Osman Şenher

Galatasaray teknik diretkörü Mancini, Antalyaspor maçını hazırlık karşılaşması olarak düşünmüş... Gruptan birinci çıkmak isteseydi, dün geceki kadroya 3-4 tecrübeli takviye yapıp maçı kazanabilirdi. Bunun yerine gençlere şans verip son durumlarını görmeyi daha çok tercih etmiş...
Peki Tokatspor maçında olduğu gibi öne çıkan gençler var mıydı diye sorarsanız, olumlu konuşamayacağım ama gene de Salih Dursun, Koray, Umut Gündoğan, 18 kişilik kadroyu fazla olmasa da biraz zorlayan futbolcular olur. Ontivero, sağ çizgide oynadı, kendini gösteremedi. Tabii bunda rakibin Süper Lig takımı oluşunun büyük rolü var. Oğuzhan’ın kumaşı iyi, tekniği iyi ama bu sezon Galatasaray’da oynayamazlar. Emre Can, stoperde çok hata yaptı. Belki heyecanından, belki de Semih Şentürk ve Isaac gibi 2 tecrübeli futbolcunun karşısında oynamaktan heyecanlandı. Forvette Berk İsmail ise tekniğiyle, fiziğiyle şu an için Galatasaray’da oynayacak görüntüde değil.
Dün gecenin en büyük kazancı Hamit’in 25 dakika da olsa Galatasaray formasını tekrar giymesi oldu. Hamit için “sezonu kapadı, bir daha futbol oynayamaz, bu Galatasaray takımında forma giyemez” gibi bir sürü yorumlar yapıldı. Hamit kısa sürede oynasa

Galatasaray, Bursaspor maçıyla yakaladığı çıkışı dün gece Eskişehirspor karşısında da devam ettirdi.
Önce taraftardan başlayayım... Tribünlerde 45 bin seyirci öyle bir tezahürat yapıyorlar ki, takım bundan aldığı sinerji ile rakibe sahanın tamamında ölesiye pres yapıyor. Bilhassa ilk yarı Eskişehirspor orta sahanın tamamını Galatasaray’a kaptırdı. Hücuma çıkamadı, bekleriyle, orta sahasıyla, stoperleriyle oyun alanının tamamını kullanan mükemmel bir Galatasaray seyrettik.
Sabri’ye, Melo’ya, Ceyhun’a ve Selçuk’a saygı duymak lazım... İnanın ikişer kişilik futbol oynuyorlar... Hele Sabri o kadar özveri ile mücadele ediyor ki, dişinle tırnağınla kazıyarak bu formayı hak ettiğini düşünüyorum... Sabri’nin bu performansı devam ettiği müddetçe takımdan kesmek adaletsizlik olur... Bravo Sabri’ye... Aynı sözleri Melo için de söylüyorum... Allahım bu ne hırs? Rakibi çaresiz bırakıyor... Galatasaray’a çok büyük katkı sağlıyor... Ceyhun kendini toparladı... Hızlı futbol oynamaya başladı... Resmen orta sahanın askeri... Hajrovic müthiş teknik bir futbolcu... Şu an fizik olarak tam hazır değil... Burak’ın attığı golde öyle bir final pası verdi ki, alkışı hak etti... Alex Telles arkasına

Maçta skordan çok Galatasaraylı yeni oyuncuların nasıl bir performans gösterecekleri merak ediliyordu. Karşılaşmanın tümüne baktığımız zaman sırıtan bir futbolcu yoktu. Göze batan oyuncuların başında Ontivero geliyor. Bu çocuk daha 19 yaşında. Her iki ayağını mükemmel kullanıyor. Çok rahat adam geçiyor. Şutları ve verdiği paslar ise mükemmel.
Telles için abartılı şeyler söylemeyeceğim. Onun da ilk maçıydı. Türkiye’yi ve arkadaşlarını tanımıyor. Buna rağmen sol tarafta hem defansta hem hücumda çok etkili. Stoperdeki Burdisso nerede duracağını, nasıl kademeye girileceğini iyi biliyor. Ama zamana ihtiyacı var. Aynı mevkiide oynayan Koray daha istekli ve daha çabuk, Mancini’nin prensi olmaya, Burdisso’dan daha yakın.
Galatasaray’a alınmasını en çok istediğim futbolcuların başında Veysel Sarı geliyordu. Kocaman bir yüreği vardır. Ahlaklıdır, adam gibi adamdır. Tokat karşısında stoperde, sağ bekte, orta sahada her yerde oynadı ve başarılıydı. Veysel, Galatasaray’a çok katkı sağlayacak. Hajrovic ise belki isim olarak bakıldığında büyük bir oyuncu değil, ama kalitesi, takıma katkısı, tekniği, şutları şu an hazır olduğunu gösterdi. Takıma çok büyük katkısı olacak.
Salih sağ önde

Fenerbahçe’nin yenilmesi sarı kırmızılı futbolculara, taraftara ayrı bir motivasyon olmuş. Dün gece son senelerde böyle hırslı arzulu, neredeyse sıfır hatayla oynayan bir Galatasaray görmedim. Erken gelen goller Bursaspor’u oyundan düşürünce 90 dakika tek taraflı bir maç oldu. Daum’un Bursaspor adına yapacağı hiçbir şey yoktu. Melo, Sneijder, Eboue, Drogba, Selçuk, Sabri yıldızlaştılar. Rakip Bursaspor yerine başka bir takım olsaydı netice pek değişmezdi.
Galatasaray nasıl böyle futbol oynadı derseniz, demek ki Bursa maçını kaybederlerse lige havlu atacaklarını çok iyi bildikleri için kaleci dahil bütün futbolcular, takım sahaya çıkmadan maçı kazanmışlar. Sneijder gerçekten çok büyük bir futbolcu. Üç tane gol attı ama attığı gollere bakıyorum. Bu nasıl futbol zekasıdır aklım ermiyor. Resmen sihirbaz. Melo, sahanın her yerinde dolaştı. İlk goldeki asistini kolay kolay her futbolcu yapamaz. Ama Melo’ya dikkat edin! Melo da, Sneijder de Dünya Kupası’nda takımlarında oynamak istiyorlar. Bu performanslarındaki patlamanın bir sebebi de bu olabilir.
Eboue Galatasaray’da hiç güvenmediğim futbolcuların başında gelir. Herhalde yeni transferler ve Mancini’nin kendisine soğuk bakışı

Elazığspor, Galatasaray’a rakip olacak güçte bir takım değil. Galatasaray’ın bu maçı farklı kazanması gayet doğal. Elazığ can derdinde. Okan Buruk’un aklı fikri Süper Lig’de. Takımını ligde tutmak için Türkiye Kupası’nı ciddiye almadığı sahaya çıkardığı kadrodan belli.
Galatasaray için daha önemli bir maçtı. Bilhassa Mancini açısından. İtalyan hoca, devamlı arayışta. İnanın Galatasaray’ı seyrederken başım dönüyor. Maça sol bek başlayan Sabri 2. yarı önce sağ beke, sonra sağ açığa. Sağ bekte başlayan Salih, daha sonra sağ açık ve sol açığa. Stoper Hakan, sol beke. Ortada başlayan Ceyhun stopere. Sağ açık oynayan Eboue, sol açığa. Bir hoca, arayışta da olsa bu kadar futbolcunun yeriyle oynamak ne kadar doğru olur? Her futbolcunun verimli olduğu bir mevkii vardır. Mancini neyi arıyor, ne yapmak istiyor?
Süper Lig başladı. Galatasaray ilk maçta Gaziantep’e mağlup oluyordu. Ortaya konan futboldan hoca dahil kimse memnun kalmadı. Bu hafta zorlu bir Bursaspor maçı var. Hocanın arayışları devam ederse, korkarım Cim-Bom pazar günü Süper Lig’e havlu atabilir. Diyeceksiniz ki yeni transferler gelecek. Kim gelirse gelsin. Transferler geç kaldı. Bir türlü lisans çıkmadı. Yeni gelen bir

Devre arası Mancini’ye de Galatasaraylı futbolculara da yaramamış. Önce İtalyan teknik adamdan başlayalım. Mancini’ye sormak lazım. Sağ ayaklı Sabri hayatında kaç kere sol bek oynadı veya soldan hücuma çıktığı zaman sağ ayağıyla Drogba ya da Umut’a orta yapabilir mi? Dün gecenin en kötüsü Hakan Balta’ya kızmıyorum. Çocuğun yeri stoper değil ki! Stoper mevkisinde Galatasaray’da oynarken hiç görmedim. Gaziantepspor’un her atağı neredeyse gol oluyordu.
Melo, Galatasaray’ın en önemli futbolcusu. Adam 20 dakika stoper, 70 dakika orta sahada. O da şaşırdı nerede oynayacağını. Eboue ise ne hücumda oynayabiliyor ne sağ bekte. Diyelim ki mecburiyetten Mancini Hakan’ı stoper oynattı. Peki o zaman ben kendisine ‘Sinyör, Dany’yi kebap yemeye mi Antep’e götürdün ve sonra da tribünde oturttun?’ demez miyim?
Evet, Galatasaray kötü top oynuyor. Rakibine çok gol pozisyonu veriyor. Burada en büyük hata kimde? Mancini kafasına göre sol bek yaratırsa, sağ bek Sabri’yi solda oynatırsa, Hakan’dan, Ceyhun’dan stoper yaratmaya kalkarsa, Galatasaray’ın işi zor. Transferlerden Alex Telles ve Hajrovic nerede? Madem alındı, Dany mi, Riera mı, Amrabat mı gidecek? Galatasaray’ın futbol şubesi bu

“15 gündür kamptayız, Transferler geç kaldı. Takım yorgun, 3-5-2’ye dönüyorum, Aydın’ın ayağı kırıldı çok üzüldük, etkilendik’ bunları mazeret olarak kabul etmiyorum. Tabii ki Aydın’a çok üzüldük, içimiz yandı. Sırf Aydın’ın değil Türkiye’nin canı yandı. Allah kimseye vermesin. Ama futbol profesyonellerin işi. Dakikalar durmuyor, çıkıp futbolunu oynamalısın. Mancini, Galatasaray’da sistemi değiştirmek istiyor ve ısrar ediyor. Bana göre çok büyük hata yapıyor. Elindeki kadro kalitesinde 3‘lü defans oynaması mümkün değil. Rakibin her atağı, Galatasaray kalesinde gol tehlikesi oluyor.
Galatasaray çok büyük bir kulüp. Çok da kaliteli futbolcuları var. Ama futbolun kalitesine gelince hiçbir takıma bu kadar mahkum oynamamalı. Dilerim, Mancini bu yanlışlardan vazgeçer. Defans, evlere şenlik. Ceyhun’dan stoper yaratmak isteniyorsa, bu mümkün değil. Ceyhun, herhalde formasını garanti gördüğü için bir türlü tempo kazanamıyor. Yekta bu takımda kalmalı diyoruz, Selçuk’un olmadığı bir maçta Yekta’nın oyuna ağırlığını koymasını bekliyoruz.
Riera’dan ve Chedjou’dan bahsetmiyorum. Hele Chedjou! Bir futbolcu bu kadar mı kötü oynar? Takım 4-4-2 oynadığı zaman defans hataları bu kadar

Galatasaray’ın yeni transferleri Hajrovic, Telles, Salih Dursun ve Umut Gündoğan’ın lisansları çıkmadığı için Mancini’nin arayışları devam ediyor. Orta sahanın değişmezleri Melo ve Selçuk ikilisi mecburiyetten bozuldu. Melo stopere, Selçuk’un yanına da Emre Çolak geçince takımın yaratıcılığı azaldı.
Bunun sıkıntılarını bir müddet daha Galatasaray çekecek. Mancini’yi neden Melo’yu stoperde oynatıyor diye eleştirebiliriz. Antalyaspor önünde Melo defansta oynamasaydı Antalyaspor farklı kazanırdı. Chedjou sakatlıktan çıktı, şu an hazır değil. Eboue sağda önde oynuyor. Rakip hücuma çıktığı zaman da defansına yardım etmesi gerekir. Ne hücumda ne defansta takımına hiçbir katkısı olmayan Eboue’yi seyrediyoruz. Aynı şekilde Riera... Eboue’den biraz daha çok çalışsa da hiçbir ekstrası olmayan bir isim.
Telles ile Hajrovic sola ve sağa geldiği zaman Galatasaray’ın hücum gücü artacak. Her şey bir yana iyi bir stoper alınmazsa Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray tur atlar diye hiç heveslenmeyelim. Çünkü Semih iyi mücadele ediyor ama eksikleri çok. Özellikle de hava toplarında. Chedjou olsa da olur, olmasa da. Bu kalitedeki bir yabancı neden transfer edilir, bunu da anlamış değilim.
Antaly