünlere oynar!
Takıma bakıyorsunuz, biraz Sneijder bir şeyler yapmak istiyor, çabalıyor, hepsi o kadar... Defansta Hakan Balta ve Semih var. İkisi de hata üstüne hata yapıyor. Hele Semih, Mehmet Batdal’ın ve Yalçın’ın kafayla attığı golleri seyretti. İkisi de öyle bir yükseldi ki Semih’in en az 80 santim üstüne çıktı. Hakan Balta desen onun da Semih’ten bir farkı yok. Böyle bir defansla zaten maçı gol yemeden bitirmenin mümkünatı yoktu.
Serdar Aziz diye bir futbolcu alındı, Dersim maçında oynadı. Herhalde teknik direktör Riekerink, bu oyuncuyu yanında oturtarak turşusunu kuracak. Orta sahada Selçuk... Sevdiğim bir kişiliği var. Ama kusura bakmasın artık o eski halinden eser kalmamış. Ayakları tutmuyor, topa hamleleri yavaşlamış, resmen bitmiş.
Hollandalı çalıştırıcı neden Linnes’i orta sahada denemiyor? İnanın Norveçli futbolcu, Selçuk’tan da De Jong’dan da daha iyi mücadele eder. Sezon başından beri takımın yıldızı Bruma... O da dün
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın beğendiğimiz çok özelliği var, eleştirdiğimiz tarafları da... Tam 18 senedir ne yaptıysa kulübünün iyiliği için yaptı...
18 yıl başkanlık yapan birisi o kulübün lideridir. Takım kötü olabilir. Başkan hatalar yapabilir. Ama burada önemli olan Fenerbahçe... Şu anda Yıldırım’ı tehdit eden mi, istifasını isteyen mi ararsınız, herkes eteğindeki taşları dökmeye çalışıyor. Ama şu unutulmamalı. Yapı olarak Aziz Yıldırım kesinlikle tehditlere boyun eğmez ve hesabını sorar.
İkincisi taraftarlar... Kulüp, yalan dolan belgelerle kumpasa getirilirken Aziz Yıldırım kim için hapse girdi? Yıldırım ve taraftarlar bu kadar direnç göstermeseydi bugün hükümeti yıkmaya çalışanlar Fenerbahçe’yi ortada bırakır mıydı?
Evet, kulübe çok büyük yara açtılar. Ve daha hâlâ o yaralar sarılmaya uğraşılıyor. Bugün futboldaki başarısızlığın birinci sebebi budur. Bazı taraftarlar kampanya yapıyorlar, ‘Maçlara gitmeyelim. Takım boş tribünlere oynasın ve Aziz Yıldırım gitmek zorunda kalsın’ diyorlar.
Böyle bir şey olamaz. O büyük taraftara da bunlar hiç yakışmaz. Burada zarar gören Fenerbahçe. Bu yaraları önce iyileştirecek olan da taraftardır. Ali Koç, hepimizin saygı duyduğu,