Galatasaray, Elazığspor karşısında bu sezonun en kötü futbolunu oynadı. Nasıl galip geldi diye sorarsanız, bu da Allah’ın bir lütfu derim. Önce Elazığspor’dan başlayalım. Galibiyeti hakeden taraftı. Daha çok mücadele ettiler. 10 kişi kalmalarına rağmen, tek kale oynadılar. Ortadan, sağdan soldan Galatasaray kalesini, resmen abluka altına aldılar. Tello’nun direkten dönen topu, Galatasaray için bir lütuftu. Okan Buruk’u kutlamak lazım. Bir sürü eksiğine rağmen, Elazığspor’a mükemmele yakın futbol oynatıyor.
Gelelim Galatasaray’a... Mutlaka, 3 puanı alıp geldiler diye, bütün takım seviniyordur. Ama şunu unutmamaları lazım. Hafta sonu Gençlerbirliği, çarşamba günü Eskişehirspor ile kupa finali oynayacaklar. Bu futbola devam ederlerse, kazanmaları mümkün değil. Galatasaray’ın kadrosunda bir sürü yıldız futbolcu var diyoruz. Neredeler? Sneijder, Selçuk, Burak... Bu futbolcular hangi takımda oynadıklarını zannediyorlar. Resmen sezonu kapamışlar. Böyle kötü oynanan bir maçta bu futbolculardan birinin beyin görevi görüp takımı toparlaması gerekmez mi?
Rakibin kadrosu belli, sınırlı sayıda futbolcusu var. Buna rağmen Galatasaray’a öyle bir baskı yaptılar ki, 30 dakika bu baskıya
Galatasaray dün gece Bursaspor karşısındaki yenilgi ile büyük bir ihtimalle lig ikinciliğine de veda etti. “Bu yenilginin faturasını kime kesmeli” diye sorarsanız birinci sorumlu Mancini... İkinci sorumlu Cüneyt Çakır...
Önce Mancini’den başlayalım... Çok büyük hoca olabilir... Premier Lig’de şampiyon takımdan da Galatasaray’a gelmiş olabilir... Ama bir tek gerçek var; Mancini Türkiye’ye uyum sağlayamadı. Kendi futbolcularını tanımıyor... Futbolcu psikolojisinden hiç anlamıyor... Bursaspor karşısında
2-0 mağlubiyetten 5 gol atarak takımı galip getiren futbolculardan Veysel, Telles ve Yekta kulübede... Burak cezalı... Mancini’ye sormak lazım... Dünya’da hiç bir teknik direktör galip takımın kadrosunu bozar mı? Mancini, Galatasaray’ın her galibiyetinden sonra başarılı olan futbolcuların üçünü-dördünü bir sonraki maçta oynatmıyor. Neden? Bu sorunun cevabını hiç kimse bilmiyor...
Bursaspor maçında harika futbol oynayan, Galatasaray’ın hücum gücünü artıran Sabri’yi sol beke, Burak ile beraber çift santrfor oynayan Sneijder orta sahaya, yine Bursa’da başarılı olan Yekta kulübeye, yerine Ceyhun orta sahaya... İkinci santrfor Berk İsmail ise gecenin en büyük sürpriziydi...
Kadro
Uzun zamandan beri deplasman kâbusu gören Galatasaray, 2 farklı mağlubiyetten 5 gol atarak maçı çevirirken, Mancini ve futbolcuların kenetlenmesi, dün gecenin sarı-kırmızılılar adına güzellikleriydi.
Önce Bursaspor’dan başlayayım; Galatasaray’ı ilk 30 dakika bunalttılar. Galatasaray stoperlerinin büyük hatasından dolayı Fernandao’nun muhteşem 2 golüyle de öne geçtiler. Defansta Civelli ve İbrahim, sağ bek Şener, Şamil, Yasin, Ferhat mükemmel oynadılar. Volkan-Burak kavgasında Mancini’nin, oyuncusunu silkeleyip kenara çekmesi, bana göre maçın dönüm noktasıydı. Mancini’yi ilk defa böyle hırslı gördüm.
Melo’ya kızarız ama adam futbolcu. Selçuk, Sneijder, Yekta orta sahada Melo’nun temposunu yakalayınca oyunun hakimiyeti Galatasaray’a geçti. İlk yarının sonunda Sneijder’in attığı gol ve ikinci yarıya ‘biz bu maçı alacağız’ isyanıyla çıkan Galatasaray karşısında Bursaspor’un yapacağı bir şey yoktu.
Sabri, sahada basmadık yer bırakmadı, maçın yıldızlarındandı. Veysel, sağ bekte Volkan’ı oyundan düşürdü. Veysel de sahanın iyilerindendi. Burak, kazanma hırsı, agresifliğiyle Galatasaray’a çok büyük katkı sağladı, 2 de gol attı. Golden daha önemlisi kaç haftadır, küskün, zorla
Galatasaray, Fenerbahçe galibiyeti ile herhalde bu sezonu kapamış... Futbolcuların lig ikinciliği, Şampiyonlar Ligi’ne direkt gitmek gibi hedefleri kalmamış...
Önce Sivasspor’dan başlayalım...
Galibiyeti analarının ak sütü gibi hak ettiler... İki gol attılar, çok daha fazlasını kaçırdılar... Defansta La Costa ile Ümit Kurt, iki bek Cicinho ile Ziya... Önlerinde Kadir Pekmezci, Adem Koçak... Sağ ve solda önde oynayan Burhan Eşer ve Aydın öyle bir bütünleşmişler ki, Galatasaray’a ne pas yaptırdılar ne de gol pozisyonuna soktular... Aatif ve Utaka ise tekniği mükemmel futbolcular... Galatasaray defansı, bilhassa da Semih, Utaka karşısında resmen oyundan düştü. Çok hata yaptı. Sivasspor’un girdiği gol pozisyonlarını Semih’e bağlamamak lazım... Orta sahada Selçuk ve Yekta etkisizdi... Çok pas hatası yaptılar... Ayaklarındaki topları devamlı rakibe verdiler... Hele Selçuk bu takımın kaptanı... Kaptan olan futbolcu biraz agresif olur... Arkadaşlarına “Ne yapıyorsunuz, hereketlenin” diye tepki koyar... Selçuk’un belli ki morali de bozuk... Aklından neler geçtiğini bilemiyorum... Ama bu formuyla Galatasaray’a katkısı sıfır...
Amrabat kiralık Malaga’ya gönderildi, Hajrovic
Türkiye’nin en iyi takımlarından iki tanesi Galatasaray ve Fenerbahçe. Hepimiz heyecanlanmıştık. Futbol keyfi yaşatırlar diye düşündük. Her zaman olduğu gibi gene hevesimiz kursağımızda kaldı. 13 sarı, 2 kırmızı kart ve bu kartların çoğu pozisyon harici sertlikten. Düşünebiliyor musunuz? Sarı-lacivertliler Arena’ya 13 puan farkla geliyor. Şampiyonluğu garanti gibi. Sormak lazım Fenerbahçeli futbolculara, ‘Bu stresiniz ve gerginliğinizin sebebi ne’ diye?
Geliyorum Galatasaray’a. İlk yarı iyi mücadele ettiler. Gol de buldular. Rakip, Emre atılınca 10 kişi kaldı. Siz olsanız ikinci yarı nasıl bir Galatasaray sahada beklersiniz. İnanın Mancini’nin talebeleri öyle bir el frenini çektiler ki Fenerbahçe mi 10 kişi, iki takım mı 10 kişi anlayamadık. Rezalet bir futbola döndü görüntü. Herkes birbirine tekme atıyor, yere düşen kalkmıyor, gol pozisyonu yok denecek kadar az. Hakem ipin ucunu elinden kaçırmış, sahada zavallı durumlara düşüyor. Bütün futbolcular kendisini kandırmak için uğraşıyor. İşin özeti sarı-kırmızılılar üç gol pozisyonuna girdi, birini gole çevirdi. Sarı-lacivertliler ise hiç gol pozisyonuna girmeden maçı bitirdi. İşte bizim yılda 3.5 milyon euro alan
Galatasaray bu kadro zenginliğiyle nasıl galip gelemiyor. Bu işe aklım sırrım ermiyor. Beşiktaş, Karabük karşısında umulmadık bir yenilgi aldı. Sarı-kırmızılılar bu fırsatı iyi değerlendirir diye düşündük. Gene yanıldık. Herşeyden önce Konyaspor’u kutlamak lazım. Bir puan için sahaya çıkmışlar. Olağanüstü mücadele ettiler. Ali Turan, Selim, Vukovic, Ali Çamdalı, Djalma... Hem kalite olarak hem mücadele olarak bu futbolcuların Galatasaraylı yıldızlardan fazlalığı vardı, eksiği yoktu. Herşeyden önce üst seviyede mücadele ediyor, topa daha iyi hükmediyorlar.
Galatasaray son haftalarda bilhassa orta sahada rakiplerine üstünlük kuramıyor. Dün gece de böyle oldu. Ceyhun ve Yekta’ya bakıyorsun, iyi niyetli futbolcu olduklarını kabul ediyorum. Ama yaratıcılıkları, top hakimiyeti sıfır.
Üç pas yapamıyorlar. Selçuk gayretliydi, Sneijder de öyle. Bu da galibiyete yetmedi. Sneijder ilk yarı kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu gol yapabilseydi, belki de oyunun şekli değişecekti.
Sarı-kırmızılıları eleştirelim ama dün gece şanssızlık da yanlarındaydı. Burak’ın o muhteşem şutu 30 metre gitti kale direğinin iç tabanına vurdu, gol olmadı. Bunun da adı talihsizlik. Mancini değişik
Rakip kim olursa olsun artık Arena’da da olsa Galatasaray’dan korkmuyorlar... Dün gece maç berabere bitti. Mustafa Kamil Abitoğlu, İbrahim’im eline çarpan topa penaltı verse belki Galatasaray galip gelecekti ve günü kurtaracaktı... Takıma bakıyorsun, çoğu milli futbolcu... Kendi taraftarı önünde oynuyor... Rakibe verilen gol pozisyonu Galatasaray’ın girdiği gol pozisyonundan çok daha fazla... Sestak, Şener, Volkan, Bekir öyle pozisyonlara girdiler ki son vuruşlarda biraz dikkatli olsalar Galatasaray farklı da mağlup olabilirdi...
Galatasaray’ın orta sahasında Melo-Selçuk-Ceyhun var... Bursaspor’da ise Bekir ve Şamil... Bakıyorsun orta saha hakimiyeti Bursaspor’da... Şener, Volkan ve Sestak o kadar rahat gol pozisyonuna girdiler ki, Galatasaray defansı resmen seyretti. Hakikaten komik... Bir Volkan, Burdisso ve Sabri’yi hallaç pamuğu gibi savurup attı. Bu Burdisso’ya parantez açmak lazım... Dany’nin yerine kiralık alındı kurtarıcı niyetiyle... Kim aldı, neden aldı, Dany neden gönderildi? Çocuğu rezil ettiler... Anlamak mümkün değil...
Burak geçen senenin gol kralı... Maça iyi başladı... Daha sonra öyle acemice son vuruşlar yapıyor ki, insan üzülüyor... Hele iki müsait
Galatasaray, nasıl bu hale geldi, akıl, sır ermiyor... Önce Mancini’den başlayalım... Chelsea karşısında çift santrforla maça başlıyor... Kayserispor önünde ise tek santrafor Burak’la maça başlıyor... Koca bir ilk yarı neredeyse ne doğru dürüst bir atak ne gol pozisyonu... Boşa geçiyor...
İkinci yarı Umut da oyuna girdikten sonra biraz daha golü düşünen bir Galatasaray seyrettik... Tabii bu da yetmedi... Orta saha sapır sapır dökülüyor... Selçuk, Sneijder zaten küsler, konuşmuyorlar... İkisi de sezonu kapamış... Hadi Sneijder gidici diyelim... Selçuk nasıl bu hale geldi? Bu düşüşün sebebi nedir? Bilemiyorum... Ama yuhlanarak sahadan çıkması beni hakikaten üzdü. Sneijder ise sağlıklı yaşam futbolu oynuyor... Türkiye’de para çok, hava çok... Nereye gidersen itibar görüyorsun... Kendisini fazla yormaya gerek görmüyor herhalde... Ancak şunu bilsin ki biz öyle bir ülkeyiz ki, gelen yabancı futbolcuları havaalanında omuzlara alır karşılarız, gönderirken de arkasına teneke bağlarız... Sneijder o moda girdi... Dilerim bir an önce toparlanır...
Bazı şeyleri söylemek istemiyorum ama söyleyeceğim... Burak, Selçuk’un etkisinde kalıyor... Onun için gerçek futbolunu oynayamıyor... Selçuk